İnşaat İşçileri Eşcinsel mi Olur?

Böyle bir başlığa bir çoğu, "Yok artık, deve!" diyebilir ama bu başlık bir internet sözlüğünden alıntıdır. Sözlükteki madde, memleketlerinden büyük şehirlere çalışmaya gelen inşaat işçilerinin, kendilerine tipsiz kadınların bile dönüp bakmamasından dolayı, cinsel ihtiyaçlarını birbiriyle giderdiğini iddia ediyor.

Şimdi burada eşcinsellikten ne anladığın, eşcinselliğe dair önyargılara sebep olabileceği için çok önemli. Eşcinselliğe sadece cinsel ihtiyaçtan doğan bir mecburiyet gözüyle bakarsan, tabi ki sapma ve tercih olarak algılanabilir ama hamurda-yapıda olmayan bir eşcinsellik de sırf mecburiyetten ve ihtiyaçtan dolayı da bu kadar kolay gerçekleştirilebilir mi? Bu kadar kolay gerçekleştirilebiliyorsa, eşcinsel olmayan kimse yok demektir bu. Ben eşcinsel olarak bile heteroseksist bir toplumda mecburiyetten karşı cinsle ilişkiye girmiyorsam, demek ki sadece mecburiyet veya ihtiyaçla açıklanamaz eşcinsel ilişkiler. Aslında kişi yapısında olmayan bir yönelimi mecburiyetten tercih etmiyor da, var olan bir gerçeğine, eşcinselliğine kavuşmuş, kendini keşfetmiş oluyor bu bahaneyle. Yoksa dünyada yatacak bir tane erkek kalmasa ve dünyanın bütün kadınları en güzelinden olsa dahi, ben gene de eşcinsel olarak heteroseksüel bir ilişki gerçekleştirmem. Gerçekleştiremem değil, gerçekleştirmem. Çünkü cinsellik beyinden bağımsız bir şey değildir ki. Heteroseksüellik olmayınca yapımda, beni mutlu etmeyecek bir cinselliği niye gerçekleştireyim ki? Demek ki kendi cinsiyle cinsel ilişkiye giren herkesin beyninde, yapısında eşcinsellik var ki, kendi cinsiyle cinselliği gerçekleştirebiliyor. Biliyorsunuz erkek bedeni yapısı gereği, beyinsel olarak istemedikten sonra cinsel ilişkiye, hele ki yapısında eşcinsellik olmasa kendi cinsiyle asla ilişkiye giremez. Bu da gösteriyor ki herkes potansiyel olarak eşcinsel, mecburiyetler ve ihtiyaçlar bahane. Yoksa, zaten heteroseksist sistem eşcinsellikten bu kadar korkmaz, bu kadar nefret etmez. O yüzden sadece inşaat işçilerine haksızlık etmeyelim. Özellikle eşcinsellikten nefret eden homofobikleri dahil edelim eşcinsel guruba. Hele bir de eşcinselliği bol küfürlü anlatıyorsa, "gerçekleştiremediği, bastırdığı eşcinselliğini diliyle gerçekleştirmeye çalışıyor" demektir bu. O yüzden maço geçinenlerin eşcinselliğine hiç şaşırmayın. Hatta en azgın eşcinseller onlardan çıkar bastırılmışlıklarından dolatı. Abartının altında mutlaka kaçılan ve gizlenen gerçekler vardır. Heteroseksist bir dünyada yaşarken, daha da erkekleşmenin ve ötekileştirilmişlerden nefret etmenin ne alemi var değil mi?