21 Aralık 2009 Pazartesi

Gerekirse Heteroseksüel Olabilirim!



Kişi kendisine nasıl davranılmasının gerektiğinin belirleyicisidir çok zor da olsa toplumsal yaşamın bireyselliği yok saydığı toplumlarda bile.Zaten kendin olmana izin verilmediği yerlerde,daha bir kendin olman gerekmez mi yok sayıldığın,özgürce yaşayamadığın için.Bireyselliğin saygı duyulduğu toplumlarda zaten kendini ifade edebiliyorsundur."Ben buyum" diyip de var olan gerçeğinin altını çizmek,yapınla marifetmiş gibi egemenlik kurmaya çalışmaktır.


Hetereoseksizmin karşısında diz çöküp suçluymuş gibi,"Ben kendi isteğimle eşcinsel olmadım,ben seçmedim cinsel yönelimimi,bu bir tercih değildir.." gibi artık heteroseksüellerin bile kaale almadığı cümlelerle günah çıkartırcasına eşcinsellerin kendilerini acındırıp heteroseksizmden hoşgörü beklemelerini zavallılık olarak görüyorum.Cinsel yönelim bir seçim değil ama sanki olsaydı "ben seçmezdim" der gibi heteroseksistçe tavırlarla homofobiyi beslemek,eşcinselliği hastalık olarak görenlere destek vermek değil midir? "Benim cinselliğimden,eşcinselliğimden,cinsel yönelimimden sana ne"demenin zamanı gelmedi mi daha? Babam duyarsa kesecek,annem duyarsa üzülecek,çevrem duyarsa dışlayacak,kariyerim ne olacak diye diye,kendimizden kaça kaça ne erkek olabildik ne de eşcinselliği kurtarabildik. Kurtarıcı bekleye bekleye bir bir avuç mücadeleci de olmasa eşcinseller sokağa bile çıkamayacak.(Erkek! bir eşcinsel olarak çıkılabilir tabii.)


Eşcinsellik yeni keşfedilmiş gibi her eşcinselin çıkar kaygıları yüzünden geleceğini garanti altına aldıktan sonra sanki büyük bir iş başarmış gibi eşcinselliğiyle gecikmeli barışmasını itiraf etmesi eşcinsellik mücadelesinin yerinde saymasına,eşcinseller arasındaki homofobinin habisleşmesine sebep oluyor.Sanki eşcinsellik bir gerçeklik değil de refah düzeyi yükseltildikten sonra kabul edilebilecek bir lüks gibi.Bu hep çoğunluğa karşı kendini koruma,istemeyerek de olsa toplumsal davranma hali, aslında heteroseksizmin devamlılığına katkı sağlamaktır.Geç açılmak hiç açılamamaktan iyidir ama daha erken dönemlerde açılım yaparak eşcinsellikle tam anlamıyla barışma yaşını aşağıya çeksek ve eşcinsel mücadeleye çoğalarak katkı sağlasak daha iyi olmaz mı?


Açık bir eşcinsel olma korkusunun sebebi nedir acaba? Öldürülmek mi,dışlanmak mı,aşağılanmak mı,maddi kaygılar mı?Bunların hepsi uzun vadede,tam anlamıyla açılmasan da,geç açılsan da eninde-sonunda yaşanmıyor mu?Hadi diyelim hayatının sonuna kadar eşcinseliğini saklamayı başardın.Başkası olarak bu dünyanın yükünü taşımaya değer mi peki?Kendisi olamayanların söz söyleme hakları ellerinden alındığı için zaten konuşamıyorlar.Heteroseksizmin yükünü bir eşcinsel olarak kaldıramayanlar bir gün eşcinselliklerini itiraf etmek isteyebiliyorlar ama ne kadar işe yarıyor tartışılır.Çünkü hala eşcinselliğin ne olduğunun bilinmediğini veya yanlış bilindiğini savunanların derdi bile hala çok paylaşımlı eşcinsel yaşam biçimi değil de heteroseksizmin protipini eşcinselliğe uyarlamak.Bu çürük tuğlalarla her dönem eşcinselinin yeniden temel atmaya çalışması gibi;duvarı hiç yapılamayan,çatısı hiç tahayyül edilmeyen.


Eşcinsel açılmalarının genellikle erkek egemen sistemin temsilcisi babaya,abiye yani erkeğe değil de kız kardeşe,anneye olduğunu görüyoruz.Nadiren de olsa otoritenin anne olduğu ailelerde babaya açılmalar da olmuyor değil.Bu eşcinsel vicdanının tatmini adına yapılan yapay kendini kandırmaca açılımlar aslında kendini beşinci sınıf görmeye,erkekliği yüceltmeye katkı sağlamaktan başka bir şey değil.Sisteme kendin olarak görünmedikten sonra erkekliğin kendinden sonra gördüklerine açılmışsın,uzak diyarlarda bedensel ve ruhsal paylaşımını yaşamışsın neye yarar.


Gerçek açılım eşcinselliğini tehdit olarak gören erkek egemen sisteme karşı "ben!" diyebilmek değil midir?Kendinle tam anlamıyla barışmak,kendi yapından hiçbir şekilde utanmaman,korkmaman hatta gurur duyman,seçilebilecek bir şey olsa dahi yok edilme pahasına seçmen,ötekileştirilmişin,ötekinin yanında öteki olmasan da yer alabilmendir.Homoseksist bir sistemde gerekirse heteroseksüel bile olabilmektir.İşin trajik tarafıysa eşcinseller dışındaki ötekilerin ortak noktalarının heteroseksist olmaları;kadın da olsa,başka bir dine,milliyete,ırka ve renge de ait olsa;Baba faktör olarak sürüden atılma kaygısı.

Bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi birimler kendi çıkarları adına eşcinsellere kapılarını açıyorlar ama samimiyetsizliklerini erkekçe göstermekte gecikmiyorlar.Temsili demokrasi adına vitrin malzemesi olmaktan öteye gidemiyor eşcinseller.Geleneksel yapıya sahip sistemlerde her kesim kendi otoritesini kuracaktır mutlaka ve eşcinsellere yer olacağına ihtimal vermiyorum bu yapılarda.Eşcinseller kendilerine bile yabancı olduğu sürece erkek egemen sistemlerin hiçbir kesiminde samimi olarak kabul görmeyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder