7 Mayıs 2019 Salı

Her şey güzel olacak; demokrasiye, CHP'ye, laikliğe destek çığ gibi büyüyor!


Avrupa Birliği (AB) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul’da seçimlerin yenilenmesine ilişkin kararını eleştirdi. Açıklamada kararın ‘son derece politik bir bağlamda’ alındığı yorumu yapıldı; kararın ayrıntılı gerekçesinin bir an evvel açıklanması gerektiği belirtildi.

AB, demokratik seçimlerin Türkiye-AB ilişkilerinin temelini oluşturduğu vurgularken, seçimi kazanan KHK’li adaylara mazbata verilmemesini de eleştirdi. AB, İstanbul’da yenilenecek seçimlere gözlemci göndermeyi de talep etti.
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/05/07/abden-istanbul-tepkisi-karar-siyasi-bir-baglamda-alindi/?fbclid=IwAR3kkXEquCc1Lv81z8X5lx-t2HOq4h4dl34nGxpz_zu0KcrwmaKT_SYomzA

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul’da seçimlerin yeniden yapılmasına hükmetti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK’nın kararının ardından “Artık sanatçısı da, iş insanı da, işçisi de, öğretmeni de, memuru da konuşacak, herkes konuşacak!” dedi. İmamoğlu’nun bu çağrısına birçok sanatçıdan destek geldi. Sosyal medyada “#HerSeyCokGuzelOlacak” mesajı gündem oldu.

Destek verenler arasında hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı ve Sabah Spor Servisi Dış Haberler Sorumlusu Uğur Karakullukçu’nun yer alması dikkat çekti. Karakullukçu, Cem Yılmaz’ın “Her şey çok güzel olacak” adlı filminden bir sahne paylaşarak YSK kararına karşı göndermede bulundu.

Sosyal medya kullanıcıları Karakullukçu’ya “Cesaretin için helal olsun” şeklinde mesajlarla destek verdi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul’da seçimlerin yeniden yapılmasına hükmetti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK’nın kararının ardından “Artık sanatçısı da, iş insanı da, işçisi de, öğretmeni de, memuru da konuşacak, herkes konuşacak!” dedi. İmamoğlu’nun bu çağrısına birçok sanatçıdan destek geldi. Sosyal medyada “#HerSeyCokGuzelOlacak” mesajı gündem oldu. Destek verenler arasında hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı ve Sabah Spor Servisi Dış Haberler Sorumlusu Uğur Karakullukçu’nun yer alması dikkat çekti. Karakullukçu, Cem Yılmaz’ın “Her şey çok güzel olacak” adlı filminden bir sahne paylaşarak YSK kararına karşı göndermede bulundu. Sosyal medya kullanıcıları Karakullukçu’ya “Cesaretin için helal olsun” şeklinde mesajlarla destek verdi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Muammer Aydın, DSP’nin YSK’nın verdiği hukuksuz karara sessiz kalmayacağını söyledi.
“DSP, YSK eliyle yapılan hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmayacak kendine düşeni ve gereğini yapacaktır. Tüm halkımız bundan emin olmalıdır”

Hukuksuzluga karşı İmamoglu'ne Destek Çıg Gibi Büyüyor | Bagımsız adaylar LEHTE Çekildiler
İstanbul seçimlerinde 10 bin 492 oy alan TKP Büyükşehir adayı Zehra Güner Karaoğlu'ndan sonra 2 bin 437 oy alan bağımsız aday Özge Akman da Ekrem İmamoğlu lehine seçimden çekildiğini açıkladı.Destekledikleri bağımsız aday Aysel Tekerek bin 520 oy alan Türkiye Komünist Hareketi de seçime katılmayacağını duyurdu. Yani şimdiye kadar 14 bin 442 seçmenin desteğini alan 3 aday İmamoğlu lehine yarıştan çekilmiş oldu. Saadet'in adayı Necdet Gökçınar da yeniden aday olup olmayacağına ilişkin partisini adres gösterdi.

Kılıçdaroğlu: Çok güzel şeyler olacak
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, YSK'nin İstanbul seçimini iptal etmesinden sonra ilk açıklama; "Çok güzel şeyler olacak. Hiç kimse meraklanmasın." Kılıçdaroğlu, genel merkezde Ekrem İmamoğlu'yla görüştükten sonra PM üyeleriyle toplantı yapacak.

Pegasus Hava Yolları, İstanbul seçimlerinin yenilenecek olması üzerine İstanbul kalkış ve varışlı olup yeni seçimlerin yapılacağı 23 Haziran tarihini kapsayan biletler için yolculara kesintisiz iade, iptal ve değişiklik hakkı tanındığını duyurdu. Şirket, bilete bağlı dönüş uçuşu için de aynı hakkı tanıyacak.

Kaftancıoğlu mesajında “31 Mart’ta İstanbul’da halk sandığa giderek iradesini ortaya koymuş, kararını vermiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Siyasi iktidarın sopası haline getirilmek istenen kamu kurumları eliyle halkın iradesinin gasp edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Herkesi süreci sükûnetle takip etmeye, partimizin alacağı kararlara uygun hareket etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

HDP: YSK, hukuku çiğneyerek, kendini inkar ederek ve iktidar baskısına boyun eğerek karar almıştır
"Hakimler bir kez daha cübbelerini iliklemiştir"
https://t24.com.tr/haber/hdp-ysk-hukuku-cigneyerek-kendini-inkar-ederek-ve-iktidar-baskisina-boyun-egerek-karar-almistir,819963?fbclid=IwAR2GpNBUXTd39DafjbMN2sXsEEEnRnkYWO2dOsFgheuszKP_BpLFgLmqL0g

Ahmet Şık: Bu iktidarın meşruiyetini tartışmalıyız, bu kararla birlikte meşruiyet ortadan kalkmıştır
https://ilerihaber.org/icerik/ahmet-sik-bu-iktidarin-mesruiyetini-tartismaliyiz-bu-kararla-birlikte-mesruiyet-ortadan-kalkmistir-97381.html

Kılıçdaroğlu, "Her şey çok güzel olacak, her şeye rağmen bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz" ifadesini kullandı.

EYT sayfaları, bir süreliğine paylaşıma kapatıldı! YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmesi sonrası EYT’nin sosyal medya sayfaları da hareketlendi. Olayın sıcaklığı ile EYT’nin hak arayışını sıkıntıya uğratacak paylaşımların önünün kesilmesi için sosyal medya sayfaları bir süreliğine paylaşıma kapatıldı

Kocaeli Barış Gazetesihttps://www.kocaelibarisgazetesi.com/guncel/eyt-sayfalari-bir-sureligine-paylasima-kapatildi-h109171.html?fbclid=IwAR1dFkmV9FpcUI19q9pZ6nQ46urphDurA4j6VZMU3h_uHz9e7414O5MiUCU

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK'nın kararının ardından "Artık sanatçısı da, iş insanı da, işçisi de, öğretmeni de, memuru da konuşacak, herkes konuşacak!"dedi, birçok ünlüden destek geldi.

YSK'nın kararına tepki gösterenler arasında; Cem Yılmaz, Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan, Cem Davran, Yalın, Mehmet Günsür, Hakan Taşıyan, Levent Üzümcü, Berna Laçin, Orhan Aydın, Aylin Aslım gibi birçok isim yer alıyor.

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) yapılan açıklamada, “YSK, hukuku çiğneyerek, kendini inkar ederek ve iktidar baskısına boyun eğerek, zerre kadar demokratik meşruiyeti olmayan bir karar almıştır” denildi.

Datça Belediyesi: 23 Haziran'da plajlarımız kapalı
Datça Belediyesi'nde gündem 23 Haziran: Kar ve kum fırtınası nedeniyle plajlarımız kapalı.
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/05/07/datca-belediyesi-23-haziranda-plajlarimiz-kapali/?fbclid=IwAR347NBPlnhfUa9lj9KXR4x78wKh2A5eM3yrDVsi1HMKU7WN6UYDjyOlZdk

Barolar Birliği: YSK sandığa inancı yerle bir etti
Türkiye Barolar Birliği, "Vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun sandığa inancı maalesef YSK tarafından oy çokluğuyla yerle bir edilmiştir" dedi ve YSK'ye beş soru yöneltti TBB açıklamasında, "Bir zarfta dört farklı oy vardır. Madem ki sandık kurullarının oluşumunda tam kanunsuzluk vardır; YSK hangi hukuki ve mantıki gerekçeyle aynı zarflardan çıkan üç seçim sonucunu geçerli kabul etmiş, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sonucunu iptal etmiştir? Bu soruya verilebilecek tatmin edici hiçbir cevap yoktur" denildi.
 Türkiye Barolar Birliği (TBB), Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye seçimini iptal kararına sert tepki göstererek, beş soruyla hukuki yanlışları sıraladı. TBB’nin yazılı açıklamasında, YSK delilleriyle inandırıcı cevaplar vermeye çağrıldı.

YSK’nin kararından kamu vicdanının son derece rahatsız olduğu dile getirilen açıklamada, “YSK’den; hak ve hukuka uygun millet iradesini koruyan ve vicdanını rahatlatan bir karar vermesini beklemiş idik. En sonuncusu dün olmak üzere bu konuda 31 Mart gününden itibaren defalarca uyarılarımızı yapmıştık. Bu çerçevede YSK’den, önceki kararlarına ve uygulamalarına sadık kalmasını istemiştik. Yani duruma özel karar vermemesi” denildi.

‘CEVAP VERMEK YSK’NİN ANAYASAL GÖREVİ’

Seçimin iptalinin, usulsüz veya sahte seçmen yazımına dayandırılmadığına, bu iddiaların reddedildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Kısıtlı seçmen ve sair iddiaların reddedildiğini de biliyoruz. YSK’nin seçimin iptalini bazı sandıklarda sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmamasına ve bazı sandıklarda da bir kamu görevlisi üyenin bulundurulmamasına dayandırıldığını anlıyoruz” tespitleri yer aldı. TBB açıklamasında şöyle devam edildi:
“Şimdi Yüksek Seçim Kurulu’na tek tek soruyoruz. Bu sorduğumuz sorulara delilleriyle birlikte inandırıcı cevaplar vermek, YSK’nın anayasal görevidir. Türk Milleti’ne karşı boynunun borcudur.

‘YSK KENDİ TAKVİMİNE NEDEN UYMADI?’

1-YSK seçim takviminde, sandık kurullarının usulsüz oluşturulduğu gerekçesiyle tam kanunsuzluk itirazının 2 Mart 2019 tarihine kadar yapılabileceği yazıyor. Seçim hukuku, usul ve şekil hukukudur. Bu tarihe kadar sandık kurullarının oluşumuna itiraz edilmediği halde, 31 Mart seçim gününden sonra seçim sonuçlarına göre yapılan bu tam kanunsuzluk itirazı nasıl olur da değerlendirilmeye alınır? YSK, kendi ilan ettiği takvime niçin uymadığını Türk Milleti’ne açıklamak zorundadır.

‘YERLEŞİK KARARDAN NEDEN DÖNÜLDÜ?’

2- YSK’nın yerleşik kararlarında; “seçimden sonra sandık kurulu başkan ve görevlilerinin görevlerini kötüye kullanmalarının söz konusu olması ve suçun oluştuğunun anlaşılması, ilgililerin cezalandırılmalarını gerektirir. Ancak seçimin iptaline neden olmaz” denilmekte iken, ne olmuştur da YSK bir şüphe üzerine bu yerleşik kararından sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için geri dönmüştür?

‘YSK HATASINI NASIL SEÇMENE YÜKLER?’

3-Sandık kurulu başkanlarının ve sandık kurullarında görev yapacak kamu görevlilerinin belirlenmesi seçmenin, siyasi partilerin veya adayların iradesine bağlı değildir. Bu kişileri ilçe seçim kurulları belirlemektedir. Eğer kamu görevlisi olmayan kişilerin sandık görevlisi olma durumu varsa, YSK, kendi sistemi içinde gerçekleşmiş bu hatayı nasıl olur da seçmene yükler? YSK kendi sorumluluğunu kendisi üstlenmelidir.

TAM KANUNSUZLUKSA DİĞER ÜÇ SONUÇ NEDEN İPTAL  DEĞİL?

4-Aynı sandıktan büyükşehir belediye başkan adaylarına, ilçe belediye başkan adaylarına, ilçe belediye meclis üyesi adaylarına ve muhtar adaylarına verilen oylar çıkmaktadır. Yani bir zarfta dört farklı oy vardır. Madem ki sandık kurullarının oluşumunda tam kanunsuzluk vardır; YSK hangi hukuki ve mantıki gerekçeyle aynı zarflardan çıkan üç seçim sonucunu geçerli kabul etmiş, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sonucunu iptal etmiştir? Bu soruya verilebilecek tatmin edici hiçbir cevap yoktur. ‘Diğerlerine tam kanunsuzluk itirazı yapılmadı’ gibi bir cevabı halkımızın kabul etmesi mümkün değildir. Bu tipik bir çifte standart örneğidir.

‘GÖREVLİLER NASIL MÜDAHALE ETMİŞ AÇIKLANMALI’

5-YSK; usulsüz belirlendiğini iddia ettiği başkan ve üyelerin, büyükşehir belediye başkanı seçiminde hangi yöntemle seçimin sonuçlarına etki ettiklerini delilleriyle açıklamak zorundadır. Çünkü sandık kurullarının oluşumuna itiraz süreci iki ay önce tamamlanmıştır. İlçe seçim kurulları tarafından usulsüz atandıkları iddia edilen bu görevlilerin seçim sonuçlarına nasıl müdahale ettiklerinin kararda delilleriyle açıklanması zorunluluğu vardır. Böyle bir delilden ve açıklamadan kamuoyu haberdar değildir. Dolayısıyla seçmen, haklı olarak, seçim sonucuna, iddia konusu sandık kurulu başkanlarının değil, doğrudan doğruya YSK’nın müdahale ettiği inancındadır.

‘KURUM VİCDANINNDA DERİN YARA’

Neticede;

1950’den bu yana çeşitli şikâyet ve aksaklıklarla da olsa işleyen seçim sistemimiz, seçimlerin güvenilirliğini sağlamakla görevli olan ve üyeleri yüksek hakimlerden oluşan Yüksek Seçim Kurulu tarafından ağır şekilde yaralanmıştır. Bu iptal kararının kazananı yoktur. Sevineni de olmamalıdır. Bu iptal kararı Türkiye’ye zarar vermiştir. Hangi siyasi partiye veya adaya oy vermiş olursa olsun, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun sandığa inancı maalesef YSK tarafından oy çokluğuyla yerle bir edilmiştir.

YSK kararının oy birliğiyle verilememiş olması, karşı oyların bulunması, Kurul’un kendi içinde de kamu vicdanında oluşan derin yaranın oluştuğunun ispatıdır.

Ama umutsuzluğa yer yoktur. Kararın oy çokluğuyla çıkmış olması yine de ileriye dönük umutları yaşatmaktadır. Kamu vicdanını hiçbir şekilde tatmin etmeyen bu karar sebebiyle seçim yenilenecek, seçmen bir kez daha kararını verecektir. Türkiye, ekonomisini toparlamak, dağ gibi birikmiş sorunlarını çözmek zorunda iken yeniden bir seçim sürecine sokulmuştur.

Seçim İstanbul’da tekrarlanacak ama tüm ülke sathında yaşanacaktır.

Bu sebeple tüm siyasi partilerin, adayların ve vatandaşlarımızın hiçbir gerginliğe yer vermeden bu zor süreci büyük bir olgunlukla yürütmesi gereklidir.

YSK’nın hukuk mantığını zorlayan kararı, sadece ve sadece Türkiye üzerine nice senaryolar yazan ve oynayan küresel güçler ile onların tetikçilerini sevindirmiştir. Türkiye demokrasisinin aldığı ağır yara; ülkemizi karıştırmak, bölmek, sınırlarımız ötesindeki menfaatlerimizi koruyamaz hale getirmek isteyenlerin elini güçlendirmiştir.

Bu sevinci bu çevrelerin kursağında bırakmak, ancak seçim sürecini olgunlukla geçirmemize bağlıdır. Milletimizin sağduyusuna inancımız tamdır. Milletimiz emperyal güçlerin ve onların Türkiye içindeki tetikçilerinin pek sevindiği bu kararın yaratacağı kaosa izin vermeyecek, seçim sürecini olgunlukla tamamlayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti yoluna kararlılıkla devam edecektir.” (HABER MERKEZİ)
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/05/07/barolar-birligi-ysk-sandiga-inanci-yerle-bir-etti/?fbclid=IwAR2Qamaphx85PxHpGj4C76MgY2QZFPZ2UFuBYaxkppDT4wpAGas7GOke6yo

Ekonomik istikrar için ironik öneri: Anayasa’ya ‘AKP dışında hiçbir parti kazanamaz’ yazalım
Yazar Editor -7 Mayıs 2019
PaylaşFacebook Twitter Pinterest Linkedin
Portföy yöneticisinden “Piyasada ekonomik istikrar için normalleşme nasıl olur?” sorusuna ironik öneri: ‘Anayasa’nın 1. maddesine AKP dışında hiçbir parti seçimi kazanamaz’ yazalım.
https://indigodergisi.com/2019/05/ekonomik-istikrar-akp-disinda-hicbir-parti-kazanamaz/

YSK'nin İstanbul kararında ‘baldız, kayınbirader’ tartışması
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptaline karar verilen YSK toplantısında, kurulun iki siyasi parti temsilcisi arasında 'FETÖ’cü baldız, kayınbirader' tartışması yaşandı. Bir YSK hâkimi ise 'somut delil yok' uyarısı yaptı.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nda dün gece alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptali ve yenilenmesi kararına ilişkin detaylar ortaya çıkmaya başladı. İptal kararına gerekçe olarak, sandık kurulu görevlilerinin usule aykırı olarak belirlenmesi gösterildi.

YSK’nın kritik kararı öncesinde yapılan toplantıda siyasi parti temsilcileri arasında zaman zaman tartışmalar yaşandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre AK Parti temsilcisi Recep Özel, seçimlerin neden iptal edilmesi gerektiğine ilişkin detaylı bir sunum yaptı. Özel “Düşünebiliyor musunuz, FETÖ’cü birisinin baldızı, kayınbiraderi sandık kurulu başkanı yapılmış. İstanbul’da 104 bin öğretmen varken neden bunların içinden atama yapmayarak yerine bankalardan bir sürü eleman alınmış?” diye sordu.

‘FETÖ’CÜNÜN ÖZ KARDEŞİNİ BÜYÜKELÇİ YAPTINIZ’

Özel’in sunumunun ardından söz alan CHP YSK temsilcisi Hadimi Yakupoğlu ise FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli’yi hatırlatarak, “Siz FETÖ’cülerin öz kardeşini büyükelçi yaptınız. Bunu nasıl açıklamayı düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

MUHALİF ÜYELERDEN ‘SGK KAYDI’ İTİRAZI

Muhalefet partilerinin YSK temsilcileri ayrıca AK Parti’nin sandık kurulu görevlilerinin TC kimlik numaraları üzerinden ‘soy araştırması’ yaptığını belirterek, “Sandık kurulu üyelerinin SGK dökümlerini bile getirdiniz. Bunu bizim yapma imkanımız yok. İtirazı yapışınız ve delil toplama yönteminize bakarak görüyoruz ki iktidar olmanın tüm avantajlarını kullanıyorsunuz” ifadelerini kullandılar.

‘İTİRAZ ETTİĞİNİZ SANDIKLARDA PARTİNİZ ÖNDE’

Bu tartışmaların ardından bir YSK hâkimi de, AK Partili Özel’e ‘somut delil’ uyarısında bulundu. YSK hâkimi, Özel’e “Usulsüzlük itirazında bulunuyorsunuz ama ne tip bir usulsüzlük var, bu usulsüzlük kimlere çıkar sağlıyor belli değil. Somut deliliniz yok. Sandıklara yapılan atamaların gizli bir el tarafından yapıldığına ilişkin delil yok. Usule aykırı bir atama yok. Üstelik sonuca etki eder dediğiniz 19 bin kişilik sandık kurulu atamasının yapıldığı sandıklarda da partiniz önde” dedi.

Özel, YSK üyesinin bu sözlerine yanıt vermedi.
https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2019/05/07/ysknin-istanbul-kararinda-baldiz-kayinbirader-tartismasi/?fbclid=IwAR0otPk0KQls5u5HEEUPQLTF2kwKO83KM6GcukSUE6wJwMU--WTzuz_KVRM

İMAMOĞLU LEHİNE ÇEKİLİYORLAR!

İstanbul seçimlerinde 10 bin 492 oy alan TKP Büyükşehir adayı Zehra Güner Karaoğlu’ndan sonra 2 bin 437 oy alan bağımsız aday Özge Akman da Ekrem İmamoğlu lehine seçimden çekildiğini açıkladı. Destekledikleri bağımsız aday Aysel Tekerek bin 520 oy alan Türkiye Komünist Hareketi de seçime katılmayacağını duyurdu. Yani şimdiye kadar 14 bin 442 seçmenin desteğini alan 3 aday İmamoğlu lehine yarıştan çekilmiş oldu. Saadet’in adayı Necdet Gökçınar da yeniden aday olup olmayacağına ilişkin partisini adres gösterdi.
http://www.revizyongazetesi.com/yeni/2019/05/07/imamoglu-lehine-cekiliyorlar/?fbclid=IwAR29jlNX8S0DfRKeouTHqxU1jgNWOxXATt0o5EZtOgtXO7HEJloly7IOEQM

CHP bildirisi: 24 Haziran seçimleri de yenilensin
İstanbul seçimlerine ilişkin olağanüstü toplanan CHP yönetimi YSK’nin İstanbul seçimlerine ilişkin kararına karşı yazılı açıklama yayınladı. YSK'den atılması beklenen adımlar 3 maddede belirtildi: "16 Nisan referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi, 31 Mart ilçe ve belediye meclis üyeliği seçimleri de yenilenmeli. YSK üyeleri istifa etmeli. İçişleri ve Adalet bakanlıklarının tarafsızlığı sağlanmalı."
https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2019/05/07/chp-bildirisi-24-haziran-secimleri-de-yenilenmeli/?fbclid=IwAR3yuZy68YAG5HMPpRSvF0yqYS81D2FHFy6uOpiI3lHZBGKn0vpCJ-THDeA

İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin olarak CHP Parti Meclisi, milletvekilleriyle birlikte olağanüstü toplandı. Toplantının ardından yazılı açıklama yayınlayan parti yönetimi üç maddelik ‘Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi’ yayınladı. Bildirgede, “Eğer sandık kurullarında şaibe varsa, 16 Nisan Anayasa Referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili Seçimleri ve 31 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle aynı sandıkta ve aynı zarflarla yapılan ilçe belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimleri de aynı kıstasla yenilenmelidir” ifadelerine yer verildi.

6 Mayıs’ın Türkiye demokrasisine kara bir gün olarak geçtiği belirtilen bildirgenin satır başları şu şekilde:

HUKUK CİNAYETİ İŞLEMİŞLERDİR: Hukukun, adaletin, temiz siyaset ve ekonomik istikrarın tek bir kişinin şahsi korku ve hırsına bu şekilde feda edildiği başka bir örnek tarihimizde yoktur. Halkın açık tercih ve talimatını ayaklar altına alan demokrasi düşmanları, sivil darbe sürecinde bir adım daha atmışlar ve bilerek, isteyerek, planlı bir hukuk cinayeti işlemişlerdir.

ÜLKEMİZDE TUZ ARTIK KOKMUŞTUR: 6 Mayıs darbesinin azmettiricisi, yargısız infazcısı ve şakşakçısı alenen ortadadır. İsimleri bundan böyle sadece lanetle anılacaktır. Demokrasimiz açısından esas acı olan, seçim güvenliğini sağlamakla görevli hakimlerin de bu kirli darbeye iştirak etmesidir. Demokrasinin olmazsa olmazı sayılan Meclis denetimi, bağımsız yargı, tarafsız medya ve sivil toplum katılımı ne yazık ki zaten tarihe karışmıştır. Demokratik meşruiyetin elde kalan son kalesi ve namusu olan sandık, o namusu korumakla görevli olanların eliyle, millet iradesine kast edenlerin emellerine teslim edilmiştir. Ülkemizde tuz artık kokmuştur.
Demokrasinin temelini oluşturan “hukukun üstünlüğü”, “kuvvetler ayrılığı”, “seçme ve seçilme hakkı” bu kararla açıkça ortadan kaldırılmıştır.

SİYASİ AMAÇLAR DOĞRULTUSUNDA TALİMATLAR VERİLMİŞ: Ülkemizin 180 yıllık çağdaşlaşma, 73 yıllık demokrasi yürüyüşüne ve kurucu Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği “çağdaş uygarlığı yakalama ve geçme” hedefine bir kez daha kuvvetle sahip çıkıyoruz. Hem partinin, hem de devletin başına aynı kişiyi oturtan partili cumhurbaşkanlığı sisteminin, iktidar partisi ile devlet arasındaki sınırları yok ettiği kısa sürede görülmüştür. Mülkiye müfettişleri, polisler, savcılar iktidarın seçimi yeniletmeye dönük çalışmalarında sahaya sürülmüş, devlet memurlarına siyasi amaçlar doğrultusunda talimatlar verilmiş, baskılar yapılmıştır. Başa geçen parti ile devlet arasındaki sınırları ortadan kaldıran bu sistem, demokrasimizin önündeki en büyük tehdit olduğunu göstermiştir.

Meşruiyet krizinin aşılabilmesi ve sandığın namusunun bihakkın korunması için Cumhuriyet Halk Partisi’nin Parti Meclisi üyeleri ve Milletvekilleri olarak aşağıdaki adımların atılmasını gerekli görüyoruz:

1- Eğer sandık kurullarında şaibe varsa, 16 Nisan Anayasa Referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili Seçimleri ve 31 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle aynı sandıkta ve aynı zarflarla yapılan ilçe belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimleri de aynı kıstasla yenilenmelidir.

2- Seçim kurullarında bir hata varsa sorumlusu sadece ve sadece YSK’dir. YSK’nin kusuru seçmene yüklenemez, seçmen cezalandırılamaz. YSK üyeleri seçmene karşı işledikleri suç sebebiyle topluca istifa etmelidir.

3- İçişleri ve Adalet Bakanlarının seçim dönemlerinde tarafsızlığını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.

BÜYÜK ZAFERE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ: Gücümüzü milletten alarak demokratik mücadelemizi artan bir azim ve güçlü bir kararlıkla sürdüreceğimizi açıkça taahhüt ediyoruz. Türkiye’nin karşılaştığı bu yol ayrımında demokrasiye inanan, hak, hukuk ve adalet duygusunu içinde taşıyan, siyasi düşüncesi ve parti aidiyeti ne olursa olsun, tüm yurttaşlarımıza elimizi uzatıyoruz. Bu uzatılan elin 23 Haziran’da kuvvetli bir şekilde tutulacağına, demokratik mücadelemize güç katacağına ve 31 Mart’tan çok daha büyük bir zafere ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz. (DUVAR)

İYİ Parti, İstanbul'da seçimlerin yenilenmesine dair kararın gözden geçirilmesi için YSK'ya başvurdu.
İYİ Parti, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin iptali ve yenilenmesi kararının yeniden değerlendirilerek karardan dönülmesi ya da yerleşik içtihatlar doğrultusunda ''tam kanunsuzluk'' nedeniyle seçimin iptal edilmesi talebiyle itirazda bulundu.

YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edilerek yenilenmesine ilişkin kararın yeniden değerlendirilmesi talebiyle İYİ Parti'nin yaptığı başvuru reddetti.

Ekrem İmamoğlu’nun göreve geldikten sonra İBB resmi twitter hesabından attığı tweet’ler silindi. Ayrıca İmamoğlu’nun yanısıra Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer de takip edilenler listesinden çıkarıldı.
Gazeteci Ahmet Saymadi de Twitter hesabında, İmamoğlu’nun tweetlerinin silinmesi kararının, ‘güçlü bir yerden gelen mesaj’ dolayısıyla alındığını öne sürdü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Twitter hesabında İmamoğlu’nun silinen tweet’leri yerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı’nın, ‘YSK kararının hayırlar getirmesini’ dileyen mesajı paylaşıldı.

Fenerbahçe yöneticisi Metin Şen, Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul seçimlerini iptal etmesini ile ilgili Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen bir paylaşımda bulundu.
Twitter hesabından “Madem tekrar istediiniz o zaman #herşeyçokgüzelolacak” paylaşımını yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder