12 Ocak 2013 Cumartesi

Transseksüellik Beden ve Ruh Uyuşmazlığı Değildir!

Derdimiz kadın veya erkek olmaksa, bırakın pipili kadınlar, vajinalı erkekler olalım.

Benzer şekilde bu konuya çok defa değindim ama transseksüel arkadaşım bana bugün gene transseksüelliğin-in tanımını yapınca, ona da açıkladığım gibi bu konuya tekrar değinme ihtiyacı hissettim. Aslında kesin tespitlerde bulunmak yerine, daha nazikçe geldiği için bazen sorularla düşüncemi anlatmayı daha doğru buluyorum. Transseksüellik bedenle ruh uyuşmazlığı mıdır, yoksa  heteroseksizmin dışladığı kimliklerle toplumun çatışması, akabinde de bu çatışmanın kişinin kendisine yansıyıp içsel çatışmaya dönüşmesi midir?

Trans arkadaşımıza göre doğuştan gelen bir beden-ruh çatışması transseksüellik. O kendini kadın hissediyormuş ama erkek bedeniyle doğmuş. Kadınlığı belirleyen ne peki? Bedensel cinsiyet mi, genetiksel yapı mı, hormonlar falan mı?  İnsanın kendini nasıl hissettiğine dair doğuştan gelen bir yapısının olduğunu inkar etmediğim gibi kesinlikle de kabul ediyorum. Ben zaten genetiğe, doğuştan gelen yapıya inananlardanım. Çevresel faktörler bastırılmaya veya bazı şeylerin keşfedilmesine etki ederler sadece. İşte tam bu noktada heteroseksizmin hakim olduğu bir dünyada, heteroseksüel olmayanların kimliklerine heteroseksizm olumsuz etki ediyor, insanların doğuştan gelen kimliklerine küsmelerine sebep oluyor, onları içsel çatışmaya sürüklüyor ve kendilerini olduğu gibi kabul etmeleri yerine varolabilmek için yalan-yanlış bir sürü düşüncelere sevk ediyor. Hastalık dedirtiyor, sapıklık dedirtiyor, kendisiyle ilgili pişmanlık yaşatıyor, tövbeye getirtiyor, gereksiz sözde iyileşme hayallerine yönlendiriyor, kendisinden nefret ettiriyor, kendince tanımlamalar yaptırtıyor, kendinden vazgeçirtiyor, kendini inkar ettiriyor...Kısacası hayatını elinden alıyor heteroseksizm kendine benzetemediklerinin. LGBT'ler de kendilerinden vazgeçip heteroseksizmin kabul etmesi için bahanesel tanımlamalara sıkıştıryorlar kendilerini! Tıpkı transseksüellerin kendilerini beden-ruh çatışması olarak aklamaya çalışıp, heteroseksizmin toplumsal cinsiyetine uydurmaya çalışması gibi. Bilmiyorum, belki yanılıyorum. Benimkisi "heteroseksist toplumun kendisiyle barışamayanlara etkisinin tepkisi" düşüncesi sadece.

İnsanın kendini ne hissettiği gerçekten bedeniyle ne kadar alakalıdır? Kimlikleri bedene hapsetmeyenler, bedene takılıp kalanları gerçekten anlayamıyorlar mıdır? Bedensel uzuvlar sadece ihtiyaçlarımızı gideren birer aracı değiller midir? Benim cinselliğimi hangi organımla tatmin ettiğimin bir önemi olabilir mi? Bu bir anlamda dış görünümünden memnun olmayanın kendisini kestirip-biçtirmesinden farklı bir şey midir? Kadınlık şu anki erkek bedenine sahip olmak olsaydı, erkeklik de kadın bedenine sahip olmak, acaba transseksüeller aynı bedende mi kalırlardı, yoksa gene karşı cinsin bedenine mi sahip olmaya çalışacaklardı? Yani anlayacağımız dilden konuşursak, kadınların penisleri ve erkeklerin vajinaları ve memeleri olsaydı, transseksüel kadınlar aynı bedenlerinde kalırlar mıydı, yoksa gene karşı biyolojik cinsiyete mi geçmek isterlerdi?

Tabi bu düşüncemi transseksüeller kesinlikle kabul etmeyecekler. Onlara göre transseksüellik bedenle ruhun uyumsuzluğu ve sağlıklı bir kimlik için bedensel geçiş kaçınılmaz. Trans arkadaşıma tekrar soruyorum; "Peki toplum eşcinselliği veya işte her ne şekilde olursa olsun heteroseksüellk dışında kalan kimlikleri normal karşılasaydı, hatta el üstünde tutsaydı, gene de beden-ruh uyumsuzluğuna inanır mıydın?" Tabi transseksüellere bu durumu anlatamazsın. Onlar kendilerini öyle hissettiklerini iddia ediyorlar. Ama dünyaya heteroseksizm hakim olmasaydı ve farklı kimlikler kabul edilseydi, trans kimliklerin bedenleriyle barışma ihtimali olabilirdi.

Benim anlayamadığım şey, transseksüellerin neden kafalarını bedenlerine bu kadar çok taktığı. Bu bir anlamda heteroseksizme dahil olma çabası değil mi? Bedeniyle barışmış olan transseksüelleri nasıl açıklayabiliriz peki? Ben transseksüelliği ve cinsiyet kimliğini inkar etmiyorum. Herkes kendini nasıl hissederse hissetsin ama bunun yani kimliklerin heteroseksüelliğe dahil edilmeye çalışılmasını biraz heteroseksistçe buluyorum. Yani queerlikle çok alakası yok. Yani toplumun kabul etmediği bir şeyi değiştirmeye çalışıp çoğunluğa dahil olmak, kendinden vazgeçmek değil midir?

Bu tespitlerimi kendimle kıyaslayarak yapmıyorum. Ben kendimi çok yere ait hissediyorum veya hiçbir yere ait hissetmiyorum. Bunu bir kaçış veya samimiyetsiz bir genişlik olarak görebilirsiniz ama kabul edildikten sonra, reddedilmedikten sonra illa ki kendine bir kılıf uydurmak, dışlanan değil, dışlayan tarafta yer almak değil midir? LGBT'lerin derdi kabul edilmek, kendilerini kabul ettirmek değil mi? Bedensel anlamda da olsa doğadan vazgeçmek, LGBT'lik olmadığı gibi, transheteroseksüellik hatta heteroseksizm değil midir? Kendini inkar edip, çoğunluğa dahil olma çabası değil midir?

Bırakın pipili kadınlar, vajinalı erkekler olalım. Doğamıza uyalım. Doğal olan heteroseksizm veya toplumsal cinsiyet değil, kendimizi içimizden geldiği gibi doğduğumuz bedenlerde yaşamaktır.

Yapay erkeklik ve kadınlıkla çok tatmin edici cinsellikler mi yaşayacağız? Yoksa çok mu büyük aşklar yaşayacağız, çok mu sevileceğiz? Veya çok mu toplumsal kabul göreceğiz? Bütün bu zahmetlere kendi iç dünyamız için giriyorsak, bırakın kendimizle barışarak kolay yoldan kendimiz olalım, kendimizi bulalım. Bu barış daha zahmetsiz ve daha kalıcı olacaktır. Ben hala trans bireylerin durumlarını beden-ruh çatışması değil, bu çatışmanın toplumun reddedişinin bireye uzantısı olarak görüyorum.

Batı'da eşcinsellik doğal bir kimlik olarak kabul görebiliyorken, transseksüellik ötekileştirilmişlik sınıfında yer alabiliyor ama İran gibi heteroseksizmin yoğun hissedildiği tutucu toplumlarda tam tersi olarak eşcinsel karşıtlığının kabul ettiği bir durum oluyor. Bir anlamda erkekliğin kurtarıcısı oluyor transseksüellik. O zaman transseksüellik kültürel yapıya göre LGBT'lik veya heteroseksizme dahil olma durumu diyebilir miyiz? Benim anlatmak istediğim işte bu. Her türlü farklılığın eşit olarak kabul edildiği bir dünyaya erişmiş olsaydık, bedenlerimizle veya ne olduğumuzla bu kadar uğraşır mıydık? Transseksüeller diyecek ki "Ne alaka. Biz kadınlığımıza veya erkekliğimize kavuşmaya çalışıyoruz." Ben de diyorum ki, "Kadınlık veya erkeklik bedensel cinsiyet üzerinden toplumsal cinsiyete dahil olmakla olmaz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder