29 Nisan 2015 Çarşamba

Eşcinseller, transseksüeller neden 1 Mayıs'a katılmalı?

Gizli eşcinsellik verimi düşürür, açık eşcinsellik verimi arttırır


1 Mayıs, işçilerin 8 saatten fazla çalıştırılmaması için başlatılan tepki amaçlı bir yürüyüş, bir gösteridir ve bütün dünyada kutlanmaktadır. Ülkemizde de 1923'ten beri yapılmaktadır ve resmi olarak da 1 Mayıs tatildir. Bazı ülkelerde siyasi bir nitelik de kazanmıştır. 1 Mayıs'ın genel anlamı, işçi ve emekçi bayramı olup, haksızlıklara karşı birlik beraberlik içinde dayanışma ve mücadele günüdür. Herkes, her kesim, her grup hakları için alanlardadır o gün. Ama bazıları o günü sanki yanlış bir şeymiş gibi, hükümet aleyhtarlığıymış gibi algılamaktadır ve mesafeli durmaktadır. Aslında karşı olunan bir şey vardır ve o da haksızlıklardır. Haksızlığı da kim yapıyorsa, sorumlusu odur tabi. Bazı hükümetler hak mücadelesine tepki gösteriyorsa da, yarası vardır ki gocunuyordur. Yoksa bir işçinin hakkı için sesini duyurmaya çalışmasının nasıl sakıncası olabilir ki? Şimdi bazıları diyecek ki, işçi bayramının eşcinsellikle ne alakası var, transseksüellikle ne alakası var; hatta siyasetinizi, varoluş mücadelenizi gidin başka yerde yapın... Sistemler, bazı hak mücadele günleriyle bazı politikaları bağdaştıramayabilirler ve ortalık karıştırıcı olarak görebilirler bazı kesimlerin her gösteride yer almasını. Oysa hayatta her şey birbiriyle o kadar zincirleme bağlı ki... Hayatın bir alanında şu kişiler olamaz denebilir mi? Eşcinseller, transseksüeller sadece yatak odasında mı varlardır, sadece lanetlenmiş ahlaksız ötekiler midir..? Sistem insnaları tek tip görmek istemektedir ve her şeyi bir kalıba oturtmaya çalışmaktadır; LGBTİ'ler açısından, "sen eşcinselsen gizli olarak yaşa, çalış... vesaire, transseksüelsen çalışma hakkın olamaz, sana hangi işveren iş verir, ahlaksızlığınla çevreyi tahrik etme... vesaire" demek istemektedir... Yalan mı? Hangi eşcinsel açık kimliğiyle çalışabilmektedir? Hep eşcinselliğim öğrenilecek korkusuyla yaşamaktadır eşcinseller. Öğrenilenler de ilk şutlananlar olmaktadır. En çok onlar baskıya, ayrımcılığa maruz kalmaktadır iş yerlerinde. Transseksüellere sanki gel çalış diyen varmış gibi seksi işçiliği yapmaları ayıplanmaktadır. Ne yapsın bu insanlar; açlıktan gebersinler mi? Sen transseksüelsin; elini çalıştıramazsın, kafanı çalıştıramazsın, belini çalıştırmazsın..! Ölsünler değil mi? LGBTİ'lere seks nesnesi gözüyle bakanlar, sanırım cinsellikle ilgili problemleri var ki, eşcinsel veya transseksüel görünce akıllarına direkt seks gelmekte. Oysa LGBTİ'lerin cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri dışında heteroseksüellerden hiçbir farkları yok. Kafa bu kadar da çalışmıyor tabi veya işlerine, çıkarlarına öyle geliyor. Velhasıl bu ülkede, hatta dünyada iş konusunda, çalışma hayatında en çok LGBTİ'ler mağdur olmaktadır. O yüzden 1 Mayıs en çok LGBTİ'lerin bayramıdır. Alanları en çok onların doldurması gerekmektedir. Çünkü bizim doğal yapımızdan dolayı işsiz bırakılmamız siyaset üstü bir şeydir. İnsan doğuştan getirdiği özelliklerinden dolayı işsiz bırakılabilir mi? Akıl dışı, insanlık dışı bir şeydir bu. Eğer iş dünyasında LGBTİ'leri düşünemiyorsanız, gidiniz bir tedavi falan olun. Benim, eşcinsel olarak zihinsel ve fiziksel kapasitem ölçüsünde iş yapamama durumum söz konusu olabilir mi? Ayrıca milyonlarca işçi çalışıyor zaten. Kusur, açık kimlikleriyle mi çalışmaları? Bunun ne gibi sakıncası olabilir; dahası, insanın kafası bir şeye takılmazsa, daha verimli olur. Gizli eşcinsellik verimi düşürür, açık eşcinsellik verimi arttırır. Transseksüeller zaten açıklar ve ellerine iş verildikten sonra, herkesle eşit bir şekilde iş yapabilirler, başarılı olabilirler. Heteroseksist dünyaya diyorum ki; artık kendinize olan güvensizliğinizi aşın. Biz LGBTİ'ler ne iş ortamına, ne iş verene, ne de müşteriye zarar veririz. İçinizdeki art niyetli ahlakçılığınızı temizleyin artık. Çünkü biz sindirim sistemimizle veya boşaltım (siz tabi insan metabolizmasına dair şeyleri bile cinsel olarak görüyorsunuz) organlarımızla iş yapmıyoruz; aklımızın kumanda ettiği elimizle iş yapıyoruz. Ama siz, ahlakçı beyinlerinizle insanları geçim sıkıntısına sokuyorsunuz. O yüzden 1 Mayıs'ta da görünür olalım LGBTİ'ler olarak ki, LGBTİ olarak iş dünyasında da açık açık yer alabilelim.

Bu yıl biz de, yani Denizli LGBTİ ve Aileleri olarak 1 Mayıs kortejinde oluşum kimliğimizle, gökkuşağı bayraklarımızla, haklarımız için dostça, barış içersinde dayanışacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder