Sabah gazetesinden Hilal Kaplan saçmalamalarına devam ediyor. Neymiş, derdi eşcinselliğin fiiliyatı değilmiş; aile yapısını korumakmış, çocukları korumakmış, falan filan ama gene konuyu eşcinselliğin tedavi edilmesine bağlamış yazısının sonunda. Yazısına istinaden...
Eğer derdiniz eşcinselliğin fiiliyatı değilse, o zaman zarara uğradığına inandığınız ve savunduğunuz değerleri eşcinsellik üzerinden yapmayın. Açık ve özgür bir eşcinsellik bırakın aile kavramını yok etmesini, tam aksine sağlam bir aile inşa edilmesini sağlar. Çünkü eşcinseller samimiyetsiz evlilik yapmak zorunda kalmaz ve de daha sağlıklı işleyen, sevgiye ve aşka dayalı aialeler oluşur. Eşcinsellerin sırf aile kurma baskısı sebebiyle formaliteden evlilik yapmak zorunda kaldığını bilmiyor musunuz?
Hanımefendi, kendi bakış açınızı neden aille kavramı üzerinden güçlendirmeye çalışıyorsunuz ki? Korkmayın, evlenip çoluk çocuğa karışmak isteyeni değil eşcinsellik, hiçbir şey yolundan döndüremez. Aleyi sadece heteroseksüelik üzerinden inşa etmek de, heteroseksizmin bir uzantısından başka bir şey değildir. Eşcinseller ayrı aile kursa, heteroseksüller ayrı aile kursa, aile kavramı çok daha güçlenir ve hepimizin de böylece kaygıları sonlanmış olur!
Eşcinsel çocuklar da vardır. Siz hiç eşcinsel oldunuz mu da eşcinselliğin özenilerek veya çevresel faktörlerin etkisiyle olduğunu sanıyorsunuz. Ben kendimi bildim bileli kız gibiyim ve de hep kendi cinsime ilgi duydum; daha eşcisnelliğin ne olduğunu bilmediğim ilkokul öncesi yaşlarda bile. Burada parantez açayım; ben eşcinsellik ve transseksüelliği birbirinden ayırmıyorum zaten; transseksüelik, heterosesizm ve homofobi yüzünden eşcinselliğin cinsiyetçi bir ifade şekli olduğuna inanıyorum.
Ve de sizin eşcinselliğin fiiliyatıyla, bireyselliğiyle derdim yok, konumuz aile kavramına bir salldırı inancınızı da samimi bulmuyorum. Hemen yazınızın sonunda gene eşcinselliğin sonradan olduğuna ve günah olduğuna ve de tedavi edilmesine bağlamışsınız karşıtlığınızı.
Bakınız canlı tarihinden beri varoılan eşcinsellik eğer aileyi çökertecek olsaydı, şimdiye kadar çoktan çökertirdi. Ayrıca bilime inanın, gerçekten bunun sizin korkularınızı yenmeniize faydalı olacaktır. Bilim, eşcinsellik geniyle kadının doğurganlık geninin aynı olduğunu söylüyor. Yani eşcinsellik bırakın sizi, eşcinsellerin kendi istemesiyle bitecek bir şey değildir. Belki/büyük ihtimal eşcinsellik yaşam halkasının önemli/belirleyici bir halkası ki, doğal seleksiyona uğramadan varlığını güümüze kadar sürdürebilmiş ve hala sürdürebiliyor, eşcinsellik olmasa belki insan türü neslini devam ettiremeyecek. Çünkü bilim adamlarının dediği gibi kadının doğurganlığını arttıran genle eşcisnellik geninin aynı olması, yaşamın olmazsa olmazı, kaçınılmaz gerçeği. O yüzden eşcinselliğin terapisinin olduğunu falan aklınızdan çıkartın.
Ve sizin homofobiniz, kabul etseniz de etmeseniz de eşcinselliğe her türlü karşıtlık bir homofobidir, hayata dar bir bakış açınızdan başka bir şey değil. Siz ve sizin gibiler belgeleriyle ispat edilse de, eşcinsel karşıtlığından vazgeçmeyebilirsiniz. Derdiniz zaten aslında eşcisnellik değil; beyninize uygun kapalı-muhafazakar bir yaşam biçiminin pratiği. Ama unutmayın ki, her kafa aynı düşünmek zorunda değil. Siz muhafazakar bir beyine sahipsiniz ve dogmatiksiziz kafa yapınız itibariyle, ben bilimsel bir kafaya sahibim ve dogmatizm bana çok saçma geliyor. Bu kadar basit. Şimdi beni öldürseler, dogmatizme inanadıramazlar. Çünkü beyin muhafazakar değil. Ben de dini inancı olan bir ailenin çocuğuyum ama beynim farklı çalışıyor. İster buna zeka akıl çeşidi diyin, ister hasta; çünkü bu şekilde mutluyum, çünkü inancım bu doğrultuda...
Şunu da belirtmekte fayda var. Cinsel yönelimi bireyin kişiliğine indirgemeyin. Muhafzakar eşcinsel de var, sizin dediğiniz gib marjinalize olmayan eşcinsel de var, hayatını cinselliğe indirgemeden yaşayan da... Haa bu sizin düşündüğünüz gibi eşcinselleri tasvip etmediğim anlamına gelmez; çünkü herkesin nasıl yaşayacağına, herkes kendisi karar verir. Sadece görünürdeki eşcisnellik üzerinden bir eşcinsellik değerlendirmesi yapmak da sözlerinizin anlamını ve değerini sıfırlar. Eşcinsellere bakarak eşcinselliği eleştirme hatasına düşmeyin. Keşke olaya daha geniş perspektiften bakabilme pratiğine sahip olsaydınız; işte o zaman sözlerinizi bir kalemde silerdiniz!
Heteroseksistlere ve homofobiklere bir diyeceğim de, homoseksist bir dünyada yaşadığımızı hayal edin, din falan da bu bu şekilde vücut buluyor ve sürekli heteroseksüelliğin hastalık ve günah olduğu pompalanıyor ve heteroseksüller bir kurban gibi görüldükleri için nefret cinayetine kurban gitmeleri an meselesi. Ayrımcılığa maruz kalıyorsunuz, şiddete uğruyorsunuz, ötekileştirilyorsunuz, eşcinseller kadar sosyal haklara falan sahip değilsiniz, sürekli utandırılıyorsunuz cinsel yöneliminizden-heteroseksüelliğinizden dolayı, sürekli tehdit ve baskı altındasınız, tedavilere zorlanıyorsunuz, hocalara götürülüyorsunzu heteroseksüel olduğunuz için eşcinselleştirilmek için... Bu empatiyi yapabilir misiniz? Tabi sizlerin beyni heteronormatif ve de bağnaz olduğu için böyle bir empatiye bile yanaşmazsınız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder