6 Şubat 2018 Salı

Eşcinseller de Sosyal Güvenlik'ten emekli olabilir!


Bugün VJ Bülent ile ilgili bir haber okudum. Emeklilik için primini doldurmuş ve gün sayıyormuş. Ben de öyleyim. En büyük idealim, her zaman geleceğimi güvence altına almak olmuştur. Bir evim, bir de emekli maaşımın olması hep ilk önceliğimdi hayatım boyunca. Çünkü hayatta hiçbir şeyin garantisi yoktur ve hayallerimiz gerçek olmayabilir. Büyük oynarız ama kapasitemiz yetmeyebileceği için açıkta da kalabiliriz. O yüzden hayatımı minumum derecede yaşayabilecek kadar güvence altına alayım da, büyük hayallerimin peşine ondan sonra düşeyim demişimdir hep.

İçinde yaşadığımız kültürel koşullar bakalım bizim kişisel hayallerimizi gerçekleştirmemize izin verecek mi? Benim hep sanatla ilgili hayallerim olmuştur ama ülkemizdeki sanata bakış açısı ortadadır. Sanat ve sanatçının durumu da malumunuz. Ben çalışmak için okul hayatımı bile ikinci plana attım ve üniversitelerimi hiçbir işe yaramasa da dışarıdan okudum. Sanki örgün eğitim alanların hepsinin mesleki garantisi var.

Evet biliyorum eşcinsel olarak ve asgari ücretli bir işte çalışmanın zorluklarını. Kaç defa işten çıkmam istendi işveren tarafından, çalıştığım süre boyunca hep işten kendi isteğimle çıkmam için yıldırma poltikasına maruz kaldım, resmen paranoyak oldum nasıl davranacağımı bilemediğim için. Sabahları işe giderken, bana oluşturacakları davranışlarına karşı strateji üretiyordum işime devam edebilmek için. Çalışma arkadaşlarım eşcinsel olduğumu çevreye yayıyorlardı. Zaten saklamıyordum ayrı mesele ama insanların ağzına sakız olmak herkesin kaldırabileceği bir şey değil benim umrumda bile olmasa da.

İlk önce emeklilik için 5375 günü tamamlayabilmek adına sabrettim. Sonra işsiz kalmamak için sabretttim. Kovulmama rağmen çıkmadım işten. Çünkü tazminatımı almadan gitmeye hiç niyetim yoktu. Öyle de yaptım. Sabrettim ve her şey benim istediğim gibi oldu.

Primimi tamamlayıp, başımı sokacağım mekanımı da temin ettikten sonra artık dünya yansa umrumda değildi. İnsan 4 duvarının arasında kuru ekmek, acı soğanla da idare edebiliyor. Her ay sonunda ev sahibinin kira almak için kapının zilini çalması kadar acı bir şey olamaz. Ülkemizde kira demek, bir insanın 1 aylık gideri demek. Niye vereyim ki o parayı ihtiyaçlarımı karşılamak yerine.

Evet, 10 senedir çalışmıyorum. Yok mu zorlukları; var elbette. Ama belli bir yaştan sonra iş bulmak ve çalıştırılmak diye bir şey yok. İşverenler yaşlısın diyor, devlet gençsin diye emeklilik yaşımı 50'ye atmış. Her yıl heyecanlandık emeklilik hakkımız verilecek diye ama artık devletten beklentim kalmadı hak ettiğim yaşta emeklilik konusunda. Bana verdiği tarih olan 2020 yılındaki emekiliğe göre ayarladım kendimi, beklentilerimi. İdare ederim kendimi o zamana kadar.

Bir aksilik olmazsa, hayallerimi asıl o zaman gerçekleştireceğim. Eşcinsel hakları mücadelesi için yapacaklarım var. Ben eşcinsel haklarının "fan"la, "fon"la kazanılacağına inanmıyorum. İnsan ne yaparsa kendisi yapmalı. Tüm Türkiye'ye hitap eden bir gay medya derdindeyim. Sonrasında da artık fotoğrafçılığıma daha çok zaman ve daha profesyonel emek harcayacağım.

Konuyu bağlamak gerekirse, eşcinsellere tavsiyem, bütün zorluklara rağmen çalışın ve emeklilik hakkınızı kazanın. Bize iş vermiyorlar bahanesiyle seks işçiliğine yönelip de, eşcinselliği rezil hale getirmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder