Oruç tutmuyorum, çünkü açın halinden anlamam için uzun süre aç kalmama gerek yok; ben zaten günde oruç tutanlardan daha fazla kalori almıyorum; günde iki öğün yemek yiyiyorum, o da zaten miktar olarak bir öğün mahiyetinde.
Hacca gitmiyorum; çünkü oradan kazanacağım sevap yerine, ihtiyacı olanların ihtiyacını gidermeyi ve sokaktaki hayvanlara bakmayı tercih ediyorum; bu beni manevi olarak daha tatmin eidyor.
Namaz kılmıyorum; çünkü ben kalben iyi insan olmanın daha önemli insanlık olduğuna inanıyorum.
Herhangi bir dine inanmıyorum; çünkü din bana göre kültürel bir şey.
Bireysel Tanrı'ya da inanmıyorum; hayattaki, evrendeki canlı cansız her şey birbirini tamamlayan bir bütünün-oluşumun bir parçası.
Öte dünyaya da inanmıyorum. Çünkü bunun akıl ve mantık çerçevesinde hiçbir dayanağı yok; bu sadece dini inancın bir uzantısı. Hadi öte dünya var diyelim; ben vicdanen zaten bu dünyada muhasebemi tutuyorum ve bu dünyayı zaten öte dünya gibi yaşıyorum. Hak yiyip de günah çıkartmak için adak dağıtmak benim kitabımda yok; haksızlık yapmıyorum. Haksızlığa uğrayınca da öte dünyaya havale etmek yerine, hukuk yollarına başvuruyorum.
Şimdi soruyorum size; siz mi daha günahkarsınız ben mi, siz mi daha sevapkarsınız ben mi? Bunu uhreviyata havale etmek zaten bana mantık dışı geliyor. İnanın kendini bilmesi önemli, bir çoğu da zaten neyin ne olduğunu biliyor ama işine geldiği gibi davranıp, sonra yukarıya havale ediyor her şeyi.
Ben neye mi inanıyorum; sevgi ve saygıya, hak ve hukuğa, eşitlik ve özgürlüğe, halden anlamaya, kısaca insanlığa ve doğaya, bilime-bilgiye ve eğitim-öğrenmeye, hayata ve yaşadığımız çevreye katkı sağlamaya, vesaire...
Dini hiçbir şekilde kaale almıyorum; çünkü beni lanetleyen veya eşcinselliğimi lanetlemeye araç edilen bir unsuru kaale alamam; bu benim yaratılışıma ihanettir, bu benim kendime olan inancıma ve saygıma ihanettir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder