Herkes sırtını dine dayayarak eşcinsel karşıtlığı yapıyor.
Yerel gazetelerden birindeki bir köşe yazarı artık "sapkın"lara kızmıyor, acıyormuş.
Mevlana ile Şems'in ilişkisini eşcinselliğe yoranların, Allah katında yeri olmayan sapkınlar olduğunu yazmış...
Aklında ancak cinsellik olanlar böyle bir yorumda bulunabilirlermiş.
İnsanların çoğunun aklında cinsellik yok mu; aseksüeller dışındaki herkes seksi düşünüyordur mutlaka.
Yoksa seks dediği şey üreme sağlamadığı için eşcinsel ilişki mi?
Heteroseksüel ilişkiler görev gereği olduğu için seksten sayılmıyor sanırım.
Tamam, onların-Mevlana ile Şems arasındaki dostluk ilahi bir aşk olsun...
Peki eşcinsel ilişkiyi mestnetsiz ve ahlaksız olarak tanımlamak neyin nesi oluyor?
Sizin anlayacağınız dilde; Tanrı'nın yarattığını mestnesiz ve ahlaksız olarak suçlayanların, Tanrı'nın hangi katında yeri vardır acaba?
Benim yerimi Tanrı adına belirleyenler, Tanrı adına konuşmanın mesnetsiz ve ahlaksızlığıyla kendilerine yer bulabilecekler mi Tanrı katında?
Tanrı'nın katına nefretle mi çıkılıyor, sevgiyle mi?
Böyle nefret söylemlerini "din böyle emrediyor" diye duymazlıktan gelebilir miyiz?
İnsan haklarının belirleyicisi din mi?
Dinde vicdan yok mu?
Vicdan, nefret ve ayrımcılığa hizmet eden bir şey mi?
Akıl ve mantığın olmadğı yerde vicdan da olmuyor bence.
İnanç sistemine dayanarak insan kötülenebilir mi?
Milyonlarca insana nasıl kötü diyebiliriz sevme şeklinden dolayı?
Batı'da insanlar kendilerinin eşcinsel olarak düşünülmesine, "eşcinsel değiliz" demiyorlar eşcinselleri rencide etmemek için ama...
Bizim topraklarda, geçmişe bile toz kondurulmuyor mazallah!
Mevlana yaşasaydı, böyle bir yakıştırmadan asla rahatsızlık duymazdı.
Çünkü Mevlana felsefesi, "gel, ne olursan ol, gel" değil midir?
Mevlana yaşasaydı, "Evet eşcinselim!" derdi SİZE inat; dostluk adına, sevgi adına, insanlık adına...
Çünkü siz, Mevlana'yı bile nefret adına kullanıyorsunuz.
Tanrı, Mevlana gibi manevi unsurların sadece hetero cinsiyete hizmet ediyor olması, hiç de akıl karı değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder