27 Kasım 2013 Çarşamba

"Aldatma" diye bir şey yoktur!

Heteroseksist bir dünyada kadının muhafazası mümkün müdür?


Aldatmak bir haber midir? Aldatmak önemli bir olay mıdır? Aldatmak diye bir şey olabilir mi? Tabi olaya hangi açıdan baktığın belirliyor neyin ne olduğunu. Erkek egemen bir toplumda yaşıyorsan, kadının aldatması bir haberdir, önemli bir olaydır. Ünlüysen haber olursun, ünsüzsen öbür dünyayı boylatırlar. Aldatan özne erkek olursa haber olmayıp görmezden gelinebilir de, affedilebilir de, erkekliğin şerefi bile olabilir aldatma denilen şey. İlişkilerde bile erkek tarafının yanında olacak şekilde toplumsal bir ayrıcalık söz konusuysa, kavramların kullanılış şeklinin doğruluğuna nasıl inanacağız? Erkek egemenliğinin temeli olarak erkeği koruyacak şekilde bir düzen oluşturulursa, haberi de cinsiyetçi olacaktır elbet.

Habere malzeme edilen ne yapsın? Heteroseksist bir dünyada yaşıyorsan ne doğana uygun davranabilirsin, ne de kendini savunabilirsin. Savunsan bile heteroseksizmi destekler nitelikte savunabilirsin. Yapmak istediğin veya yaptığın bir şeyin bile karşısında durmak zorundasındır dışlanmamak için, o güne kadar ki maddi-manevi kazanımlarını kaybetmemek için. Ya iki yüzlü olacaksındır yalan söyleyerek, ya da dışlanmayı, kaybetmeyi göze alacaksındır. Burada birileri bir şey yapmış ve yalan söylüyor demek istemiyorum. Heteroseksizmin insanları nasıl mağdur ettiğini ve çaresiz bıraktığını anlatmak istiyorum. Bu toplumda-erkek egemen bir toplumda kendin olarak, doğana uygun şekilde yaşamak istiyorsan, koskoca bir erkek toplumu ve değerlerini karşına almak zorundasın. Yoksa bireysel inanca göre huzurlu yaşamak söz konusu bile olamaz. Ya engellerin getirdiği yıpranmalara karşı kendinle barışık yaşayacaksın, ya da heteroseksizme dahil olup kendine küseceksin, riyakar, ikiyüzlü olacaksın.

Aldatmak, heteroseksizmin kadınlara taktığı bir kelepçedir özgürlüklerini erkeklerin eline teslim eden. Kadınların da buna inanması, erkeklere hizmet eden hetreoseksizmin işini kolaylaştırmaktadır. Aldatmak erkeklerin doğasında vardır, kadınlar tek eşlidir gibi safsataları geçiniz. Erkeklerin çıkarlarına uyacak şekilde kurallar icat edip, bu kuralları hemen doğaya atfediveriyorlar veya din gibi tartışılması engellenmiş tabulara kilitliyorlar. Sonra da diyorlar ki, "Aldatmak gibi bazı davranışlar sadece kadınlar için değil, erkekler için de yanlış bir şeydir." Ben lafa bakmam, uygulamaya bakarım. Erkek veya kadın aynı şekilde mi yıpratılıyor cinsel veya duygusal ilişkilerin özgürlüğünde. Bu tür olaylarda hep erkeklerin affedilmesi istenmiyor mu? Kadınlarınsa af beklemeye hakları bile olmuyor. Bir şekilde yok edilecektir. Toplumsal olarak ötekileştirilecektir veya namus cinayetine kurban gitme ihtimali mevcuttur.

Bana göre de aldatma diye bir şey yoktur. İnsanın kendini doğasına uygun gerçekleştirme durumu vardır. Ama heteroseksizm senin önüne sosyoekonomik yaptırımlar koymuştur kendisine karşı çıkmaman için ve sen kendini gerçekleştirince yanlış yapmış gibi hissedebilirsin veya zorla hissettirirler. Oysa insanın kimseye zarar vermediği ve kendisini mutlu eden bir şeyi gerçekleştirmesinin nesi yanlış olabilir ki? Ama heteroseksizmin aile yapısı var, geleneksel yapısı var, dini var, namusu-şerefi-onuru var, var da var... Ve bütün bu heteroseksist değerler, heteroseksizme aykırı bir davranışta bulunursan, sen ne kadar haklı olursan ol, rencide olur ve affetmez seni. Bir şekilde bunun acısını senden çıkarır, çıkarmaya çalışır.

İnsanlar da çok çelişkili. Hem heteroseksizmin kölesi oluyorlar, hem de heteroseksizmin dışına çıkmadan duramıyorlar. Bi' tarafı seçin de doğru yanlış belli olsun. Heteroseksist yaptırımları da bu kararsızlığımız, doğa tarafında olmayışımız belirliyor ya. Sen doğaya inanmazsan, senin nasıl yaşayacağını planlayıp sana dayatırlar. Yargı falan aldatma olaylarını aile yapısını gerekçe göstererek değerlendiriyor ya . Aile yapısı dediğimiz ne ki zaten erkeğin, erkekliğin güvencesinden başka. Kadınlar aileyi, kocayı güvence olarak görürler ayrı mesele. Heteroseksist bir dünyada kadının muhafazası, hem de erkek tarafından mümkün müdür? Bu güvenceyi korunaksız hale getiren kimdir, nedir? Erkekler kadın üzerinden erkekliği muhafaza ediyorlar sadece.

Erkekler kadınları kontrolleri altına almaya çalışırlarken, kendi özgürlüklerini kısıtlamasalar bile, heteroseksizmin kaldırılamaz sorumluluğunu yüklendiklerinin farkında mıdırlar? Heteroseksist bir dünyada erkek olmak belki de kadın olmaktan daha zordur. Çünkü heteroseksizm insanda-erkekte vicdan denilen bir şey bırakmıyor olsa gerek ki, yaşanılanlar ortada. Heteroseksist bir dünyada bir erkeğin, "sana ne" deme hakkı elinden alınmıştır. Çünkü böyle bir densizlikte bulunmak, koskoca bir dünyayı karşına almak demektir. Bunu kaldırabilecek bir erkeklik de icat edilmemiştir henüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder