26 Ekim 2014 Pazar

Kazanımlarımızı muhafazakar iktidarla birlikte bir bir kaybediyoruz


Geldiğimiz noktayı görüyorsunuz değil mi? Adana'da her yıl düzenlenen Uluslararası Tango Festivali'ne karşı kurulan bir platform, "Zina yapıyorlar" diyerek boykot çağrısı yapmış. Gerekçeleri din ve milli kültür. " ‘Zinanın ayakta müzikle yapılan şekli’ olan, insanları günaha davet eden bu tür erotik dansın meraklısı olabilir ama bu tür çirkinlikler toplum içinde olmamalıdır” demişler.

Müslüman toplumların sanata ucube gözüyle, günah gözüyle baktığını biliyoruz. İnkar edebilir miyiz bunu? Müslüman toplumlarda sanatın boyutu ortada değil mi? Oysa sanat ne için vardır? Tamam duyguların estetik bir şekilde ifadesi, bir güzellik, bir mutluluk ifadesi ama sanatın olumsuzluklara karşı bir mücadelesi, bir mesajı da vardır. Yani insanları daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele götürür sanat. Gerçekten dünya çok yaşanılası olsaydı, sanata bu kadar ihtiyaç duyulmayabilirdi. Bundan da şu anlamı çıkarabiliriz. Hayatı daha eşitlikçi, daha özgür yaşamak istemeyen kültürler sanat düşmanıdır; aynen öyle. Sanatın geliştiği toplumlara bakın; demokrasileri de sanata paralel şekilde ileri boyutta. Sanat bir anlamda demokrasi kuralı, yasası gibi bir şey. İnsanlığı daha iyiye, daha mükemmele götürür sanat. Yumuşatır, hümanistleştirir. Şiddeti ve nefreti azaltır. Törpüler olumsuzlukları, daha bir insan eder insanları. Sanat demokrasi hamurudur toplumlara insanca şekil veren...

Muhafazakar iktidarla birlikte daha bir sanat düşmanı olduk. Daha doğrusu yobazlar kendilerini daha bir cesur ifade etmeye başladılar. Oysa herkes aynı dinden olmak zorunda değil, kültürleri de sadece yobazlar şekillendiremez. Dansın zina ile alakası olmadığı gibi zina gibi bir şey de yoktur. O erkek egemen sistemin bir yobazlığıdır, insanları cinsellik üzerinden baskı altına alma formülüdür. Ben cinselliğimi istediğim kişiyle, istediğim kadar yaşarım; kime ne? Yanacaksam da kendim yanarım. Ben sana musallat oluyor muyum cinsel anlamda ki sen bana musallat oluyorsun yobazlığınla? Bu kültür kimsenin tekelinde değildir, olamaz. Benim de bakış açımla bu kültürü şekillendirme hakkım var. Eğer sen insanların özgürce yaşamasından rahatsız oluyorsan, evine kapan, alıcılarını başka taraf yönlendir. Çünkü ne dansın, ne de cinselliğin hiç kimseye zarar yok; var mı?!

Gün gelecek, bu kafayla insanlar birbirlerinin suratlarına bile bakamayacak zina bahanesiyle. O yüzden bundan bir şey çıkmaz diye sessiz kalmamalıyız bağnazlıklara karşı. Ucu eninde sonunda bize de dokunacak, bizim de kapımıza dayanacaktır. Bugün başkasının alanına yapılan müdahale, yarın senin alanına da yapılacaktır elbet. Cumhuriyet kazanımlarımızı bir bir kaybediyoruz ve sanat yetisini kaybetmiş bir topluma, onu yeniden kazandırmak o kadar da mümkün değildir artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder