Eşcinseller bilinçlenip hemcinsel yönelimin önemini kavrayamadıkları sürece, heteroseksizmin etkisinden kurtulup eşcinselliği özgürleştiremeyeceklerdir.
Nedir bilinçli eşcinsel olmak; eşcinselliğin doğal olduğunu bilip, içinizde hiç şüphe bırakmayarak bunun doğruluğundan emin olmak ve heteroseksizm ve homofobisini bertaraf ederek yaşamaya çalışmak.
Araştırın; eşcinselliğin canlı yaşamına olumsuz bir etkisi var mı; yoksa homofobiden dolayı mı yaşıyoruz bu olumsuzlukları?
Eşcinselliğe olumsuz bakılmasının nedenleri nedir diye araştırın?;
Aydın bir çağda mı yaşıyoruz, yoksa homofobikler hala ortaçağ zihniyetindeki cahil ve cinsiyetçi kişiler mi?
Eğer, çevresel negatif bakış açılarının etkisini bir tarafa bırakırsak, eşcinselliğin canlıya hiçbir zararının olmadığı görülmek istenseydi ve homofobi olmasaydı, eşcinselliğe karşı olumsuz bir şüphemiz olabilir miydi?
Eşcinsellik toplumsal cinsiyetin cinsiyetçi etkisine bırakılmasaydı eşcinselliğin sıfır zararlı, yani hiç zararsız bir şey olduğu anlaşılsaydı, eşcinsellik umursanır mıydı?
İnsanlık kendini daha tamamlayamadığı bir evrede olduğu için, varoluşunu içgüdüsel, egosal gerçekleştiriyor hala ve varolurken ötekileştirerek, birilerinin üstüne basarak varolunabileceğini zannediyor çünkü.
Yani daha tam bir duyarlılık yok, vicdanlar tam bir devreye girememe konumunda.
Tabi insandan insana fark var ve evrendeki her şeyin bir bütünün parçaları olduğunu gözönünde bulundurursak, homofobikler de dönüştürmemiz gereken hayatın birer parçaları.
Sızlanmak yerine onları iyileştirme mücadelesi vermeliyiz yıkıcı etkinin rüzgarından kendimizi koruyarak.
Yani homofobi var diye hayata küsmek yerine, homofobikleri iyileştirmeye çalışmalıyız.
Çünkü onlar birer kapasitesiz ve hasta kişiler. Yardıma ihtiyaçları var; bazıları iflah olmayacak derecede kapasitesiz olsalarda!
Değişim, dönüşümle mümkündür ancak...
İnsanlar bilimle, eğitimle aydınlanarak ehlileşebilirler.
Batı Rönesansı yaşamasaydı, şu anda olduğu gibi dinden bağımsız bir yaşam sürebilirler miydi?
Batı'yı ahlaksızlıkla suçlamak bile ne kadar cahil olunduğunun bir göstergesidir.
Eşcinsellik ahlaksızlık demek, bir canlının yapısına uygun yaşaması ahlaksızlık demekle eş anlamlıdır; bu da cahilliğe tekabül eder.
Eşcinsellik günah demek; akıl ve mantık dışılık, bilimsel gerçeklikten, doğadan ve doğallıktan uzaklıktır.
Eşcinsellik hastalık demek, bilgi anlamında seviyesizliktir.
Eşcinsellik insan neslinin sonunu getirecek diye düşünmek falan, insanların kafasına gerçek-bilimsel bilgiye dair hiçbir şey sokmaması demektir.
Tabi oduna bir şey anlatamazsın ama kendilerine yöneticilik görevi verilenler iyi seçilirse ve yasalar evrensel insan hakları doğrultusunda işletilirse, odunlarda hadlerini bilecektir elbet.
Eğitildikçe de bu odunlar belki bir umut filiz verebilirler.
Ama değişim, biz eşcisnellerin bilinçlenmesiyle mümkündür ancak.
Size verilenlerle yetinmeyin; okuyun, araştırın, içinizden gelen duygularla size dayatılanları kıyaslayıp hangisinin doğru veya yanlış olduğunu anlayabilirsiniz.
Ama en önemlisi ne biliyor musunuz; kendinizi heteroseksizmin cinsiyetçiliğinden muhafaza edin.
Eğer onun-heteroseksizmin-erkek egemen cinsiyetçi yapının etkisinde kalırsanız, onun kölesi olursunuz ve eşcinselliğinizle barışsanız bile bu yarım bir barışma olarak kalır ve eşcinsel kimliğinize tam kavuşamazsınız;
Toplumsal cinsiyete oturtulmaya çalışılan bir eşcinsellik asla özgürlüğüne kavuşamayacaktır.
Kendinizi ne olarak tanımlarsanız tanımlayın ama toplumal cinsiyet rolleri üzerinden tanımlamayın.
Bu çok büyük bir hata, hayatınıza malolacak bir hata olabilir.
Çünkü bu doğru bir tanımlama olmayabilir ve siz heteroseksizmin etkisinden dolayı kendinizi doğru tanımladığınız yanılsamasına düşüebilirsiniz.
Heteroseksist bir dünyada heteroseksistçe varoluşun, sizi varettiğini zannedebilirsiniz ama, sadece amalık bir gerçekleşme olabilir bu!
Bir an için unutun erkekliği kadınlığı...
Bir canlı olarak yaşayın, içinizden geldiği gibi.
Erkek gibi veya kadın gibi değil, bir canlı, bir insan gibi düşünün kendinizi.
Böylece daha iyi varolacaksınız, daha özgüvenli olacaksınız çünkü;
Kıstırılmayacaksınız belli kalıplara, daha özgür olacak ve daha mükemmel gerçekleştireceksiniz bu sayede kendinizi...
Ben erkeğim, ben kadınım, ben heteroseksüelim demekle; aslında kendi kendinize kelepçe vuruyorsunuz.
Öteki kimliğe, eşcinselliğe-eşcinselliğinize sahip çıkmadığınız sürece, asla mutlu olamaycaksınız.
Çünkü siz eşcinselsiniz ve eşcinsel olarak yaşayarak mutlu olabilirsiniz!
***
29 Haziran 2020 facebook notlarım
Mabel Matiz'in bir şarkısının sözlerinin üniversite sınavlarında kullanılması, yobazların Mabel Matiz'i sapık ilan etmesine sebep oldu. Vakt-i zamanında Cumhurbaşkanlığı, Mabel Matiz'in babası öldüğünde, Mabel'in babası Gazi olduğu için, Mabel Matiz'e baş sağlığı dileğinde bulunmuştu. Eğer Cumhurbaşkanlığı, insanların cinsel yönelimlerinin varoluşlarının sadece bir parçası olduğunu, insanın değişik birimlerden oluşan bir bütün olduğunu, kimsenin cinsel yönelimiyle yargılanamayacağını söyleseydi, bu yobazlar gene aynı cehaleti sergileyebilirler miydi? HAYIR! Hatta Cumhurbaşkanlıı eşcinselliği onayladı diye homofobi bitebilirdi. O yüzden ... Her neyse!
***
BEN BİR ANDROJEN EŞCİNSELİM; ANDROGAY!
Biyolojik olarak er ve dişilerin, biyolojilerine bakılmaksızın her ikisininde de hem kadınsı hem erkeksi özellikleri barındırmasına ne ad verilir? - Androjen
Açık Öğretim Fakültesi sorusu
***
Eşcinseller homofobiden muzdarip ama mücadele etmek yerine, eşcinselliğin ilahi bir güç tarafında kutsal bir ifadeyle kabul edilmesini bekliyorlar. Oysa homofobi heteroseksist kültürün cahilce bir yansıması. Eğer mücadele edilmezse, cehaletten vicdan falan beklemek safdillikten başka bir şey olmaz. Tabi eşcinseller olarak öncelike kendi içimizdeki homofobiyi yenmek gerekiyor ki inanalım davamızda ve inandırıcı olalım!
***
Ben, geçmişte yaşanan kötü şeylere rağmen nefretimi kişiselleştirmeyi sevmiyorum. Çünkü içimde yok öyle bir şey. Mesela geçmişte soykırım oldu diyelim. Günümüz insanlarının bunda ne suçu var? Mesela ben şimdi, Sırplar Boşnakları katletti diye, ülkemizdeki Sırp sporculardan nefret mi edeyim? Mesela Çin'in hala devam eden nefret poltikaları var. Bütün bunlardan Çinlileri suçlu tutmak hangi vicdana sığar. Nefrete nefretle karşılık vermek, nefret insanlarıyla aynısın demektir. Mesela Kim Kardashian; kadın her fırsatta Türklerin aleyhinde konuşuyor. Cher de öyle. Sevmiyorum bu iki kadını ama bu Ermenileri sevmiyorum anlamına gelmez. İnsanlara etnisite üzerinden bakmak çok aptalca bir şey; önemli olan insanlıktır; renk, milliyet sadece küçük bir ayrıntıdır.
***
Kızılay Başkanı eşcinsellere nefret kusmuş ama olan eşcinsellere değil, kendilerine oluyor. Nefret kusan eşcinseller değil çünkü!
Eşcinseller için pedofili diyorlar ya; geri zekalı mısınız siz; ya yaşıtım, ya da benden büyüklerden hoşlanıyorum! Kendinizsiniz!
Kızılay Başkanı, eşcinseller için pedofili demiş. Bak bak bak.! Yansıtma politikası diye bir şey vardır psikolojide bilir misiniz?
Şimdi Kızılay Başkanı eşcinsellere pedofili, çocuk istismarcısı diyecek, biz de yarabbi şükür mü diyeceğiz? Herkes haddini bilsin!
Eşcinsellere pedofili diyen yobazlar, vakıflardaki erkek çocuklarına yapılan tecavüzleri, çocuk gelinleri bilmiyorlar mı?
***
İstanbul'dan yayın yapan cihatçı Müslüman Kardeşler'e bağlı Watan TV "Eşcinselleri öldürün" çağrısı yapmış. O biraz döt ister!
***
Tarih eşcinsel haklarını gasp eden AKP'yi ve yandaşlarını alkışlamayacak, eşcinsellerin eşitlik ve özürlük için haklı mücadelesini alkışlayacak; Ortacağın yobaz zihniyetini alkışlayan var mı?
***
Müziğin sesini yüksek tonda açıp, aşırı hız yapan ve ara ara fren yapan araba sücüleri hasta ruhlu insnalardır. Bu yüzden çok kedi ölmektedir. Her böyle ses duyduğumda, acaba bir kedi mi ezildi diye korkarım. Çünkü her böyle ses duyduğumda, kapımın önünde kedilerimden birinin öldüğüne şahit oldum. O yüzden kedilerimi eve daha çok kapatıyorum 2 yıldır.
***
Hayatta en gıcık-kıl olduğum ünlüler: Armağan Çağlayan, Seren Serengil, Ebru Gündeş... O kadar samimiyetsizler ki!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder