4 Kasım 2013 Pazartesi

Kız ve erkek öğrencilerin bir arada kalmasından Başbakan'a ne?

Bütün hizmetler ahlakçı ideoloji için mi?

Özgürlüğe, insan haklarına falan aykırı olmasından öte akıllara ziyan bazı haberlerle karşılaşınca, nerede ve hangi devirde yaşıyoruz afallamasını yaşıyorum. Mesela Başbakan, Denizli'de öğrencilerin kızlı erkekli aynı evde kalmasının muhafazakar anlayışlarına ters olmasından dolayı, bu durumun denetiminin yapılması için valiye talimat verdiğini söylemiş.

İnanın hiç anlayamadım. Öğrencilerin kiminle, nerede kaldığını mı sorgulayacaklar şimdi? Bu durumu öğrenci yurdu yetersizliğine bağlamışlar. Yeterli yurt olunca öğrencilerin eve çıkmasına izin vermeyecekler veya eve çıkanların kimlerle kaldığını mı kontrol edecekler?

O zaman eşcinseller falan eşcinsel hakları konusunda, muhafazakar iktidar yönetimde kaldığı sürece hiç heveslenmesinler. Zaten ben, dini inancı ön planda tutup da ahlakçılık yapan bir zihniyete, insan hakları konusunda zerre kadar bile bel bağlamamıştım.

Adamlar kadın erkek beraberliğini bile tamamen kontrolleri altına almak istiyorlar ve nikahlı beraberlikler için liseli kızların evlenmesine izin veriyor, 25 yaş altında evlenmeleri için de uzun vadede geri ödemeli kredi gibi her türlü kolaylığı sağlamaya çalışıyorlar. Yani kızların başları baba evinden sonra kocaya bağlanması gerekiyor namusları ve ahlakları için. Yani evlenmeden cinsellik ahlaksızlık, namussuzluk oluyor açıkçası. Öyle mi oluyor sahi? Sen öyle koşullarsan insanları, öyle olur tabi.

Cinselliği nikahsız, devletin denetimi dışında yaşamanın kime ne zararı olabilir, birisi akıl ve mantık çerçevesinde bana söyleyebilir mi? Ben eşcinsel olarak evlilik yasak olduğu için tüm beraberliklerimi nikahsız yaşıyorum. Yaşadıklarımın da kendimi ve beraber olduğum kişiyi mutlu etmekten başka hiç kimseye zararı yok. Muhafazakar zihniyete göre ben ve benim gibi olanlar zaten gözden çıkarılmış ahlaksız olduğumuz için, bizi konu dışı tutuyorlardır.

Cinselliğin ahlakla, namusla ne alakası olabilir ki? Ahlaklı olmak, doğru düzgün insan olmakla mümkün olur, cinselliğin devletin denetlemesiyle değil. Namus kavramı, heteroseksist devletin cinsellik aracılığıyla insanların hayatlarına müdahale etmesinden başka hiçbir şey değildir.

O zaman şöyle anlayabilir miyiz devletin ahlakçılığından, yani öğrencilerin kızlı erkekli bir arada olmamaları için yurt sorununu çözmesinden falan? Bütün hizmetler muhafazakar iktidarın ahlakçı ideolojisi doğrultusunda verilmektedir. Yani yani, kızlarla erkekler bir arada olmasa yurt sorunu çözülmeyecek. Öyleyse bütün hizmetler ahlakçı ideoloji için mi?

Ayrıca ben, iktidar ne kadar muhafazakar olursa olsun, politikanın belli bir seviyede olması gerektiğine inanıyorum. Belden aşağı düşerse, yönetim akıl-mantık doğrultusunda olmaz çünkü. Bir başbakan da ahlak dersi vermek ve ideolojisini dayatmak yerine, herkesi memnun edecek şekilde bir yönetici olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder