28 Temmuz 2016 Perşembe

Taraflı ve sınırlı eşitlik, özgürlük mümkün müdür?


Bakınız, ben 47 yaşında bir insanım ve bu saatten sonra bana yapılan haksızlıklara karşı alttan alamam. Bu, kendimi korumak adına falan değil, bakış açıma, kişiliğime ters düştüğü için. Ben çok iyi niyetli omaya çalışan bir insanımdır ve bir şeylerin yolunda gitmesi, aksaklığa uğramaması için saf zannedilecek kadar da sabırlı olabilir, bir şeyleri görmezlikte gelebilirim. Ama insanların kendilerinin haklıymış, benim haksızmışım gibi bir imaj yaratmaya çalışmasına sessiz kalamam ve bu noktada susmak beni rahatsız eder. Çünkü burada bir taraflılık vardır, objektif olmama durumu vardır ve bu ileride başkalarına karşı da tekrar zuhur edebilir. Ben bir şeylerin güzel ve yolunda gitmesi için ortamda hep pozitif bir elektriğin olması taraftarıyımdır ve bu yüzden negatif kişilerden, negatif ortamlardan kendimi imtina etmeye itina gösteririm. Çünkü haksızlığa hiç gelemeyip cevabımı verebilirim. Dolayısıyla zamanında negatif elektiriğe maruz kaldığım her şeyle, herkesle temas kurmamaya özen gösteririrm. Denizli LGBTİ Aile grubu ve yaptıklarını da takip etmiyorum. Ancak bana gelen iletilerle haberim oluyor. Çünkü ne Whatsapp gruplarında varım en baştan beri, ne de zaten LGBTİ'lerle toplantı dışında, yolda yolakta karşılaşmadıktan sonra görüşmüşlüğüm olur LGBTİ hareketinin kişisel sebeplerle yara almaması için. En başta birkaç toplantı dışında dışarıda görüşmelerim oldu ama işin seyrine göre kendimi çekme ihtiyacı hissettim. Konuyu şuraya bağlayacağım biraz uzun bir girişten sonra... Denizli LGBTİ Aile Grubu kişilere karşı ayrımcı poltikalarının olmadığını söylemiş... Buna çok sevindim. Yani kapıları herkese açıkmış... Olması gereken de bu ama bu poltika herkes için geçerli mi acaba? Mesela düşüncelerini özgür bir şekilde açıklayabilenlere de açık mı kapıları? Mesela bir eşcinsel, quuer penceresinden bakarak beden değişimi omayan bir transseksüelliği ARTIK savunabilir mi toplantılarda veya özgür seks yaşamı veya çıplaklık Aileleri grubundan bazılarını rahatsız etmeyecek mi? Çünkü grup üyelerinden bazılarının ahlakçı söylemleriyle neredeyse her toplantıda karşılaşılıyordu. Açıkçası ben Aileleri grubunda özgürce kendimi ifade edemiyordum. O yüzden oluşum ikiye ayrılmadan önce de ben queer toplantılarına başlamıştım ama Aileleri grubundan ayrılmak gibi bir durumum kesinlikle söz konusu değildi. Çünkü hiçbir toplantıyı kaçırmayan ve toplantıları raporlayan, fotoğraflayan bendim. Çünkü oluşumun bir parçası olmaktan öte LGBTİ konusuna dair bir hareketi haberleştirip ilgili kesimlere ulaştırmak gibi bir vazife edinmiştim. Bazıları niye üstüne vazife edindin, diyebilir. Bu bir gönül meselesidir, aktvizm konusunda bir samimiyettir, vesaire. Bütün iyi niyetim, bütün bazı şeyleri yutup alttan alışlarımın bitmesi, daha doğrusu birtirilmesi diyelim, oluşumdaki Dr. N. Yalçınoğlu'nun oluşuma zarar verdiğimi ve oluşumdan ayrılmamı istemesine kadardır. Bunu oluşumda daha çok söz sahibi kişilerle paylaştığımda da ya sessiz kalındı, ya da Yiğit örneğinde olunduğu gibi, Dr. N. Yalçınoğlu'nun böyle bir hakkının olduğu söylendi. Bu ayrımcı bir poltika değil midir, yoksa Halil'e ayrımcılık yapmak mübah mıdır? Bana bir evrenin kulu çıkıp da Halil şu yaptığın yanlıştır, şu yaptığın oluşuma zarar vermiştir diyemez. Çünkü aleyhimde söylenenler akıl ve mantık dışı olduğu için, konuşmaya bile değmez şeylerdir. Bir insanın bireysel bazda bile, hatta bazılarına cesaret vermesi açısından bireysel bazda olması daha takdire şayandır, cesur girişimlerde bulunması ve ön planda olmasından kesinlikle rahatsız olunmaması gerekir. Herkesin ahlakı kendisini ilgilendirir ki ahlakçı bir LGBTİ hareketi bize kesinlikle özgürlük kazandırmaz. Aynı şekilde heteroseksist bir LGBTİ hareketi de bize hiçbir şey kazandırmaz. Şu anda benimsenen, yani heteroseksizmle dirsek taması halindeki LGBTİ anlayışını benim tasdiklememek bir hakkım olduğuna inanıyorum ve bunu dile getirme özgürlüğüm, düşünce özgürlüğü kapsamındadır. Konu hakkında muvaffak olmayan toplantı mekan sahibinin dayatmacı poltikası mı ("Toplantı daha öncekiler gibi şu şekilde olmalıdır," ve başka bir katılımcı için "şu kişi asla mekanıma gelemez, gelirse saçını başını yolarım..." şeklinde. Daha da açabiliriz yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için; Toplantılara niye her zamanki gibi herkesin kendisini tanıtmasıyla başlanmıyormuş, niye herekes cinsel kimliğini açıklamıyormuş... Çünkü mekan sahibinin bizi polislere karşı koruması için cinsel kimliklerimizi bilmesi gerekiyormuş!) referanstır acaba ki toplantıya neyin zararlı neyin faydalı olacağına karar verilmiş, toplantı esnasında orada bulunmayanlar bana karşı ötekileştirme politkası izlemişlerdir. Daha önceki mantıksız ve bilinçsizce bahanesel ayrımcı davranışlara, tutumlara girmeyeceğim bile. Umarım eşitlikçi ve özgürlükçü LGBTİ hareketi poltikası herkese aynı seviyede uygulanır ve de daim olur. Çünkü taraflı ve sınırlı eşitlik ve özgürlük anlayışı olamaz. Başka da bir şey demeyeceğim. Söylediklerim de kişileri hedef göstermek için değil, sadece olanları doğru bir şekilde anlatmak içindir. Çünkü aslı astarı olmayan şeyler anlatılarak bazılarının hakkımda önyargılı olmasına sebep olunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder