24 Ocak 2013 Perşembe

Evet topum, arkadan veriyorum!

Eşcinselliği açık yaşamaktan daha etkili ve kolay aktivizm olamaz

Ben eşcinsellerin, eşcinsel karşıtlarının karşısına geçerek eşcinselliğin normal olduğuna dair sidik yarıştırmalarının çok da işe yarayacağına inanmıyorum. Ben olsam önce sidik yarıştırdığım kişinin bilime ve doğaya inanıp-inanmadığına bakarım. Eğer bilimin dışında bir kişiyse, bir şey anlatamazsın ki. Onun beyinsel ve zihinsel kapasitesi geniş olsaydı, zaten kendine benzemeyeni karşısına alıp ötekileştirmez, kendine benzetmeye çalışmazdı. Zaman kaybı böyle kişilere gerçekleri anlatmak. Bu kişiler hayatları boyunca kendilerine inanıp, kendileri gibi yaşamamışlar ki, sana inansınlar. Akıl ve mantık dışında "Bu böyle demiş, şu şöyle demiş"le hayat sürdürenle ne halledilebilir ki? Bilime, gerçeklere, sana inanacak olsaydı, önce kendisine saygısı olmaz mıydı?

Tamam insanlar bir şeyler doğrultusunda kendilerinin mutlu olduğunu zannedebilirler ama gerçekten mutlu olsalar birilerini ötekileştirip onlarla uğraşırlar mı? Heteroseksistler niye uğraşır ki eşcinsellerle, eşcinsellikle? Şimdi ben heteroseksüellikle niye uğraşayım ki? Eşcinselliğin heteroseksüelliğe nasıl ters bir etkisi olabilir ki? Veya başka farklılıklar da heteroseksizme nasıl bir zarar verebilir ki? Heteroseksüeller kendi dünyalarını kursunlar, egemen de olsunlar ama kendilerine benzemeyenleri karşılarına almalarının bugüne kadar kime faydası olmuş ki?

Kelli-felli adamların hiç işi-gücü kalmamış, utanmadan eşcinselliği kötülüyorlar.Bu mu sizin iyilik, güzellik ve ahlak anlayışınız? İnanın ben bu koskoca adamların doğanın, canlıların, insanların cinsel yönelimlerini kendilerine benzetmeye çalışmalarını ve benzetemediklerine nefret kusmalarından şahsen utanıyorum. Yakıştıramıyorum çünkü. İnsanlar istedikleri şekilde turşu kaşıklarlar. Kime ne ki? Niye gocunuyorsun, yaran mı var? Benim cennetimden-cehennemimden, hastalığımdan-sağlığımdan, ahlakımdan-ahlaksızlığımdan kime ne?

Bunların niye car-car konuştuğunu "biz" eşcinseller çok iyi biliyoruz aslında. Çünkü meydanı boş bırakıyoruz, kendimizi temsil etmiyoruz ve onların eline resmen silah veriyoruz bizi öldürmeleri, yok etmeleri için. Bugüne kadar kaç eşcinsel "Sen eşcinsel misin?" diyenlere, "Evet eşcinselim" demiştir. Bugüne kadar kaç eşcinsel "Niye evlenmiyorsun?" diyenlere, "Eşcinselim, Türkiye'de eşcinsel evlilik yasaktır" diyebilmiştir. Bugüne kadar kaç eşcinsel "Sen arkadan mı veriyorsun?" diyen anne-babaya "Evet, arkadan veriyorum, çok güzel oluyor" diyebilmiştir. Bunlar utanılacak şeyler mi? Yaparken utanmıyorsun da, dile getirince mi utanıyorsun? Ya utanma, ya yapma! İşte eşcinsellerin bu çelişkili halleri eşcinselliği yok saydırtan. Başka hiçbir şey değil.

Sen olmazsan, tabiki de senin aleyhinde car-car konuşurlar. Bütün eşcinseller eşcinselliklerini açık bir şekilde yaşasalar, eşcinsellik yok diyebilirler mi? Diyemezler. Çünkü milyonlarca eşcinseli nasıl yalanlayabilecekler ki. Adamlar "Bin kişide falan Bir eşcinsel var" diyorlarmış. E haklılar. Çünkü görünürde eşcinsel yok. Sadece sahnelerde kırıtan 1-2 kadınsı, birde seks işçiliği yapan travestiler var.

Biz eşcinseller eşcinselliğimizi açık yaşamazsak, eşcinsellik tabi kabul edilmez. Eşcinselliği açık yaşamaktan daha etkili ve kolay aktivizm olamaz. Bir eşcinselin açık yaşaması meclisi aşındırmaktan ve yıl boyunca yapılan toplantılardan, etkinliklerden daha etkili olacaktır. O yüzden eşcinsel hakları mücadelesini heteroseksist bir sisteme karşı vermekle beraber, öncelikle kendi içimizdeki eşcinsel karşıtlığına karşı vermeliyiz.

Eşcinseliz, seksimizi yapıyoruz ama bundan utandığımız için saklanıyoruz. Bu da heteroseksizme bizi yok sayması, yok etmesi için cesaret veriyor. Çıkacaksın açık-açık eşcinselliğini yaşayacaksın, "hasta, sapık, ahlaksız" diyene de "Sana ne?" diyeceksin. Heteroseksizm ancak bundan anlar. Eşcinsel karşıtları eşcinselliği anlamak istese, zaten senin anlatmana gerek duymadan da anlarlardı. Onlara kendini ve haklarını savunacaksın.

Eşcinseller kendi içinde barışıp da görünür olmadıktan, dolayısıyla çoğunluk, çok olduklarını göstermedikten sonra bütün mücadeleler çok yavaş ilerleyecek ve de amacına ulaşamayacaktır tam anlamıyla. Hadi yasal olarak haklarımızı kazandık diyelim (Eşcinsellerin görünür olmadığı ve görünür olmaya cesaretlerinin olmadığı toplumlarda tabiki de çok önemli yasal olarak kabul edilmek), bunları uygulayabilecek miyiz? "Yasalar bizi tanıyor, koruyor" diye açılabilecek miyiz çevremize? Zaten yasal haklar eşcinsellerimizin haklarına sahip çıkması konusunda cesaret verecek olsaydı, eşcinseller yasalara bile ihtiyaç duymadan hak mücadelesi fitilini şimdiye kadar çoktan ateşlerlerdi. İnsanın canının yanmasında daha itici bir güç olabilir mi?

Eşcinselliğin ne olduğunu bilmeyen bir insan bile, fiziksel ve duygusal arzuları kabarınca kendisini keşfedip, kendi gerçeğine sahip çıkar. İnternet çağında da eşcinsellik konusunda tereddüt yaşayanlar vardır ama bu çok azdır diye düşünüyorum. Bizim eşcinsellerimiz gerçekten tembel ve de bilgisizlikten kaynaklı bilinçsizler. Sadece cinselliklerini biliyorlar, ne olduğunu tam olarak bilmeseler de duygularını hissediyorlar, onun dışında da kendileri değiller. Heteroseksüel-heteroseksüel dolanıyorlar işte. "Top, ibne" diye aşağılanıyorlar ama kendilerini savunmak yerine utanıyorlar. Evet ben "topum, ibneyim" diyemiyorlar. Bu yüzden de eşcinsel karşıtlarını haklı çıkartıyorlar.

Arkadaşlık sitelerinde falan eşcinseller partner ararlarken, gizliliğe önem verdiklerinin altını çiziyorlar. Ben de inat olsun diye açık eşcinsel olduğumu söyleyince hemen vazgeçiyorlar. Eşcinseller için bile eşcinsellik utanılacak bir durum olduğu için, gizlilik içersinde yürütülmesi gereken bir şey gibi. Nasıl sadece penis hareketleri marifet sayılabilir ki? Nasıl bu kadar sığ olunabilir ki? Mahremiyet mi dediniz? Mikiciliğin mahremiyeti olmuyor ama. Her lafın başında koyulmuyor mu bir yerlere? Ağız alışkanlığı mı dediniz? Benimki de yaşam biçimi!

"Eşcinsellerimiz" pasif-arkadan ilişki yaşamadıkları veya bunu gizledikleri sürece kendilerini eşcinsel olarak tanımlamıyorlar. Böylece onurlarını, şereflerini korumuş oluyorlar, çevrelerinin yüzünde rahatlıkla bakabiliyorlar. Çünkü heteroseksizm de uygulamaya geçmedikten, hatta erkekliklerini sisteme uygun olarak devam ettirdikten sonra, ne olduğun ve nasıl yaşadığınla da ilgilenmiyor.

Heteroseksizmin aslında eşcinsellikle değil derdi, erkek egemenliğinin devamlılığıyla. Belki bu gizli tatmine sessiz kalmalar, cinsel yönelimi ne olursa olsun sistemin devamlılığı adına bireyleri kendi tarafında tutmak, tamamen kaybetmemek adına bir yatıştırma yöntemi; Herkes dilediğince yaşasın ama ayrı bir taraf oluşturup sistematiği bozmasın. Dışarıya açık bir karşıtlık yansısa da, temel zihniyet heteroseksizmin muhafazası. Açık homofobi sadece bir göz dağı. Yoksa onlar da biliyordur yapının gerçekliğinin değiştirilemeyeceğini. Sadece bilgisizlikten kaynaklanan zaaflardan faydalanarak baskı yapmaya çalışıyorlar homofobiyi dile getirerek.

Eşcinseller de heteroseksizmin toleranslı hallerinden fırsatçılık yapmaya çalışıyorlar. Sistemin eşcinsellik anlayışına ayak uyduruyorlar işte. Sistem bu kadarına izin veriyor, böyle yaşamalarını istiyor, onlar da ya buna inanıyorlar, ya da inanıyormuş numarası yapıyorlar, o kadar yaşıyorlar.

En kötüsü gerçekleri bile bile heteroseksizme boyun eğmek. Bile-bile kendi eşcinselliklerine değil, heteroseksizmin tanımladığı eşcinsellğie inanmak. Oysa ne sadece cinsel ilişki cinselliktir, ne de sadece anal ilişki eşcinselliktir. Bırak aktifliği-pasifliği, analı-oralı, sen beyninde kendi cinsini aklına getiriyor musun, eşcinselsindir.

Alkollüydüm de, boş bir anıma denk geldi de, cinsel açlığıma yenildim de, çocukken tacize uğradım da, beni ayarttı da, beni kandırdı da, önümde yanlış örnek vardı da, babasızdım da, annem beni kız gibi yetiştirdi de, arpam fazla geldi yeni arayışlara girdim de... "Aktif veya pasifim" diye heteroseksizmin cinsel kimlik anlayışına göre kendilerine rol seçenlerin bahaneleri uzar gider böyle. Eşcinsel olarak yaşarlar ama kendilerini eşcinsel olarak görmezler.

Heteroseksizm bir gün eşcinselleri eşcinsel olarak kabul edip onlara kucak açarsa, "eşcinsellerimiz" belki o zaman kendileriyle barışabilirler. Yoksa kendilerini eşcinsel ilişki yaşayan heteroseksüeller olarak görmeye, heteroseksüel olarak tanıtmaya devam ederler. Çünkü burası yani yaşadığımız coğrafya heteroseksist dünyanın Türkiye'si. Eşcinselliğinin arkasında durmamak için bundan daha güzel bir gerekçe olabilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder