16 Ekim 2013 Çarşamba

Kendi cinsiyle (her ne şekilde olursa olsun) beraber olan her erkek eşcinseldir

Toplumsal cinsiyetin cinsel yönelimlere etkileri sıfırlanabilir mi?

Erkeklerle aktif olarak beraber olan bir erkek, eşcinselliği sadece pasif olarak anala ilişkiye indirgediği için eşcinselliğini kabul etmiyorsa, bu cinsel kimliğiyle barışamadığı için bir homofobidir. Çünkü eşcinsellik sadece bir edilim değil, aynı cinsten iki kişinin birlikte olmasıdır. Cinsel yönelimi belirleyen kendi cinsinle beraberlik değilse, aktif olarak da olsa "Kendi cinsinle yatakta ne işin var?" diye sormazlar mı adama? Üstelik toplumun normal karşıladığı karşı cinsle beraberlik daha kolayken ve de normal ilişki olarak kabul ediliyorken, aşağılanma-dışlanma riskini niye göze alır ki insan eşcinsel değilse? Kendi cinsiyle beraberliğinin gerekçesi de, eşcinseller daha güzel sevişiyormuş, onlarla beraber olmak daha verimliymiş. Bu sadece eşcinsel olarak düşünülen pasiflerle mi alakalıdır, yoksa onlarla beraber olduğu halde kendini eşcinsel olarak kabul etmeyen erkeklerin arzusuyla da mı?

Bütün bunlar şu soruyu da akla getiriyor. Acaba bu homofobiyi yaratan sadece erkek geçinen aktif eşcinseller mi, aktif eşcinsellere heteroseksüellermiş gibi kendilerini koşullayan ve erkek geçinenler dışındaki eşcinsellerle beraberliği yanlış bulan pasif eşcinseller mi? Her şey toplumsal etkenli arz-talep meselesi olsa da, sorunun kaynağı da, çözümü de, sorunun merkezi heteroseksizmle beraber, toplum tarafından sorun olarak hedef gösterilen öznesidir de. Çünkü sorun haline getirilmek, senin de sorunun içinde boğulmanı gerektirmez. Bu dirençsizlik de öznel bir intihar sayılabilir. Homofobinin sebebi heteroseksizm olabilir ama bunu bahane olarak kullanmak da homofobinin sebeplerinden biridir.

Ben şahsen homofobinin kaynağının, en azından çözümün önündeki en büyük engelin heteroseksizmden çok, eşcinsellerin de eşcinselliği cinsel tatmin dışında kabul etmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Başkalarının eşcinselliği lanetlemesi, senin kendinden nefreti ve kaçışı gerektirmez. Ne kazandırıyor bu kaçış eşcinsellere en fazla gizli saklı yarım yamalak tatminden başka? Sen varolduktan, varolmaya çalıştıktan sonra seni kimse yok edemez, en fazla yok etmeye çalışır. Heteroseksizmin eşcinsellleri yok etmeye çalışması da, eşcinselliğin otomatik olarak tescillenmesidir zaten. Oysa eşcinsellerin kendilerinden kaçışı, heteroseksizmin homofobisini güçlendiriyor ve haklı çıkarıyor.

Eşcinsel ilişkilerde aktiflik-pasiflik konusu açıldığı zaman bazı eşcinseller, "Bu konu hala aşılamadı mı?" diyerek diğerlerine tepeden bakabiliyor. Böyle kişilere aynı soruyu kendilerine sormalarını öneriyorum ben de. Kendileri ne kadar aşmışlar acaba? Heteroseksist toplumlarda, heteroseksizm engeli eşcinsellerin kendi içinde bile aşılamadıktan sonra, toplumsal cinsiyetin cinsel yönelimlere etkileri sıfırlanabilir mi acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder