İnsanların rahatsız olmasına hiç ama hiç anlam veremiyorum. Tepkilerle ilgili hiçbir yazı da okumadım, okumayacağım da. Çünkü burada erkeğin kadını vahşice öldürmesi gibi bir gerçek varken bunun manşetten insanların gözünün içine sokulmasına engel hiçbir ahlaksal gerekçeyi ne duymak, ne de bilmek istiyorum. Açıkça bunun nedenlerine-niçinlerine kafa yormayı bile çok lüzumsuz buluyorum. Bence sokaklara panolara basılmalı bu fotoğraf ve kadına cinayetleri sıfır noktasına gelinceye kadar panolardan inmemeli. İnmemeli ki kadına şiddet denilen ayrımcılığın iki tokat olmadığı, apansızca, kandırmacayla, yalanlarla, kalleşçe kadınların sırtlarından bıçaklanmayla sonuçlandığı küçüğünden büyüğüne herkesin hafızasına kazınmalı.
Bir şeyleri görmezlikten gelerek kadınlara cinayetin olmayacağını mı umuyor acaba bıçak, kan ve kadının görüntülenmesinden rahatsız olanlar? Kadınların erkekler tarafından cinayete kurban gitmelerinin tahrik sonucu işlenmiş münferit bir olaya olarak kalmasını mı istiyorlar? Bu haberin fotoğrafının bıçak gibi insanların duyarsızlıklarına saplanmasından rahatsız olmalarının haklılık gerekçelerini bilmek istemediğime göre, neden rahatsız olduklarını da sormamam gerekiyor.
Utanması gereken birileri varsa en başta kadın cinayetlerinin her geçen gün artmasına engel olmayan yönetim, bu cinayetin fotoğrafının açık-seçik yayınlanmasından rahatsız olanlar ve en son olarak da bu cinayeti işleyen erkekler. Neden mi en son cinayeti işleyen erkekler? Çünkü onlara bu cesareti veren toplumun resmi veya resmi olmayan tüm birimleri. Neden hala erkeklere-heteroseksizme inanıyorlar ki bunca olaya, cinayete rağmen?
Ben kadın cinayetine karşıyım demek, cinayetlere destek vermemek anlamına gelmez ki? Eğer kadınların erkeklerle eşitliğine dair kafanda en küçük şüphe varsa dahi, cinayete ortak olmuşsun demektir. Kadının bağımsızlığına, özgürlüğüne inanmayan, erkeğin güvenine muhtaç teslimiyetçi her zihniyet suçludur bu olanlardan.
En başta kadının erkeğin soyadını taşıması yasaklanmalı, kadının erkeğin malı olmadığının anlaşılması için. Çünkü bir cinsiyetin var olması için, başka bir cinsiyetin etiketine ihtiyacı yok. Sonra da toplumun her biriminde erkeklerle eşit olarak temsil hakkı olmalı. Kadınların da yarısı eşcinsel olmalı ayrıca, erkeklerin de. Bu yüzde ellilik oran ayrımcılığa maruz kalan toplumdaki tüm farklılıklar için uygulanmalı paralelinde.
Sonradan İlave
Aradan daha bir hafta geçmeden bir kadın cinayeti daha işlendi aynı şekilde-sırtından bıçaklanarak. Koca denilen herif bu sefer 26 yaşındaki karısını ıssız bir yere götürerek karnından ve sırtından bıçaklamış. Öldürdükten sonra da bir çukura atmış. Cinayet işlediği bıçağı da olay yerinde bırakan koca aranıyormuş.
Kimin haberi oldu bu cinayetten. Buna benzer cinayetler hemen-hemen her gün işleniyor, medyaya da yansıyor ama olayın vahameti "Sırtından Bıçaklanan Kadını"ınki gibi gözler önüne serilmediği için üzerinde hiç durulmuyor. "Sırtından Bıçaklanan Kadın"ın görüntüsünden rahatsız olanlar acaba diğer cinayete kurban giden kadınlardan "Sırtından Bıçaklanmış kadın" görüntüsü kadar rahatsız oluyorlar mı? Hiç sanmıyorum. Olsalardı her cinayette gürültü-patırtı kopartılırdı. Hayatta hiç bir şey açık olmadığı sürece hiç kimseyi rahatsız etmeyecektir. Ta ki bıçak kendi kemiklerine dayanıncaya kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder