6 Ekim 2010 Çarşamba

Eller Brezily-aya,Biz Afgan-yaya!

Demokrasi,insan hakları bir deneme tahtası gibi uygulanarak boşa zaman harcanmamalıdır.İnsan yaşamı "Denedik,yanıldık.Pardon siz haklıymışsınız" diyecek kadar ne uzun ne de tekrarı mümkün.
Kapanmanın hiçbir mantıklı ve bilimsel açıklaması olamaz ve de yoktur.Üşümenin dışında kapanmak baskı anlamında heteroseksizme(Çünkü tüm kapanma nedenleri heteroseksizmin dolaylı içselleştirlmiş yasalarıdır),sektörel anlamdaysa kapitalizme hizmet eder;
Moda da kadın ve erkeğin nasıl giyinmesi konusunda toplumsal yapıya uygun olarak içselleşmiştir ve ticari metaya dönüşmüştür.Estetizmi göz ardı etmek değildir moda karşıtlığı,kendi beden ve yapı sağlığına uygun olmalıdır giyim tarzı.Özgünlükten uzak,giyilmezse yarıştan geri kalınıp komplekse sokan fabrikasyon üretimin fabrikasyon bireyine dönüşmek,belkide heteroseksizmle birebir örtüştüğündendir.
Kapanmak heteroseksizme hizmet ideolojisinin sembolik bir zihin kapanması değilse,açık kadınlara göre daha dikkat çekici giyinen kapalı kadınların giyim tarzı manevi duyguların tatminine göre giyimle çelişmiyor mu;Boyacı küpüne dönmüş bir surat,hatları ortaya çıkaran "alt" ve "üst" ler,kamuflaj mahiyetinde bir yeldirgeç.Sonra da tesettür moda bize seçenek bırakmıyor,dayatıyor diye savunuya geç.
Türkiye'de heteroseksizmin kalıbına uygun olarak kapanmak özgürlüğe dönüşürken,Brezilya'da açılmanın ahlaksızlık ve tahrik unsuru olmadığına dair yasal bir mücadele başarıyla sonuçlanıyor üniversite hayatında .
Yeğenim diyor ki;"Ben kızımı kapalı yetiştireceğim,büyüyünce açılmak isterse karşı çıkmam."Neden açık yetiştirip de büyüyünce kapanmak isterse kararı kendi vermesine izin verilmiyor?Çünkü ağaç yaşken eğilir,heteroseksizm küçüklükten içselleşir.Özgürlüğü tadan bir birey asla bundan vazgeçmez ve büyünce kapanmak istemeyeceğini ebeveynler çok iyi bilir.Çünkü onlar da aynı yollardan geçmişlerdir,aynı içselleşmeyi yaşamışlardır ve aynı özgürlük hasretini ahlak bahanesiyle bastırmak zorundadırlar erkek egemen bir sistemde.
Herkes istediği gibi ve kadar kapansın ama ahlakın tanımını da kendi kafalarına göre,kapalılığa göre yapmayıp,açık olanları ahlaksız bahanesiyle hedef haline getirmesinler.
Kapalılar yıllarca hep eğitim haklarından mahrumiyet bahanesiyle ayrımcılığa maruz kaldıklarını haykırıp durdular.Peki onların açıklara karşı ayrımcılık yapmadıkları bir an ve yer olmuş mu acaba?Çünkü açıklar onların beynlerine ahlaksız olarak en baştan itibaren yerleşmiş.
Eğitimden spora,yargıdan sağlığa kadar daha bir çok toplumsal alanda kapalılar açıklara karşı ayrımcılık yapmayacağının garantisi var mı?Cinsellik sayılacağı için tokalaşmanın ve hatta bakmanın bile ayıp,günah,ahlaksızlık sayıldığı bir yaşam biçiminde açıklar ne kadar ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamlarına devam edebilirler.Kapalıların ortamında açık olmaya diretmek ahlaksızlık ve de tahrik unsuru bahanesiyle linç sebebi bile olabilir.Karşılaşmıyor muyuz Ramazan'da sigara içenlerin dayak yediğine,elele tutuşan sevgililerin uyarıldığına,mini etekli kazların bacaklarının tekmelendiğine,devletin kurumunda sanatçılara sansür uygulandığına...
Şimdi bu kapalılar eşcinsellere ne kadar müsamaha gösterirler sizce iktidar bile eşcinselliği hastalık olarak görürken,eşcinsel dernekler toplum ahlakına aykırı bahanesiyle kapatılmaya çalışılırken.
Açıklar gelecekleri ile endişelenmek konusunda yaşamsal referanslara dayanarak çok haklılar.Görülmüş mü ki kapalıların açıklılğı ahlaksızlık veya günah olarak görmediği.Ve bu dayanaksız hedef göstermeyi heteroseksizmin askeri olarak kendi adlarına yapmadıkları için vicdan muhasebesi de yapmayacaklardır,yargı da aynı sistemin görevlisi olduğu için heteroseksist yapıyı göz önünde bulundurarak karar verecektir daha önceleri olduğu gibi hep.
Heteroseksizmin baskı rejime üzerine temellendiğini bilmeyen bazı okur-yazar kesim,farklılıkların birarada yaşayabileceği konusunda gerçeklerden uzak olup ya fazla iyimserler,ya da kendileri o rejimin takiyecileri.Heteroseksizmin ötekileştirdikleri farklılıkların birarada yaşamasına hazır ama heteroseksizm ne kadar samimi bu konuda?
Demokrasi,insan hakları bir deneme tahtası gibi uygulanarak boşa zaman harcanmamalıdır.İnsan yaşamı "Denedik,yanıldık.Pardon siz haklıymışsınız" diyecek kadar ne uzun ne de tekrarı mümkün.Benim için bu dünya sınav dünyası falan değil ve yaşamım bir tane ve ben "Ben!" olarak yaşamak istiyorum.Ahlakınıza da hiç ihtiyacım olmadı,olamaz da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder