3 Temmuz 2018 Salı

Tarkan'a soruyorum; en son ne zaman bir travesti öldürüldü, haberin var mı?


Şimdi söyleyeceklerim lütfen yanlış yere çekilmesin. Kısa ve de öz ifade edeceğim zaten konuyla ilgili düşüncelerimi. Ülkemizde risk grubunda olanlara karşı(ne oluyor bunlar; çoluk-çocuk, kadın, yaşlı, hayvan, mülteci, vesaire), her zaman bir eşitsizlik, adaletsizlik, ayrımcılık, ölümlere kadar varan güç yeterliliği var. Bu tür olaylara karşı tepkilerimiz ne yazık ki yansız değil; işimize gelene tepki gösteriyoruz, işimize gelmedi mi sesszi kalıyoruz. Mesela kadın kadındır ve her türlü kadın ayrımcılığına karşı eşit şekilde tepki vermeliyiz. Ama adil miyiz bu konuda; KESİNLİKLE HAYIR. Aile değerlerine inanıyoruz ya, maneviyatımız da çok güçlü, evelallah Müslümanız da! ama bir aile kızıyla trans kadına eşit bakamıyoruz; neden? Trans kadın insan değil mi? Hayatta kendini istediği şekilde ifade etme hakkı, ona karşı insanca davranılmasının önünde bir engel olabilir mi; hem vicdanene, hem hukuken, hem dinen, vesaire... En son ne zaman bir trans kadın veya travesti öldürüldü, hatırlayanınız var mı? Her gün eşcinsellere karşı sözel evya fiziksel ayrımcılık yapılıyor; devlet dair kimin umrunda? İnsanca yaşama talepleri için etkinlik yapma hakkı bile verilmiyor. O zaman ben sizin vicdanınıza, üzülmelerinizin samimiyetime ve insanlık derecesine niye inanyım? Tüm insanlara eşit gözle bakmayanların insanlığı tartışılır. Ben kedilerin yaşama sorumluluğunu üzerime alabliyorsam, bir eşcinsel olarak neden bana eşit haklar verilmez ki? Ondan da önce neden benim kimliğim tanınmaz ki, cinsel kimliğimden dolayı neden bana yapılan ayrımcılıklara karşı duyarlı davranılmaz ki? Şu kesime karşı yapılanlardan bana ne, bu kesime hiçbir kötülük yapamazsınız diye bir şey olamaz. Hiç kimse, hiç kimse gibi olmak zorunda değildir, yönetimler de her kesimi kapsayıcı olmalıdır. O zaman yönetimde niye olunur ki? Herkesi kendilerine benzetmek için mi? Herkese eşit hak ve hukuk vermezsen, o zaman huzur olmaz, bu da böyle biline. Biraz akıl ve mantık; herkes insandır. Artık nefretinize, cehaletinize, ayrımcılıklarınıza akıl ve mantık dışı, bilim dışı dogmatik bahaneler öne sürmeyin. Faklı bir şeylere karşı hep bir ağızdan burası Türkiye, Müslüman bir ülke sınıfçılığından gına geldi. Herkes aynı insan ve herkesin bu dünyada eşit bir şekilde yaşama hakkı var. Hayata karşı, hele dinin öne sürülmesi falan o kadar cahilce ki... Din hayatı karşılamıyor, din kültürlerin bir parçası sadece. Hayata biraz gerçekçi gözlerle bakalım artık akılı telefonlar falan kullanıyorsak. Sizin canınızı yakan olaylar neden oluyor biliyor musunuz; başka canların yakılmasına sessiz kalınmasından. Bugün başkasına yapılan, yarın senin başına da gelebilir. Bugün bir travesti öldürülüyorsa, yarın da travesti olmayanlar öldürülebilir. Yaşama hakkı herkes içindir. Eğer nefret yüklü cahilce bakış açısı değişmez ise, o nefretin sevdiklerinizin üzerine uğramayacağının garantisi var mı? Ama en ötekini koruyan bir zihniyetin getirdiği yaşam biçimi, herkesin de güvenliğini sağlayabilir. Bana ne diyip umursamadığınız ve size ters gelip nefret ettiğiniz şeyler; nefret edilecek şeyler değil ve hayatın bir parçası. Problem farklılıklarda değil, gerçeklere yabancı kalmış kafalarda. Bugün canınız mı yandı, bizim her gün canımız yanıyor. Her gün hayatın her biriminde bir engelle karşılaşıyoruz eşcinseller olarak ve her gün engelleri aşarak yürüyoruz biz; sizinki gibi önünüze serilen imkanlarla değil. Bir eşcinsele, bir heteroseksüele davranıldığı gibi nezaket kuralları uygulanmıyor, bunu biliniz. Ve her eşcinsel o engellerle mücadele edemeyebiliyor veya mücadele etmesine bile izin verilmiyor. Bazıları diyebilir ki o kadar sorunun arasında eşcinsellik mi kaldı? Ben de öyle diyorum zaten; belki ilk önceliğimiz eşcinsellik olmayabilir ama öncelikli sorunlarımız yüzünden karıncaları ezme hakkımız olamaz. Eşcinsellerin de herkes kadar yaşama hakkı var ve bekletilemez. Eşcinselleri görmezlikten gelenler Müslümanız diye geçindikleri gibi, bir de Müslümanlık üzerinden karşıtlık yapıyorlar. O zaman ben Müslüman değilim! Çünkü benim insanalığımda cinsel yönelim ayrımcılığı olamaz. Ben Müslüman değilim ama insanlarla hayvanları bile ayırmıyorum. Eşcinsel olanlara veya eşcinselliği savunanlara hemen din üzerinden karşıtlık yapılıyor. Yani din insan ayrımcılığı yapıyor öyle mi? O zaman ben ayrımcılığa karşıysam, ayrımcılık yapan şeylere de inanmam. Bakınz; manevi unsurlar hayatın gerçekleriyle kesinlikle örtüşmez. O yüzden o unsurlar üzerinden tespit yapamazsınız, karşıtlık yapamazsınz, doğru-yanlış ayırdı yapamazsınız. Yaptığınız şey ancak o unsurları çıkarlarınıza alet etmektir. Konuyu niye Tarkan'a bağladım; yeri geldiğinde herkes tepkisel olabiliyor ama işlerine gelmeyince olmuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder