2 Ocak 2013 Çarşamba

Aynalı Kemer İnce Bele


Başkasını bilemem ama bu ülkede benim için ilk ve en önemli görsel figür Barış Manço olmuştur. Bir Zeki Müren, bir Bülent Ersoy gibi müzik dünyasında cinsel devrim etkisi yaratmamış olabilir ama o bu toplumun başta görsel anlamda kabul ettiği en marjinal kişidir. Bu kabul görüşün ardında rahatız edici boyutta toplumu karşısına almaması yatabilir ama şarkılarındaki sözleriyle iğnelemesini bilmiş, mesajını da vermiştir. Bir anlamda çağdaş Nasrettin Hoca'ydı bana göre Barış Manço. Geniş kitlelerce çok sevilmesinin altında şarkılarını mizahi tarzda söylemesi yatıyordu.

İnsandı Barış Manço empatisi güçlü olduğu için. O yüzden 7'den 77'ye herkesin sevgilisydi. Bana bu ülkede gelmiş-geçmiş en önemli erkek sanatçı kim deseler, tereddütsüz Barış Manço derim. Daha iyisi yok mudur? Vardır belki ama farklılığıyla beni ilk etkileyen Barış Manço olmuştur ve tek kalmıştır. O seviyede bir sanatçın bir daha dünyaya geleceğini zannetmediğim için, Barış Manço'nun dünyada eşsiz-benzersiz bir sanatçı olduğunun altını çizmekte de bir behis görmüyorum.

Bu hayranlık sadece görsel bir hayranlıktan çok öte bir şey. Onun yakaladığı müzikaliteyi bu ülkede başka hiçbir sanatçı yakalayamamıştır. Barış Manço'nun diğerlerinden farkı sadece görüntüsü ve felsefesiyle şarkılarını anlatım şekli değil, müziğiyle de özgün ve çok orjinal olmasıydı. Onunki kadar Anadolu kokup da, güçlü melodiler yakalayan başka hiçbir besteci olmamıştır. Herkes sözel olarak bir şekilde kendini ifade edebilir ama notalarla ifade etmek herkesin harcı değildir. Barış Manço hem sözüyle, hem bestesi ve şarkılarının çok modern düzenlemesiyle, hem felsefesiyle, hem de marjinalliğiyle bu topraklardan çıkan en büyük sanatçıdır.

Doğumunun 70. yılıymış Barış Manço'nun ve Google arama motoru bu güne özel Barış Manço logosu hazırlamış. Ben artık bu ülkede sanat anlayışı olmadığı için, sanatın ve sanatçının kıymetinin bilinmemesine hiç ama hiç şaşırmıyorum. Barış Manço benim için çok özeldi ve eserleriyle tarihimize iz bırakan bu sanatçının en azından doğum ve ölüm gibi özel günlerinde gerektiği şekilde hatırlanması, hatırlatılması taraftarıyım. Çünkü o çağının çok ötesinde ve evrensel bir sanatçıydı. Çünkü şarkıları ilk günkü gibi her daim dinlenebilecek nitelikte.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder