11 Ocak 2018 Perşembe

Bu toplumda kadına asılmayan erkeğe kibar değil, eşcinsel denir!

Catherine Deneuve erkek kadına asılabilmeli demiş. Bence de. Sevişme özgürlüğü için talepkarlık kötü bir şey değil. Sevişmediğimiz için olmuyor mu tecavüzler? Bakınız ben bu sabah seviştim ve çok dingin hissediyorum kendimi!


Biliyorsunuz, geçtiğimiz haftalarda bir Hollywood yapımcısının kadın oyunculara tacizde bulunmasından dolayı cinsel şiddete kaşı kampanyalar başlatılmıştı.
Fransa'dan içinde ünlü oyuncu Catherine Deneuve'ün de bulunduğu 100 kadın akademisyen, hukukçu ve gazeteci bu kampanyanın çok abartıldığını, erkek kadına asılabilmeli diyerek karşıt bir kampanya başlatmışlar.
Bizim sanatçılar tepki göstermişler burası Türkiye diye.
Onlar-Fransızlar da zaten Türkiye için bir açıklama yapmamış ki.

Ben her zaman akıl ve mantık çerçevesinde davranan ve konuşana bayılmışımdır. Şahnaz Çakıralp de çok güzel bir açıklama yapmış aynen alıntıladığım gibi...
"Fransızca haberde geçen importuner kelimesi ısrarla istemek, talepkâr olmak anlamına geliyor. Oradaki kadınlar bunun suç olmaması gerektiğini söylüyor. Bana göre de bir iltifat, küçük bir flört etme isteği asla suç değildir, kötü bir durum da değildir. Birinin dizine dokunmak ya da bir öpücük almak zararsız bir eylem gibime geliyor."

Konuya başka bir açıdan yaklaşırsak...
Hadi diyelim ki ülkemizde erkekler talepkar olmadı. Kadın talepkar olursa ne denir? Erkek talepkar olmazsa erkeğin cinsel yönelimine ne denir. Alkışlanır mı erkeklerirmiz, yoksa erkekliğinden mi şüphe edilir, sen ne biçim erkeksin denmez mi?
Rahatsız olmaz mı kısaca her anlamda kadınlarımız erkekler eğer talepkar olmazsa?
Çünkü kadınlarımız talep edilme konusunda koşullanmışlardır kültürel olarak.

Şimdi Fransa özgrülüğünün ülkemize fazla olduğu söyleniyor ama Fransa özgürlüğü dediğimiz şey Türk erkeği gibi tecavüz talep etmiyor ki? Keşke Fransa özgrülüğü seviyesinde olabilseydi erkeklerimiz, toplumumuz ve kadınlarımızın zihniyeti. Fransa özgürlüğü dediğimiz şey, erkekler mesaj gönderiyor, kadınlar evet diyorsa devamı geliyor, hayır diyorsa rahatsız edilmiyor. Şimdi cinsiyetçi bakış açımız yüzünden Fransa'nın "erkekler kadına alılabilmeli" lafını nasıl Türk zihniyetiymiş gibi eleştirebiliriz ki? Ben bu özgürlük anlayışına tu kaka demenin içinde yaşadığımız geleneksel ve erkek egemen rüzgarı arkaya almak olarak da yorumluyorum.

Keşke cinsel özgülük olsaydı... İşte o zaman içimizdeki dinginlik, dışarıya huzur olarak yansırdı.
Hiç düşündünüz mü cinsel şiddetin kaynağının ne olduğunu;
cinsel özgürlük olmadığı için. Bunu anlayamıyor musunuz hala?
Ben bu sabah sevdiğim erkekle seviştim ve o kadar dinginim ki... Pamuk şekeri gibi hissediyorum kendimi... İnsan cinsel olarak tatmin olunca, açlık gibi temel ihtiyaçlarından en önemlisini giderdiği için, daha mutlu ve daha sakin gözlerle bakıyor etrafa...

Unutmadan, geleneksel toplum kadınlarının şöyle bir handikaplarının olduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim... Beğendikleri erkek bakmaz ise aşklarından verem olurlar, beğenmedikleri erkek dünyannın öte başında olsa bile ondan rahatsız olurlar ve bunun adını taciz koyarlar. Sorsan kendileri veya diğer kadınları için giyiniyorlardır veya cüretkar oluyorlardır ama yemezler!

http://www.haberturk.com/taciz-sonrasi-kur-tartismasi-1791834

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder