24 Kasım 2009 Salı

Kırmızı Bisikletim

Geçmişteki amatörce denemelerim dışında ilk defa geçen yıl bisiklete binmesini öğrendim ben, 40 yaşında hem de.Bisikleti alalı neredeyse 10 yıl olmuştu ama bir türlü binme fırsatım olmadığı gibi cesaret de edemiyordum.İşsiz kalınca geçen yıl, yapmak isteyip de yapamadıklarımdan bisiklete binmeyi de öğrenmiştim.Hem de o kadar profesyonelleşmiştim ki trafikte arabalarla yarış eder hale gelmiştim.

İçindeki nefreti harekete geçirip de iyi niyetliliğini yitirmek istemeyenler intikam duygusuyla kendisine zarar verenlere benzememek için unutmayı tercih edip unutamasalar da yaşamın güzel taraflarıyla avunmaya çalışırlar.Zamanla hafifler acısı hatta.Ama yaşanılanlar birle kalmayıp,yaşama hakkını normal ölçülerde kullanmaya kalkarsan bir eşcinsel olarak,erkek egemen sistemin homofobisiyle defalarca karşılaşabilirsin.Yaşanılanları içine ata-ata öyle birikiyor ki, patlama veya boşalma noktasına getirmeye geçmişten bir anı yetiyor da artıyor bile.

Ben nereden bilebilirdim ki bisikletimin fotoğraflarını çekerken birgün sırf 'hayır' dediğim kişi tarafından saldırıya maruz kalacağımı,hem de beraber olduğum kişi tarafından.Gerçi heteroseksizmin fobiklerine karşı deneyimlerimden dolayı güvensizliğim paranoya derecesine gelmiş boyutta ama insan,insan olabilme özelliklerinden ve ihtiyaçlarından dolayı ötekileştirildiği sürece zaaflarına yenik düşebiliyor.Biz eşcinselleri de vurmanın en kolay yolu aşk ve sevgi olduğu için yaşanamamışlıktan,sevmeye erkekliği tercih etmiş bir toplumda en kolay hedef,en kolay kurbanız.

Bisikletimin kilidinin anahtarlarını hala saklıyorum bir gün geri gelecek diye gelmeyeceğini bile bile.Bisikletimi gasp ve beni darp eden şahısı polisin ihmalkarlığına ve homofobikliğine rağmen kendi çabamla yakalatıp mahkemeleştik.Hayat tiyatrosunun bu sefer benim de yer aldığım iki perdelik oyunlarından birini daha gerçekleştirmiş olduk mahkeme salonunda.Ben heteroseksizmin kurbanı,saldırgan figüranı olarak hakimlerin görevlerini yapmalarına imkan sağlayıp bayağı güldürüp eğlendirdik onları.Hatta kadın! hakimlerden biri benim konuşma tarzımı taklit edip oyuna katılmaktan alamadı kendini.İkinci mahkemede de salona bile çağrılmadan bana 'çıkar amaçlı bir kişiyle bile bile niye beraber oldun' diyen saldırganın avukatıyla karar verilmişti bile.Oyun hala devam ediyor sergilenmeye bana özel rüyalarımda kabus olarak, kadın hakimin homofobik bakışları ve alaysı taklidi şiddete dönüşmüş bir şekilde.

Bir daha bisiklete binemedim? tekrar.Aynı şehirde yaşadığımız için dışarıya çıktığım zaman karşılaştığım oluyor saldırganla.Korkmuyorum ondan,geçmişimi de küllendirebilirim ama başka potansiyel şiddet eğilimlilere karşı kurbanlığıma güvencem olmadığı için gelecek korkum var.Çünkü homofobi var bu toplumda heteroseksizmin yarattığı.Var olacak da biz eşcinseller korktuğumuz sürece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder