Bu haberi okumadan önce bir önceki paylaşımımda dünyay bir de göktaşı çarptı mı dünya tam anlamıyla bıozulur demiştim ve bu haberi görünce gerçekten ben de korktumşimdi! amma, simülasyonun sonuna gelmiş oluruz; korkmuyorum, şaka yaptım sadece! Korksan ne olacak, korkmasan ne olacak!
Uzmanlar 29 Nisan'da dünyaya çarpacak olan gökcismi ile insanlığın yeryüzünden silineceğini söylüyor. Corona ön alıştırma!
Valla işlerim yarım kalacak dünyaya eğer gökcismi çarparsa! Keşke biraz daha zamanımız olsaydı; 1-2 yıl falan!
Dünyaya gökcismi çarparsa eğer, emekliliğime 6 ay kalmıştı; haksızlık ama bu!
Biliyor muydunuz, Corona Virüs'ten ölenlerinin ortalama yaşının 80 olduğunu!
Hala inandırıcı gelmiyor bana bir mevsim virüsünden bu kadar insanın ölmesi; oyun mu oynuyorlar bizimle?!
Ay inanmıyorum; Corona Virüs sebebiyle şehirler boşalınca, Tayland'ı maymunlar işgal etmiş. Ay aynı korku filmine döndü dünya!
Dünyaya eğer gökcismi çarparsa, en çok facebook ve youtube'u özleyeceğim!
Nefret cinayetine kurban giden bir eşcinselin katilini bulana 8 milyon ödül verilecekmiş. Ben biliyorum katili; toplum!
Sonunda Corona Virüs'ü Tanrı'nın eşcinsellere bir cezası olduğunu söyleyen geri zekalı biri çıktı; İsrailli bir din adamı!
Herkes Corona Virüs modası sebebiyle bir şeyleri erteliyor; ben hayatımı ertelemem arkadaş; hayatımı aynı şekilde yaşamaya devam!
Maketlerde indirim göze çarpıyor; sanırım virüs sebebiyle marketlere de kimse gelmiyor; umarım her şeyin fiyatı düşer!
Dünyada Virüs salgını var, 29 Nisan'da dünyaya asteroid çarpacak deniyor, bizim mecliste hala eşcinsellik hastalık deniyor!
Dünyaya asteroid çarpacakmış diyorum, herkes gülüyor; sanırım döt 3.5 atıp korktukları için sinirden gülüyorlar!
Türkiye'de sağı da, solu da, mağdur olan eşcinseli de aynı kafadan; hepsi homofobik; o yüzden ben geleceğe dair hayal kurmuyorum!
Ellerin bakanları falan Corona Virüs' e yakalanıyor. Vatandaşlarımıza geç uğradığı gibi siyasilerimize uğrar sanırım er geç !
Dogmatik insan tipi: çıkarına uygun olunca Allah'tan diye umursamaz, çıkarına ters düşünce bilimsel yöntemlere başvurur!
Deprem Allah'tan ise, Corona Virüs de Allah'tan değil midir? Alah işini bilir bence! Eşcinsellerin yanında, heterolar da yanıyor böylece! Hani her doğa olayını eşcinselliğe Tanrı'nın cezası olarak yoruyorlar ya; hala da bu gerizekalılığından vazgeçmeyen iblisler var! Her nefretleri depreştiğinde eşcinselliğe saldıranlara, ben de fırsattan istifade sokacağım lafı! Biliyor musunuz, eşcinseller kedisever olduğu için, bağışıklık sistemlerinin güçlü olmasından dolayı, hiçbir virüs işlemiyormuş onlara! Hahahahaha! Yaşasın k.....k!
HURAFELERE İNANILIP DA, DÜNYAYA GÖKCİSMİNİN ÇARPACAĞINA İNANILMAMASI!
Bir zamanlar dünyaya dinazorlar hakimmiş daha insan türü olmadan önce bile dünyaya gökcismi çarpıncaya kadar! Dinazorların fosillerini Amerikalılar yapmadı sanırım insanları kandırmak için!
Dünyaya asteroid çarpacak dedikleri zaman insanlar inanmıyor. Oysa daha düne kadar Corona Virüs'ün olacağı söylense, ona da inanmazdı kimse. Oysa dünya evrenin merkezi değil ki; hiç de öyle sadece üzerinde yaşadığımız dünyada hayat var, dünya ruhani olarak bozulacak ve öte dünyada cezamızı çekeceğiz diye de bilimsel zerre kadar gerçek yok. Sen bu dünyada insanlara eziyet et et, sonra öte dünya için dua ederek kendini rahatlatmaya çalış. İnsanları anlamıyorum; hurafelere inanıyorlar da bilimsel gerçeklere niye inanmıyorlar ki?
Kim inanırdı yıllar önce internet denilen olayın olacağını ve her şeyi oradan yapacağımıza? Mesela şimdilerde yapay zeka insanlara imkansız geliyor; oysa yapay zekayı o kadar çok hayata geçirmiş durumdayız ki; dünyayı bilgisayarların yönetmesi bile yapay zekanın ilkel hali; tek eksik onlara insanların beynini aktararak yarı insnan yarı robot olarak yaşamaları mı; bence şu anda yapay zeka büyük oranda başarıldı ve insan beyninin aktarılması o kadar da mühim mesele değil; çünkü kullandığımız elektronik eşyalar da bir yapay zeka ürünü. Bizim yerimize her şeyi onlar yapıyorlar programlama çerçevesinde. Zaten insanların korktuğu da, ya yapay zeka ürünleri robotlar dünyayı ele geçirirse; belki de dünyanın sonu işte o zaman gelir; çünkü dünya makineler savaşına döner belki de bir anda eğer yapay zeka denilen şeyi iyi yönetemezsek.
Biliyorum bu anlattıklarım bazılarına saçma gelecek ama dediğim gibi 50 sene önce, hiç kimse günümüz teknolojisini hayal bile edemezdi. Ben 80'lerde ilk Compact Disc'ler çıktığında, nasıl dijital olarak okunacak bunlar diyordum. Bu bile olduysa... Düşünsenize sinyallerle TV ekranına yansıyor dünyanın bir ucundaki eylemler. İnsan ışınlanmanın bile olabileceğine ihtimal veriyor artık bu olanları görünce, hatta zamanda yolculuğa bile ihtimal veriyorsun. Aslında mesele bu söylediklerimin olup olmaması değil; insanların hala zihinlerini kapatıp, olaylara hurafik bir şekilde bakmaları.
Yaa, Tanrı, öte dünya varsa bile (ki bilimsel hiçbir kanıtı yok bunun, çünkü dinler sadece insanların yarattığı kültürel bir durum), niye hayatımızı olmayan hurafik şeylere göre yaşayalım; bu dünyayı insanca, vicdanımızı rahatsız etmeyecek şekilde yaşarsak, zaten öte dünya varsa bile eğer, huzur içinde gideriz. Korkuyorsanız zaten öte dünya meselelerinden, demek ki var bir kabahatiniz ki, o yüzden. Bence bu dünyada insan olmaya çalışırsanız, öte dünyayı halletmiş olursunuz ve öte dünyayı düşünmenize gerek kalmadan bu dünyanın hakkını vererek yaşayabilirsiniz!
En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz, dini kitapları referans alarak, orada her şeyin olduğuna inanılması; belki de kimse bu dini kitapları okumadıkları için referans alıyorlar. Çünkü dini dilimize uygun şekilde icra etmiyoruz, sadece dünyayı hurafelerle yönetmek isteyenlerin dediklerine inanarak kanaate varıyoruz. Ben dini kitapları okudum; bilimsel hiçbir niteliği yok!
İnsan türü ölümsüz olmak istiyor. Öyle bilimsel şekilde yok olmaya falan tahammülü yok; zaten öte dünya da bu ölümsüzlük arzusu yüzünden icat edilmiş zihinsel bir şey! Bilimsel hiçbir kanıtı yok ki ruhaniyetin. Dini inanışlar, sadece insanların ürünü; çok Tanrılı dinlerden günümüz tek Tanrılı dinlere nasıl ulaştığımızı tarih okuyarak öğrenebilirsiniz; kulaktan dolma bilim dışı bilgilerle lütfen kendinizi oyalamayın!
Şimdi insanlara bir şeyleri dayanaklarıyla, kanıtlarıyla bilimsel olarak anlatsan inanmazlar da, giderler sakallı bir şarlatanın dediklerine saygı duyarlar! Dün birisi yolda giderken telefonla konuşuyor ve karşı tarafa diyor ki, o da hayata bilimsel bakıyor, herkesin bir bakış açısı var diyor. Yani insanlar hala bilimsel şeyleri gerçek olarak görmüyor da, saygı çerçevesinde bakılması gereken bir bakış açısı olarak görüyor!
ALİ KOÇ'UN BAŞKANLIĞI SPORU FUTBOL GİBİ ERKEK HEGEMONYASINDAN ÇIKARMAK İÇİN BİR FIRSATTIR!
ALİ KOÇ BAŞKAN KALSIN, FB FUTBOL TAKIMI İSTERSE ŞAMPİYON OLMASIN! ÇÜNKÜ FB, SADECE FUTBOL DEMEK DEĞİLDİR; SPOR KULÜBÜDÜR!
İnsanların egolarının sadece kazanmak üzerine programlamalarını ben gelişememişlik olarak görüyorum. Ben hayatım oyunca spor kulüplerinin başkanlarını ne çok beğenmişimdir, dolayısıyla ne çok takip etmişimdir; taa ki Ali Koç Fenerbahçe Kulübü'nün başına geçene kadar. Çünkü benim anlayışıma göre spor denilen aktivitede kazanmak sadece oyun oynamak için motive edici bir şeydir; onun ötesinde ölüm kalım meselesi değildir. Zaten killer fanatik taraftarlığını spora aykırı buluyorum. Çünkü spor, insanın negatif taraflarını törpüleyip hoşgörüyü arttıran terapik bir eylemdir. Eğer benim öfkemi depreştirecekse, ben spor yapmayayım öyleyse. Şimdi kalkmış FB taraftarları, bir spor kulübü olan, altını çizerek söylüyorum futbol kulübü değil spor kulübü ki, ana beş branştan kadın ve erkek voleybol ve basketbolda da lider konumdadır veya başa güreşmektedir FB, keza atletizm başta olmak üzere, yelkenli, pinpon vs. her branşta milli takım olarak ülkemizi uluslararası platformlarda en başarıyla temsil eden kulübümüzdür. Eğer takım sporlarında ülkemizi uluslararası platformlarda sadece kadın voleybolunda temsil edebiliyorsak, bu FB'nin vakt-i zamanında kadın voleyboluna yaptığı yatırımla Avrupa Şampiyonu olup, diğer voleybol kulüplerini de şevklendirmesiyle olmuştur. Bu başarıları vaya başarısızlıkları sadece bir Başkan'a falan bağlamanın yanlış olduğunu, FB'nin sadece futbol değil de spor ruhu meselesi olduğunu anlatmak istiyorum. Amaaa, ben Ali Koç'tan önce FB'nin vizyonunu bu kadar aydınlık ve evrensel görmüyordum. Öncesinde karanlık geliyordu bir şeyler bana ve evrensel bir vizyonu şu anki gibi yoktu bana göre! ali Koç'ta bir dürsütlük hissettim, dolayısıyla bir güven. Ki başarı veya başarısızlığı sadece başkan faktörüne bağlamak çok akıl dışı. O yılki diğer takımların durumu, şanssızlıklar vesaire bir çok sebebi vardır bunun. Ayrıca sen futbol dışında en başarılı spor kulübüyken, kalkıp da futbola göre başkanın değerlendirmesini yaparsan, bu senin sığlığından başka bir şey değildir. Eğer diğer branşalarda Avrupa ve dünya platformlarına çıkabiliyorsak, gerçek spor başarısı budur. Sadece futbol fanatizmine hizmet eden bir spor anlayışı, gerçek spor ruhuyla asla bağdaşmaz. Bırakın spor kulüplerini, Ali Koç bu ülkenin başına gelen en değerli insanlardan birdir. Yüzüne bakınca bunu anlayamıyor musunuz; sizin başarı anlayışınız futbol takımıyla egolarınızın masturbasyonuysa, olmaz olsun böyle başarı! FB'nin Ali Koç ile birlikte he and she hareketine katılarak uluslararası spor arenasında kadın erkek eşitliğini destekleyen yegane spor kulübümüzdür. Sporu futbol gibi erkek hegemanyosundan çıkarmak için bir fırsattır Ali Koç'un başkanlığı!
HER EŞCİNSEL/TRANSSEKSÜELİN VAROLUŞU OSCAR'LIKTIR!
Bugün Selin Ciğerci'nin Armağan Çağlayan'a verdiği YouTube sohbetini izledim de gerçekten üzüldüm. Bakınız transseksüellik gibi bazı şeylerin doğruluğu veya yanlışlığı üzerinden insanları değerlendirmek hiç de adil olamaz. Çünkü bu bireyler eğer toplumun tasvip etmediği şekilde varolmaya çalışıyorlarsa, insnaların öncesinde onlara nasıl davrandıklarını hatrılamaları gerek. Bir insanı eşcinsel olarak kabul etmezsiniz, transseksüel olarak kabul etmezsiniz; eee ne olacak o zaman? Yok öyle sırf erkek egemenlerin istediği gibi bir dünya! Ulan bu bizim hayatımız; her doğurduğunuz çocuk sizin istediğiniz gibi olmak zorunda mı? Doğada, hayatta, dünyada milyonlarca bildiğiniz anlamdaki kadın erkek ilişkisi dışında ilişki yaşayan insanlar var; bu kadar insan yanılıyor olamaz. Önce bir kendi yanlışlığınızı sorgulasanız ya! Ulan ben hemcinsimden hoşlanıyorum ve içimden gelmese neden böyle bir şeyi yapayım; kimse eşcinsel ilişki yaşa diye kafama silah dayamıyor. Keza transseksüeller de öyle; bir tane hayatları var ve huzurlu ve mutlu olmak için kendilerini o şekilde ifade ediyorlar. Erkek erkeğe kabul etmiyorsunuz, kadın ve erkek olarak karşınıza çıkıyorlar gene yaranamıyorlar; heeey siz erkek egemen dünya, ne istediğinizi biliyor musunuz?
Selin Ciğerci de bayağı mücadele vermiş ailesiyle arasının bozulmaması için; hele bir babanın senden bir bok olmaz demesi kadar onur kırıcı bir şey olablir mi? Eşcinseller, transseksüeller ailelerine de güvenemeyecek, onlardan destek alamayacaklarsa nasıl varolacaklar? Her şeye rağmen hayata tutunabildikten sonra hala daha burun kıvırarak LGBTİ çocuklarınızı kucaklıyorsanız/çoğu kucaklamıyor bile, geçmiş olsun; alın o sevginizi, ilginizi münasip bir yerinize sokunuz. Aslında bütün LGBTİ'lerin benzer trajik hayat hikayeleri var aileleri ve çevrelerine dair. Ben de çok eleştiriyorum LGBTİ'leri ama durum öyle sadece göründüğü gib sırf belden aşağı bir mesele değil. Her eşcinselin veya transseksüelin varoluşu Oscar'lıktır! Kolay mı sanıyorsunuz Bülent Ersoy olmak veya Zeki Müren olmayı ahlakçı ve erkek egemen bir dünyada! Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; eşcinsellere, transseksüllere, LGBTİ'lere eğer sadece erkeklik/heteroseksizm saldırıyorsa; konunun bireylerin eşcinsel/transseksüel olup olması veya bunun doğruluğu/yanlışlığıyla alakası yoktur. Bu erkek egemen dünyanın çıkarına ters düşmesiyle farklılıklara sadırmasıdır ve çözüm eşcinsel/transseksüller üzerinden değil, homofobiklerin insan olup cahilliğini gidermesiyle mümkündür. Çünkü insanların doğuştan getirdiği özellikleri değişmez; sadece yobaz ve cahil kafalar değişebilir, değişmelidir!
#TürkiyedeEscinselEvlilik Evlilik de sizin olsun, din gibi dogmatik inançlarınız da; eşcinseller sadece herkes kadar eşit ve insanca yaşamak derdinde. Hiç kimse içinden gelmeyen bir şeyi yapmaz. İnsanın doğuştan getirdiği özellikler değişmeyeceğine göre, cahil kafalar değişmeli!
#TürkiyedeEscinselEvlilik tag'ı Twitter 'da trend topic olmuş. Ey evrenim bilip bilip veriyorsun felaketlerini nefret yüklü insanlara ama gene de anlamaz bunlar. Anlayacak olsalar cahil cahil Corona Virüsü eşcinsellere ceza demezler. Ulan Corona Virüs sadece eşcinselleri mi vuruyor? Eşcinsellik bir varoluş, doğa olayları da gezegenin kendini gerçekleştirmesidir. Ulan bazıları yapay zekadan bahsederken hala daha hurafik beyinler var ya, acıyorum sizin takozluğunuza yaa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder