15 Ağustos 2016 Pazartesi

10 adımda homofobiyi çürütmek

Kadın bir uzman diyor ki, psikolojik danışmanmış kendileri..!

"Cinsel yönelimin oldukça görünür ve yaşanır olduğu ergenlik döneminde aynı cinsiyetten hoşlanmak kafa karıştırıcı olabilmektedir.

Bireylerin kendi cinsiyetinden birine ilgi duyması veya karşı cinsiyetten birine ilgi duyması cinsel yönelim olarak tanımlanabilir. Ergenlik de bu yönelim belirginleşir ancak kesinleşmez.

Bedensel ve ruhsal olarak bu kadar hızlı ve değişken bir dönem insan hayatının başka hiçbir evresinde yoktur. Ergenlik sürecinde kendini aramak, büyümek ne kadar doğalsa cinsel kimlik konusunda da arayışta ve denemede olmak o kadar doğaldır. Cinsel kimliğin arandığı ve denediği evrede ergen, dönem dönem biseksüel (hem erkek hem de kadından hoşlanma) yönelimler gösterirken dönem dönem homoseksüel (kendi cinsiyetinden hoşlanma) gösterebilir. Bu ergen için kafa ve ruhsal karışıklığa neden olmakta ve neden böyle olduğunu anlamakta zorlanabilmektedir.

Cinsel yönelimin neye göre oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Genel olarak kabul gören açıklamalar, karmaşık bir genetik zemin üzerinde çevresel etkenlerin rol oynadığından bahseder. Bir erkek neden bir kadından hoşlanır, sorusunun yanıtı bilinmediği gibi diğer cinsel yönelimlerinde nasıl oluştuğu bilinmemektedir. Yani insanların heteroseksüel mi, biseksüel mi ya da homoseksüel olarak doğup doğmadıkları bilinmemektedir. "
http://www.hurriyetaile.com/yazarlar/dolunay-kadioglu/cinsel-kimlik-karmasasi_6071.html

Halil Kandok olarak benim cevabımsa...

1. Cinsel yönelim asla kafa karışıklığına sebep olmaz. İçinde yaşanılan erkek egemen toplumun cinsiyetçi kodlamaları, kişinin doğuştan getirdiği cinsel yönelimine baskı yapınca ancak çatışmalar olabilir; hem içsel, hem de dışarıyla.

2. Bir insanın cinsel kimliği daha anne karnındayken bellidir ve cinsel yönelimi net bir şekilde doğar. Anatomi bilim dalı uzmanları söylemektedir bunu, ancak kafa tası avcılığı yapılmaması için, yani anne karnında müdahale edilmemesi için bu pek dile getirilmemektedir. Düşünseniz ya anne karnındayken bebeklerin eşcinsel olduğunun bilindiğini; hangi aile "çocuğum eşcinsel olacak" diye havalara uçar ve sabırsızlıkla eşcinsel çocuğunun doğmasını bekler?

3. Hiçbir insan sonradan cinsel kimlik arayışında değildir; sadece kendini, varolanı keşfeder. Heteroseksist ve homofobik bir dünyada da eşcinseller kendileriyle barışamayabilirler, heteroseksüel olmanın yollarını arayabilirler erkeksileşerek falan, erkek egemen dünyada erkeklerin toplumda kabul gören toplumsal cinsiyete uygun davaranışlarını taklit etmeye çalışabilirler, heteroseksüel ilişkiye zorlayabilirler kendilerini, içlerinden gelmediği halde karşı cinsi öpmeye çalışabilirler, onunla cinsle ilişkiye girmeye çalışabilirler, vesaire... Hatta heteroseksist ve homofobik bir dünyada heteroseksüel bir yaşama kurban ederler genellikle kendilerini, taklit ettikleri heteroseksüel yaşama kendileriyle birlikte beraber oldukları karşı cinsi de alet ederler, kurban ederler ve onun mutsuzluğuna da sebep olurlar, aynı cinsten olmalarına rağmen eşcinsel anneleri de "oğlum erkek oldu" diye sahte bir mutluluk yaşar... Eşcinsellerin heteroseksüel olmaları için geneleve götürülmeleri falan ne kadar akıl dışı bir şeydir...

4. Cinsel yönelim doğuştandır. 2+2'nin 4 etmesi ne kadar kesin bir şeyse, eşcinselliğin de doğuştan olduğu o kadar kesin bir şeydir. Bunu uzmanlar değil, eşcinselin kendisi bilebilir ancak en doğru şekilde. Heteroseksist dünyada heteroseksizmden kendini soyutlamış homofobik olmayan objektif bir heteroseksüel psikolog falan olmak o kadar kolay mı zannediyorsunuz; öyle olsaydı, şu anda eşcinseller psikologlara, psikiyatrlara tedavi ettirilmeye götürülmez, ailelerin eşcinsellikle barışmaları için terapiler yapılırdı. Heteroseksist dünyanın çıkarı doğrultusunda bir tıp söz konusu hala günümüzde.

5. Neye göre eşcinselliğin anormalliği tartışılıyor, neye göre eşcinselliğin doğuştan mı sonradan mı olduğu tartışılıyor? Eşcinsellik niye tartışma konusu ki? Heteroseksüelliğin nedenleri araştırılsın önce öyleyse. Eşcinselliğin nedenlerinin araştırılması, heteroseksüelliğin nedenlerinin araştırılması kadar saçma bir şeydir. Hiç kimse durduk yere kendini ateşe atmaz. Bir eşcinsel doğuştan eşcinsel olmasa, nefret edilmek ve öldürülmek için mi eşcinselliği tercih edecek?

6. Çevresel faktörler cinsel yönelim konusunda bu kadar belirleyici ise, o zaman heteroseksüllik de sonradan olan bir şey. Neye göre eşcinselliği öteki konuma koyuyorsunuz ki? Heteroseksüelliği de düzeltin o zaman. Üreme, doğru cinsel yönelimin heteroseksüelik olduğunu göstermez; çünkü eşcinseller üreme yetisinden yoksun değildir. Eşcinsellik cinsel yönelimdir; fiziksel ve duygusal olarak kendi cinsinden hoşlanmaktır. Bu da eşcinseli heteroseksüelden eksik bir insan yapmaz, onu yanlış insan yapmaz...

7. Bu tür uzmanlıklar, yanlış bilgileriyle toplumun homofobisini yeniden üretmekte ve pekiştirmektedirler. Bunların amacı, toplumu aydınlatıyormuş gibi yapıp, heteroseksizmin homofobisine destek sağlamaktır. Dolayısıyla aileler verilen bu yanlış bilgilerle eşcinsel çocuklarını tedavi ettirmeye çalışacakları için, uzmanlar da maddi olarak da kendilerine zemin hazırlamaktadırlar.

8. Bu tür uzmanlar, uzmanlıklarını garantiye almak ve heteroseksizmin reklamını yapmak-heteroseksüelliğin tek doğru cinsel yönelim olduğunu kodlamak için eşcinsellikle ilgili verdikleri doğru bilgilerin yanına eşcinselliğin çevresel faktörlerle ilgili olacağına dair bilgi de sıkıştırarak asıl kendileri sebep olmaktadır kafa karışıklığına. Zaten aileler homofobik bir dünyada çocuklarını düzelttirebilmek için küçük bir kıvılcım aramaktadırlar eşcinselliğin hastalık olduğuna dair. Yani kendileri ve heteroseksizm adına fırsatçılık yapmaktadır bu tür uzmanlar(!)...

9. Bilinçli bir eşcinselin cinsel yönelimi hiçbir zaman karşı cinse olmaz, bilinçli bir eşcinsel hiçbir zaman cinsel yönelimler arasında gel-gitler yaşamaz!

10. Cinsel yönelimin neye göre oluştuğu çok mu önemli de eşcinsellik üzerinde bu kadar durulmaktadır? Tartışacaksanız, araştıracaksanız heteroseksüellik üzerinde yoğunlaşın. Çünkü eşcinselliğin heteroseksüel yaşam üzerine hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Olsaydı eğer, heteroseksüellik şimdiye kadar yok olur giderdi. Çünkü eşcinsellik canlı tarihinden beri varolan bir yönelimdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder