Dün bir transseksüelin 10 gün önce intihar edip öldüğü ve kötü koku sebebiyle bulunduğuna dair bir haber okuduk. Her gün neredeyse bir veya daha fazla kadın öldürülüyor kocaları veya yakınında bulunan erkekler tarafından. Bu ölümlerin sebebinin virüsten bile daha tehlikeli olan heteroseksizm olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğer heteroseksist bir dünyada yaşamasaydık, kadınların öldürülme ihtimali sıfır denecek kadar az olabilirdi. Eğer cinsiyetçi bir toplumda yaşamasaydık eşcinseller, taravestiler, transseksüeller ölmeyebilir, öldürülmeyebilirdi. Eşcinsellerin ve kadınların öldürülme sebebi heteroseksizm kaynaklı sosyoekonomik ve sosyopsikolojik sebeplerdir. Eğer erkek egemen bir toplumda yaşamasaydık, kadınlar ve LGBTİ'ler toplumsal baskının olmadığı bir düzende ekonomik bağımsızlıklarını ve bireysel özgürlüklerini kazanıp çok daha huzur içinde yaşayacak ve de erkek egemen dünyanın nefretine kurban gitmeyeceklerdi.
Devletin bunu neden sorgulamadığını sorarsak eğer; devletler, erkek egemen yapıyı sağlama alacak şekilde kutsallaştırılan erkeklik ve erkeklerin sözünün geçtiği geleneksel aile yapısı üzerine kuruludur. Ve bu "kuruluşu/kurumu" sarsacak eşitlik, özgürlük gibi kavramlara ancak sus payı olarak herkesin ağzına bir parmak bal çalacak kadar izin verilir. Nefret cinayetlerine dur denilebilecek yaptırımlar için bir gecede kararlar alınıp hayata geçirilebilir aslında. Ama erkek egemen devletler buna izin vermez. Çünkü erkekliğin gücüyle ayaktadırlar erkek egemen devletler ve erkeklerin yaptıkları da belki içten içe işlerine gelir sistemi çok aksatmadığı sürece. Çünkü hergün birkaç kadın veya eşcinselin öldürülmesi onlar için nedir ki; su testisi su yolunda kırılmıştır!
Oysa beklerdim ki Bakanlarımızdan şöyle bir açıklama...
"Geçen hafta bir transseksüel ölü bulunmuştur. Bunun sebebi homofobidir ve en kısa zamanda eşcinseller, transseksüeller, LGBTİ'ler anayasal olarak tanınacak, tanımlanacak ve onlara yapılan saldırılar nefret suçları kapsamında değerlendirilip, caydırıcı amaçlı en ağır yaptırımlar uygulanacaktır."
Veya öldrülen kadınlar için de, "Artık kadının bir birey olduğu öğrenilmeli ve erkekler onları bir eşya gibi görüp kendi kafalarına göre davranmamalı. Bir kadın hayır diyorsa, ona karşı yapılan her hareket bir suçtur ve güvenlik güçlerimiz her türlü kadının imdadına en hızlı şekilde koşacak ve onları koruyacak, onlara karşı işlenen şiddet, cinayet gibi suçlar en ağır şekilde affı mümkün olmayacak şekilde cezalandırılacaktır.".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder