16 Mayıs 2014 Cuma

Başbakan herkesin içinde vatandaşını döverse, şiddetin önüne geçilebilir mi?


Muhafazakar partinin iktidarda olduğu süre boyunca her gün "sözün bittiği yer" dediğimiz bir olayla karşılaşıyoruz. Siyasetin ne demek olduğunu biliyoruz; yalanlar, yolsuzluklar, çıkarlar, ideolojiler vesaire üzerine kurulu ve olabilecekleri kestirebildiğimiz için artık o kadar şaşırmıyoruz. Soma faciasındaki ihmalkarlıklar ve sonuçları bizi, hatta bütün dünyayı yakma derecesinde üzse de, ne kadar şaşırıyoruz bilmiyorum. Yalanların, yanlışların örtbas edilmesine bile alıştık mı ne?

Ama son olay, Başbakan'ın bir vatandaşı dövmesi olayı, benim aklımın tahayyül edemediği bir şey. Hani korumalarının falan vatandaşları dövdüğünü basına yansıyan morarmış vücutlardan biliyoruz, hatta Başbakan'ın bile vatandaşlara söylediği ağır sözleri, öfkesini-hiddetini, bağırmasını-çağırmasını da biliyoruz ama bir vatandaşı dövmesi... İnanın söyleyecek söz bulamıyorum. Tırstım resmen. Benim hayatta en mesafeli durduğum konu şiddettir. Şiddet yüzünden de özellikle kadınlarımız, çocuklarımız çok mağdurlardır.

Şiddet bir toplumun medeniyet seviyesini gösteren en önemli unsurdur. Şiddet çünkü bir insanın kontrol mekanizmasının ne kadar güvenlikli olup-olduğunu gösterir. Eğer bireyler öfkesine hakim olamayıp olay anında şiddete başvuruyorsa, o ortam, o coğrafya, o kültür çok güvenliksizdir. Durulmaz oralarda. Ya kaçman gerekir, ya da insanlarla ilişkini kesip dört duvar arasında kendi dünyanda yaşaman gerekir. Şiddet mağduru olarak ben bu yolu seçmişlerdenim. Çünkü, gerçekten şiddet yüzünden hiç kimseye güvenmiyorum artık. Ayrıca fiziksel olarak tiklerim bile oluşmuş durumda şiddet yüzünden.

Hal böyleyse, yani bir başbakan herkesin içinde bir vatandaşını dövüyorsa, bu sadece Başbakan'ın öfkesine hakim olamayıp vatandaşını dövmesi demek değil koskoca 80 milyona şiddetin normal bir şey olduğunu, öfkeye yenilince şiddet uygulanabileceğinin bir ifadesidir. Başbakan böyle yaparsa, sıradan vatandaş ne yapmaz? Zaten kültürümüzün manevi unsurları da şiddeti onaylamıyor mu, atasözlerimiz falan yok mu şiddeti haklı çıkartan?

Ne kadar haklıymışım hiçbir zaman muhafazakar iktidar ve temsilcilerine zerre kadar bile güvenmemekle? Şiddet hiçbir zaman hak edilmez. Hadi Başbakan bir-iki tokat veya yumruk attı diyelim, korumalarının yaptıkları ne oluyor? Resmen şiddet timi gibi çalışıyorlar. Dünya tarihinde var mıdır böyle bir şey? Yani Başbakanlar ve korumaları sürekli şiddet halinde midir? Gerçekten bir başbakanın vatandaşını dövmesi, benim için bir numaralı "sözün bittiği nokta"dır, daha ötesi yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder