13 Şubat 2014 Perşembe

Vakıfbank bunu hep yapıyor


Dün Vakıfbank'ın Cannes takımıyla Şampiyonlar Ligi karşılaşması vardı. Vakıfbank'ın yendiği Eczacıbaşı'nın iki karşılaşmada da yendiği ve Vakıfbank'ın ilk karşılaşmada 3-0 yendiği Cannes takımı ikinci maçı 3-1 alarak Altın Set'e gitti ve Vakıfbank güç bela 15-12 ancak alabildi maçı 4'lü finale çıkabilmek için. Cannes takımı eski gücünde olan bir takım değil aslında oyuncu kalitesi bakımından falan ama maçı resmen istiyorlardı. Vakıfbank da 73 hafta sonra bir takıma, Fenerbahçe'ye yenilerek sanki direnci kırılmış, dünyanın en güçlü takımı olmakla alakası kalmamış gibiydi. Bir takımda bütün oyuncuların sözleşmiş gibi kötü olmaları, takımı da, antrenörü de gerçekten çaresiz bırakıyor. Oysa karşı takımın gücü ortada. Küçücük bir kıpırdanma olsa hiçbir şey yapamayacaklar. Vakıfbank durdukça, Cannes takımı coştu dün. Tabi Nadia Centoni'yi tebrik etmek gerekiyor. Cannes'ın % 75'i, O'ydu çünkü. Daha önceki yıllarda da Vakıfbank gene aynı şekilde ilk maçta 3-0 yendiği Cannes'a ikinci maçı verip, Altın Set'de veda etmişti Şampiyonlar Ligi'ne. Bu sene de aynısı tekrar etti ama 2 sayı farkla yoluna devam eden taraf Vakıfbank oldu. Doğrusu bu sene Şampiyonlar Ligi'nde Türk takımlarına çok güvenmiyorum. Eczacıbaşı'nın 3 büyük transferi sakat çıktı, Vakıfbank'ta da sanki bir doymuşluk var gibi. Gerçi Eczacıbaşı'nın bu yıl şampiyon olmasını çok isterim milli oyuncularımız Esra, Neslihan ve Gülden'in de bu şampiyonadan madalya almaları için ama Eczacıbaşı'nın şeytanın bacağını kırabilmesi için mucize gerekiyor. Vakıfbank'a her halukarda daha çok güveniyorum. Çünkü Vakıfbank asla vazgeçmeyip sonuna kadar umudunu yitirmeyen, vazgeçmeyen-pes etmeyen takımlardan. İnsan Fenerbahçe'nin bu yılki kadrosunu düşünüce, CEV'in kurbanı olmayıp keşke Şampiyonlar Ligi'nde bu yıl onlar oynayabilseydi diyor. Oynasaydı bu yıl da Şampiyonlar Ligi kupası garanti ülkemizdeydi. Ama ben gene de umudumu kesmek istemiyorum Eczacıbaşı ve Vakıfbank'tan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder