21 Kasım 2013 Perşembe

Eşcinsel olup olmadığını heteroseksüel ilişkiyle test edecekmiş

Beyniniz de mi tecavüze uğradı da eşcinsel OLDUNUZ?

Yıl 2013. 21. yüzyıldayız değil mi? Ama sanki ilkel dönemde yaşıyormuşuz gibi bilgisiz, bilinçsiz insanlarımız. Teknoloji var ama o teknolojiyi çok da faydalı olacak şekilde kullanamıyoruz. Davranışlarıyla beni şaşırtmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen eşcinsellerden bahsedeceğim gene bahsetmekten gına gelse bile. Şaşırtmaları da iyiye doğru hiç yol almamaları. Bu aynılığın şaşırtmaması gerekir değil mi? Şaşırtıyorlar çünkü, dünya eşcinselleri bizden yüz yıl ileride gidiyor, hatta bin yıl. Hani yaşadıkları ülkenin kültüründen veya rejiminden dolayı insan hakları konusunda geri kalabilirler ama haklarının bilinci konusunda da mı geri kalınır? Baskı, hak konusunda itici güç oluşturmaz mı daha? İnanmıyorlar kendilerine, eşcinselliğe. Hep kurtulma derdindeler mucizevi bir şekilde. Hadi eskiden dünyadan habersiz yaşıyordu eşcinseller, ya günümüzde? Bilgi parmaklarının altında. Bir "tık"la neyi merak ediyorlarsa öğrenebilirler. Öğrenmek istemedikleri gibi, heteroseksizmin homofobisini pekiştirecek şekilde yanlış bilgiye inanıyorlar, hala eşcinselliğe bir ihtimal de olsa tedavi edilebilecek bir hastalık gözüyle bakıyorlar, çevresel faktörlerin eşcinselliğe etkisine inanıyorlar. İnsan bir sormaz mı, "Bugüne kadar kim tedavi olup da eşcinselliğinden kurtulabilmiş?" diye. İnsan önce bir hastalığın ne olduğunu öğrenmez mi? Gerçekten hasta mısınız siz? Nereniz ağrıyor, probleminiz ne? İnsanın kendisine, çevresine zarar vermeyen bir şey hastalık olabilir mi?

Eşcinselliğe en zarar verici düşüncelerden biri de, tecavüz gibi vakaların eşcinselliğe sebep olduğuna eşcinsellerin de inanarak, heteroseksizmin önyargısını pekiştirmesi. Eşcinsellik gerçekten sindirim sisteminin bitiş noktasıyla mı alakalıdır, beyinden bağımsız fiziksel bir durum mudur? Eğer öyleyse, o bölgeni kullanmazsın, eşcinsellikten de kurtulursun, olur biter. Fizksel aktivite mi beyni değiştiriyor, yoksa beyin mi vücuda kumanda ediyor? Hayır yani, tecavüz eden, eşcinsellerin beynine, ruhuna da mı tecavüz ediyor da cinsel yönelimler tecavüzle yön değiştiriyor? Kendileriyle-eşcinsellikleriyle barışamamalarının yükünü tecavüze yüklemeye çalışıyorlar işte. Acaba fantezi mi yapıyor eşcinseller bu tecavüz saçmalığıyla, dalga mı geçiyorlar? Eğer heteroseksizme kendilerini acındırmaya çalışıyorlarsa, nafile. Çünkü heteroseksizm denilen cinsiyetçilik, mağdurlara tekme atmayı zahmetsiz olduğu için daha çok severler. Adı üstünde erkek egemenliği. Kendisiyle barışamayıp, kendisinden kurtulmaya çalışan özgüvensizlerle ne işi olabilir ki heteroseksizmin? Eşcinsellerin mağdurluk edebiyatına niye prim versin ki heteroseksizm? Heterosekzimin ne işine yarar ki kendisiyle barışamayan bir eşcinselin bahanesel mağduriyetlerle kendini acındırması? İhtiyaç duyduğunda çeşitli amaçlı tasarruf edebilir ancak.

Milyon kere söylüyorum eşcinselliğin metabolizmayla alakalı olmadığını, biyokimyasal değerlerin ancak cinsiyet kimliğiyle alakalı olduğunu. Eşcinselliğe hastalık diyorlar ya, insanların da aklına hemen hormonlar geliyor; Yani erkeklik hormonu hangi seviyede, kadınlık hormonu hangi seviyede. Hormonlar, benim erkekliğimi veya kadınlığımı hissettirebilir veya belirleyebilir en fazla. Benim erkek veya kadın oluşum, hangi cinsi seveceğimi, hangi cinse eğilimim olacağını belirlemiyor ki. Mesela ben erkek bir eşcinselim ve erkeklik hormonlarım normal seviyede, yani testosteronum normal. Vücudumdaki kıl oranı da bir ayınınki kadar çok. Niye eşcinselim öyleyse? Çünkü benim cinsel eğilimimi-yönelimimi belirleyen anüsüm, hormonlarım, kısaca biyolojim-fiziğim-bedenim değil. Erkeklik değerleri erkekliğimi belirler, eşcinselliğimi değil. Ama eşcinsellerde dahi toplumda şöyle bir yanlış yargı var; Görünürde erkek mi, o zaman erkektir. Yani erkeksen ve de cinsel anlamda erkeklik yapabiliyorsan, eşcinsel olamazsın. Eğer eşcinselim diyorsan, mutlaka bir yanlış vardır düzeltilmesi gereken. Ya fiziksel bir problem vardır, ya da psikolojik. Penisin sertleşip sertleşmediğine bakarlar, hormon seviyesine bakarlar, geçmişte başına tecavüz gibi bir olay gelmiş mi diye bakarlar, çocukken baba sevgisinden yoksun mu kalmış ona bakarlar, büyürken önünde rol modeli olabilecek erkek figürünün olup-olmadığına bakarlar, bakarlar da bakarlar. Hiç de gözönünde bulundurmazlar her şeyi normal olanların neden eşcinsel olduğunu.

Ben tecavüze uğramadım, ailemin ilgisinden yoksun kalmadım, önümde erkek rol modelleri de vardı, ee daha ne? Neden eşcinselim. Çünkü eşcinsel olduğun için eşcinselim. Neden eşcinselim, çünkü doğanın bir parçası olarak eşcinselliğin kötü bir şey olmadığını biliyorum, kimliğime inanıyorum. Çünkü kendimi doğanın beni yarattığı şekilde gerçekleştirirsem öyle varolabilirim. Doğada eşcinsellik var ama eşcinselliği sosyal yapan insanın kendisidir, kendisiyle barışmasıdır. Eşcinselliği yok saymakla eşcinsellik yok olmaz. Sadece eşcinsel karşıtlığı-homofobi artar, bu da eşcinsellerin içinde savaşa neden olur. Heteroseksizmin amacı da bu zaten. Eşcinselleri kendine benzetemiyorsa, onları kimlikleri konusunda tereddütte bırakıp sosyal olmalarının önüne geçmek. Eşcinselliği konusunda bilinçli olanlara neden bir şey yapamıyor peki heteroseksizmin sözde psikologları, psikiyatrları, uzmanları? Çünkü onlardan tasarruf edemeyecekler maddi olarak. Kimlikleri konusunda tereddüt edenleri sömürüyor uzmanlar ve bu da heteroseksizmin yasalarının işine geldiği için izin veriyor. Oysa sahte doktorluk yapmak kadar suç olan bir şey olabilir mi? Neyini tedavi edecek bu uzmanlar eşcinsellerin? Devlet aslında insanlık suçu işliyor eşcinsellerin üzerinden yapılan cinsiyetçi politikalar yüzünden. Eşcinselleri tedavi etmeye çalışırken, psikolojilerini bozuyor resmen.

Bütün bunları neden anlattım gene? Çünkü hala eşcinsellikleri konusunda tereddütleri olan eşcinseller var, tedaviyle heteroseksüel olabileceğini umut eden eşcinseller var, "tecavüze maruz kaldım, eşcinsel oldum" diye mağdur edebiyatıyla heteroseksizmden insaf bekleyen eşcinseller var. İnsan uğradığı bir istismara karşı kendini korumaz mı içinde eşcinsellik olmasa? Niye devam ettiriyorsunuz o zaman o tecavüzleri? İlki tecavüz oluyor da, sonrakiler zevk mi oluyor? Aslında eşcinseller kendilerini ne kadar zavallı duruma düşürdüklerinin farkında bile değiller. Hani bilinçsiz eşcinsellere "Kezban" derler ya, eşcinsellerimizin tamamına yakını gerçekten Kezban ve Kezbanlıktan kurtulmaya niyetleri olmadığı gibi, olmayanlar bile şartlar bunu gerektiriyor diye Kezbanlaşıyorlar. Karşılaştığım eşcinselleri ve eşcinselliğe bakış açılarını anlatsam, "yuh" dersiniz gerçekten.

Genç eşcinsel, "Eşcinsel olup-olmadığımı heteroseksüel ilişki yaşayarak-bir kadınla yatarak test edeceğim ve eşcinsel olmadığımı anlarsam eğer, aileme eşcinselliğimi kabul ettireceğim" diyor. "Ya kadınla yatabiliyorsun diye eşcinselliğine inanmazlarsa" diyince vazgeçiyor bu düşüncesinden. Bütün bu saçmalıklar, eşcinsellikle barışamamaktan başka bir şey değil. Eşcinsellerin kendilerine olan homofobisinde çevrenin etkisini görmezlikten gelemeyiz tabi. Sanki eşcinsellik bir felaketmiş gibi hep eşcinsellikten kurtulunma yolları tavsiye ediliyor eşcinsellere. Heteroseksüel evlilik veya beraberlik de, toplumun, özellikle eşcinsel çocukları olan ailelerin eşcinsellikten kurtulma umutlarından ve çocuklarına dayattıkları tutmayacak aşılardan biri.

2 yorum: