17 Ağustos 2014 Pazar

Filenin Sultanları Dünya Grand Prix finallerinde


Dünya Grand Prix Kadınlar Voleybol Turnuvası'nın üçüncü haftasında olabilecekler hakkındaki tahminlerim doğru çıktı. Grubumuzda 3.haftada karşılaşacağımız İtalya, Rusya ve Almanya'nın da bütün maçları kazandıkları takdirde finallere yükselme şanslarının olduğunu, o yüzden finallere çıkacak ülkenin bütün maçları kazanmak için maçlara asılacaklarını söylemiştim. Nitekim de öyle oldu. Önceki haftalarda 3-0 yendiğimiz Rusya ve 3-1 yendiğimiz Almanya'ya 3-1'lik skorlarla yenildik. Eğer son karşılaştığımız İtalya'yı 3-1 yenerek 3 puanı cebimize koymasaydık, 3. haftada karşılaştığımız üç ülkeden biri yükselecekti bizim yerimize finallere. Ama Filenin Sultanları 3-1 de olsa İtalya'yı yenerek genel sıralamada Brezilya ve Çin'in ardından 3. olarak finallerde oynama hakkını elde etti.

Şahsen ben kızlarımızın Almaya'ya 3-1 yenilmesinden dolayı finallere gidemeyeceğimizi düşünerek Rusya ile yapacağımız karşılaşmayı izlememe kararı almama rağmen dün izlemiştim. Evet kötü oynamadık ama iyi de oynamadık, çok hata yaptık. Yalnız düşündüm; finallere gidemesek de Meliha ve Kübra gibi gelecek vaad eden iki yıldız kazandık. Çünkü spor uzun vadeli bir uğraş ve tecrübeli kızlarımızın bayrağı teslim edecekleri genç yeteneklerin de kazanılıp Milli Takım'a adapte edilmesi gerekiyor. Neslihan, Eda, Polen ve Seda'nın yokluğunda bu iki kızımızı kazanmış olduk. Özellikle dünkü maçta Meliha'nın oyununu gördükten sonra "tamam" dedim. Milli Takım'da sürekli yer alabilecek kızlardan birisi kesinlikle Meliha. Evet  eksikleri var ama zamanla kendini geliştireceğine inanıyorum. Üstelik Meliha 4 numara smaçörü ve pasör çaprazı olarak oynadı bu turnuvada. Kübra'ya zaten söyleyecek laf yok. O Türkiye'nin değil dünyanın en iyi orta oyuncusu adayı. Gene bugün yeniliriz düşüncesiyle izlemediğim İtalya maçında 12 sayı ile oynamış. Resmen köşe smaçörleri gibi sayı üretiyor.

Aslında finallere yükselme sürecinde yenilgi almalarına üzülerek kızlarımıza haksızlık yaptım. Brezilya dışında hangi ülke yenilmeyerek final grubuna yükseldi ki? Bakalım turnuvalarda kürsüye çıkabilecek miyiz? Bir şey daha söylemek istiyorum. Almanya maçında Barbolini pasör olarak Asuman'ın yerine Naz'ı oynattı. Oysa kızlarımız Asuman'ın hızlı paslarına alışmıştı. Almanya da hızlı oynayan bir takım. Onların hızlı oyununa Asuman ile karşılık verebilirdik diye düşünüyorum. O maç geride kaldı artık, ama rakibin hızına göre pasör seçiminin faydalı olacağına inanıyorum. Bir de şu oyuncu, şunun yedeği diye düşünerek, diğer oyuncuların motivasyonunu bozmamak gerekiyor. Herkesin artıları olduğu gibi eksileri de olabilir ve birbirlerinin tamamlayıcısıdır diye düşünmemiz gerekiyor.

Son olarak, bir dünya turnuvasında ülkemizi üst sıradan temsil ederek kadın voleybolunda Avrupa'nın en iyisi olduğumuzu artık rahatlıkla söyleyebiliriz. Dünya Grand Prix turnuvasında Avrupa'dan diğer takım ise alt grup elemelerinden yükselen Belçika. Dünyanın ve Avrupa'nın voleybol devleri İtalya, Rusya, Sırbistan, Almanya, Polonya ve Hollanda görüldüğü üzere bu turnuvada yoklar ve bizim altımızdalar. Yani finallere yükselme başarısı, Türkiye'nin kadın voleybolunda Avrupa'nın da en iyisi olma başarısı da. Teşekkürler Filenin Sultanları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder