19 Kasım 2013 Salı

Devlet vatandaşına kafa tutar mı?

Devlet vatandaşına kafa tutar mı? İstediğini yaptıramayınca tutuyor, hatta kafa atıyor işte. Kendisine karşı gelinceye kadar görmezden geldiği bazı davranışlarına, birden fatura kesiyor. Gezi direnişinin acısını öğrencilerden, üniversitelerden, kısaca kendisine karşı gelenlerden çıkartıyor. Kızlı-erkekli kalan öğrencileri ahlaksızlık yapmasınlar gerekçesiyle ayırmaya çalışıyor, haklarında çeşitli gerekçelerle bilgi alarak fişlemeye çalışıyor, üniversitelere veya kendisine-baskılara karşı gelenlere çeşitli keyfi yaptırımlar uyguluyor. Keyfi diyorum, o güne kadar bildiği halde görmezlikten geldiği bazı durumlar birden rahatsız etmeye başlıyor Devleti nedense. Kendisine ters gelenleri kara listeye alıyor veya görmezlikten gelip yok sayıyor. Devlet kendisine benzemek istemeyenleri ötekileştiriyor resmen. Kendisine uyanı vatandaşı ilan ediyor, uymayanı afedersiniz adını her ne koyarsanız o ilan ediyor. Bütün bunları ne için yapıyor? Devletin gücü adına, gücünü korumak adına yapıyor. Pardon bir de demokrasi adına yapıyor. Muhafazakar ideolojisini demokrasinin başına koyuyor ve adına da muhafazakar demokrasi diyor. Muhafazakar demokrasi mi olur? Olmaz. Demokrasi demek eşitlik, özgürlük demektir, bireysellik demektir, özel hayatın dokunulmazlığı demektir... O zaman herkes kendi diktatörlüğünü uygulamak için ideolojisini demokrasinin başına koysun, bunun adı da demokrasi olsun. Herkese de geçmiş olsun! Partilerin nasıl politika yaptıklarının da altını çizmekte fayda var. Hep kendilerini övüyorlar, hep karşılarındakini kötülüyorlar. Ve bunun adına siyaset diyorlar, politika diyorlar, ülke yönetimi diyorlar. Resmen iktidarda kalmak için savaş yapıyorlar. Vatandaşı düşündükleri bile yok. Tek amaçları kendi savaşlarına vatandaşı da dahil edebilmek arkalarını güçlendirmek için. Yarattıkları gündemin amacı da, iktidarda kalabilmek veya iktidar olabilmek için, çoğunluğu yanlarına çekip herkesi haklılıklarına inandırmak. Devlet bunları yaparken de hiç zahmete girmiyor. İnsanları kendine benzeyenler ve benzemeyenler olmak üzere gruplara ayırıyor, herkes de iktidar adına, muhalefet adına bu savaşa dahil oluyor. Medya da bu duruma o kadar kafa yoruyor, o kadar anlamlar yüklüyor, o kadar anlamlar çıkarıyor ki, gören de bir şey var zannedecek. Herkes bu oyuna bile-isteye dahil oluyor mu? Bir daha geçmiş olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder