20 Mayıs 2015 Çarşamba

Eşcinsellik yatak odası kimliğiyse, heteroseksüellik hangi odanın kimliği?

Adamlar (Adamlar diyorum, çünkü kadınlar da ADAM gibi zihniyete sahip olabiliyorlar. Sanki dürüstlük erkekliğe mahsus bir şeymiş gibi, adamlık da dürüstlük ifadesi olarak kullanılıyor erkek egemen toplumlarda ama ben heteroseksistlik anlamında adam demek istedim.), okumuşlar etmişler, gazeteci olmuşlar, akademisyen olmuşlar, doktor, avukat, hakim, vesaire olmuşlar ama hala din bilgisiyle söylemde bulunuyorlar. İnsan, bunlar mı yönetiyor bizi diyor. Dini, muhafazakar ve geleneksel bakış açılarına göre kitlelere hitap ediyorlar kendilerinden emin bir şekilde; sanki hayatta sadece onların bakış açılarına ve kalıplarına göre yapı, yaşam tarzı ve insanlar varmış gibi. Tek kelimeyle cehalet. Bu tarz söylemlerde bulunanlar da cahil ve de art niyetli. Kaçıncı yüzyıldayız, hala dine dayanarak eşcinelliği lanetliyorlar. Lanetlemeden önce, bi oku öğren, bi sevmeyi öğren, bi insanca davran... Ne geçiyor ki eline kinle, nefretle, birilerini karalamakla, insanları birbirine karşı düşmanlığa sevk etmekle... Bir de dindar bunlar... Sevgi adına vaaz veriyorlar ama sadece sözde bunların sevgisi, insanlığı! Takmışlar kafalarına eşcinselik yüzünden insan neslinin tükeneceğini, Lut kavmi mitolojisini, eşcinselliğin haram veya hastalık olduğunu... bozuk plak gibi tekrarlayıp duruyorlar gına getiren sözlerini. Başka bir şey bilmez misiniz siz; tabi bu tür klişelere inananlar olduğu sürece, onlar da başka kurnazlıklara ihtiyaç duymayacaklardır. Akıl var, mantık var; eğer insan nesli eşcinsellikten tükenecek olsaydı, şimdiye kadar tükenmez miydi; daha dün çıkmış bir şey değil ki eşcinsellik; bi tarih oku! BENİM GÜNAHIMDAN DA KİME NE! ÇOCUK MU KANDIRIYORSUNUZ SİZ DİJİTAL ÇAĞDA LUT KAVMİ DİYEREK!

Hadi dindarları anlayabiliyorum hayata bakış açılarından dolayı ama ya gazetecilere (Gazeteciyim diye geçinenler desek daha mı doğru olur; araştırmadan içinde yaşadığı ortama göre bilgiçlik taslayanlara başka ne denir ki? Bi oku!) ne demeli? Yazısının konusuna girmeyeceğim; çünkü eleştirileri şu an için kısmi olarak doğru tespitler gibi görünse de, iyi niyetli bir şekilde atılan her adımın desteklenmesi gerektiğine inandığımdan, en azından inanmak istediğimden, eşcinsellerin yanında durulmasına yapıcı yaklaşılması taraftarıyım ve katılmayacağım eleştirilerine bu yüzden. Demişki bu kadın gazetecimiz veya köşe yazarımız yazısının sonunda, brövesini bilmiyorum çünkü, "kişinin kendini yatak odası kimliğiyle tanıtması.."... Eşcinsellik bir yatak odası kimliğiyse, heteroseksüellik hangi odanın kimliği oluyor acaba? Eğer heteroseksüeller kendilerini tanırtırlarken heteroseksüel kelimesini kullanmıyorlarsa, heteroseksist bir dünyada yaşadığımızdan dolayı, buna ihtiyaç duyulmamasından. Çünkü baskı görmeyen kimlik, kendini tanıtma ihtiyacı hissetmez. Ayrıca bay veya bayan olarak cinsiyetlerin tanıtılması da zaten heteroseksizmin cinsiyetçi bir cinsiyet veya cinsel yönelim tanımlaması değil mi? Bay veya bayan derken, insanların kafasında nasıl bir kimlik şekilleniyor? RESMEN HETEROSEKSÜELLİK; çünkü hiç kimse erkek ve kadın denildiği zaman, onların cinsel yönelimlerinin eşcinsel olabileceğini aklına gelmiyor. İşte bizler, eşcinseller, yok sayıldığımız için, biraz ortaya çıktığımız zaman ayrımcılığa maruz kaldığımız için, kısaca canımız yandığı ve insanca yaşayamadığımız için eşcinseliz deme ihtiyacı hissediyoruz. Bu bizim sadece sevişme kimliğimiz değil hanımefendi; bu bizim insanca yaşama hakkımızın ifadesi. Biz eşcinseller sadece özgürce seks yapabilmek veya eşcinsel evlilikler için eşcinsel kimliğimizi savunmuyoruz; sizin faydalandığınız insanlık haklarından faydalanamadığımız için eşcinsel kimliğimizin altını çiziyor ve savunuyoruz. İnsanca yaşayabilseydik, sizin faydalandığınız haklardan faydalanabilseydik ve eşcinsel olduğumuz için lanetlenmeseydik, sapık veya hasta ilan edilmeseydik, şiddete maruz kalmasaydık, nefret cinayetine kurban gitmeseydik, hedef gösterilip ötekileştirilmeseydik, kendimizi eşcinsel olarak tanıtma ihtiyacı hissetmeyebilirdik. Biz zaten kendimizi eşcinsel olarak deklare etmeden yaşamak istiyoruz ama bizi eşcinsel diye etiketleyen de siz değil misiniz? Ben insanca yaşayabilsem ve müdahale edilmesem, cinsel kimliğimin çığırtkanlığını yapacak kadar geri zekalı mıyım? Siz gazeteci misiniz gerçekten? Siz kimin gazetecisisiniz? Sanırım homofobiklerin!

Eşcinsellik diyince insanların aklına sadece erkek erkeğe cinsellik geliyorsa, bunun suçlusu kim acaba? Bizi sadece yatak odasına, cinselliğe hapseden kim acaba? Bizi, biz olarak yani eşcinselleri, eşcinsel olarak toplumsal yaşama kabul ettiniz mi de başka taraflarımızı görebilesiniz? Biz hayatın içindeyiz ama sizin nefretinizden korunmak için eşcinsel olarak varolamıyoruz. Kalkıp bir de kimliğimizi sadece yatak odası olarak tanımladığımızı iddia ediyorsunuz. Toplumun içinde eşcinsel olarak varolamıyoruz, bir de sizin cinselliğe indirgediğiniz kimliğimizin de arkasında durmayalım, her şey istediğiniz gibi olsun değil mi; tamamen yok sayılalım, sizin yok etme planlarınızı da onaylayalım. Sizin bizleri sadece cinsellik olarak görmenize rağmen, her türlü kimliğimizin arkasında duracağız. Evet yatak odamıza da sahip çıkıyoruz; çünkü biz buyuz, yatak odamız da kimliğimizin bir parçası; erkek erkeğe sevişiriz... Bizi utandıramayacaksınız; çünkü asıl utanılacak şey, doğanın gerçeklerini yok saymak, yok etmeye çalışmaktır, insan hakları ihlalidir. İnsan hakları, uhrevi veya geleneksel şeylerle kıyaslanamayacak kadar üstün ve de önemlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder