19 Haziran 2018 Salı

18 yaşından küçük sahneye çıkarsa çocuk oluyor ama evlendirilirse kadın!


Nasıl ve ne zaman geldik bu noktaya biz, zaten hep öyle miydik? 18 yaşındaki bir kadın kucağındaki bebeğine rağmen bile acımasızca öldürülebiliyor erkekler tarafından. Pislik diyebilir miyim bu erkeklere? Yaa, nasıl bir dünyada yaşıyoruz biz? 2000'li yıllarda erkeğin şiddetvari olması, hatta öldürmesi erkekliğin şanına falan verilebiliyor hala. Savaşlar falan gururla anlatılabiliyor. Orada binlerce insan ölüyor; insan bununla nasıl gurur duyabiliyor anlamıyorum.

Erkekliği yücelttiğimiz sürece, cinsiyet dediğimiz şeyin varlığına inandığımız sürece bu eşitsizlik, adaletsizlik ve de kadın katliamı kuşkunuz olmasın devam edecektir. Çünkü toplumsal yaşam ve yasalar bile bunun üzerinden şekilleniyor. Kadınların başı kapatılıyor; bu bir özgürlük değildir prangadır erkek tarafından kadına vurulan. Kadınlar erkeklerden sonra geliyor, dünyaya erkekler hakim; bakınız meclislere erkekten geçilmiyor. Hatta Atatürk düşmanlığı yapılıyor Atatürk kadınların başını açtı, onlara özgürlük verdi diye, falan-filan.

Aslında çok konuşmaya gerek yok, çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyor ve kapasiteleri çerçevesinde ve işlerine geldiği şekilde davranıyorlar kadınlık ve erkeklik konusunda ve kadınların da erkekçi davranması UTANÇ verici.

Şimdi 18 yaşındaki bu kadının katillerine müebbet verilse ne olacak ki? Kadın geri mi gelecek? Geberteceksin bu pislikleri; bir insanın yaşama hakkını elinden alanları asla ve asla yaşatmayacaksın; A-SA-CAK-SIN! Benim çocuğuma böyle bir şey yapacaklar, ben adaletin cezasına falan asla razı olmam. Yeminle söylüyorum, öldürürüm bu pis canavarları.

Bir kadın niye öldürürlür ya? Daha 18 yaşında. Kadın değil, çocuk sayılır. Evlendirmişler işte ve bir de çocuk sahibi olmuş. Yazık be... İşte ben böyle aile yapısından nefret ediyorum; çocuklarının başını hayatlarının baharında erkeklere bağlamaya çalışan. Çevremde kadınlar var arkadaşlarım olarak 40-45 ve daha yukarı yaşlarda; evlenmemişler ve evlenmeyi asla düşünmüyorlar. Alkışlıyorum onları.

Namus kavramına inanmıyorum ve böyle bir saçmalıktan nefret ediyorum; Çünkü akıl ve mantık dışıdır böyle bir düşünce. Kadının nikah dışı cinsellik yaşaması falan namus meselesi değildir; doğal bir olaydır. Aslında boşuna konuşuyorum; Kadını-erkeği gene bildiğini okuyacak, olan da bu masum çocuk kadınlara olacak.

Aleyna Tilki 18 yaşından küçük sahneye çıkıyor diye ahlakçı kesilen dünya, bu kız evlendirilirken neredeydi acaba? Demek ki Aleyna Tilki haklıyımış; çünkü Aleyna Tilki ayakları üzerinde durabilen, ekonomik özgürlüğüni kazanmış birisi bu yaşta. Ya Suriyeli Dima? Toplumun istediği gibi davrandı ve 18 yaşında cinayete kurban gitti. Namus bekçileri ve ahlakçıların istediği sanırsam bu! Çünkü onlar Aleyne Tilki gibi erkekten daha başarılı kadın istemezler. Şimdi soruyorum zamanında Aleyna Tilki'yi eleşştiren gay magazincilere, hetero magazincilere, Nihat Doğan ve benzerlerine, Aleyna Tilki sahneye çıkıyor diye harekete geçen siyasilere, vesairelere... Dima sizin istediğiniz gibi bir yaşam seçtiği için yaşamıyor; içiniz rahat mı?... Namus anlayışınız yerin dibine batsın emi!

Not: Suriyeli Dima'nın katili kocası değil, 27 yaşındaki öz amcası çıkıyor. Ona aşıkmış da, başkasıyla evlendirilmiş de... Aslında öldürenlerin, kadınların  şusu veya busu olması önemli değil; ha kocası, ha akrabası... Sonuçta öldürenler erkek, öldürülenler kadın.

http://www.gazetevatan.com/oz-amcasi-cikti-1176315-yasam/


Aynı günkü başka bir kadın cinayetinde, 28 yaşındaki Safiye ismindeki bir kadın İzmir'de, kocası tarafından yeğenine azmettiriliyor ve sokak ortasında kurşun yağdırılarak ölürülüyor. Öldürülme gerekçesi kocasını terketmesi. Niye terk ettiği, yani kadının haklı olup olmadığının hiçbir önemi yok. İşin en acı tarafıysa, kadına ailesinin bile sahip çıkmaması, katillerden şikayetçi bile olmaması.

http://www.milliyet.com.tr/safiye-nin-ailesi-cinayet-gundem-2691321/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder