28 Eylül 2018 Cuma

Ekonomimiz, market çalışanlarının fiyatları tüketici haklarına şikayet ettiği bir nokrada


Sayın seyirciler markete her gittiğimde aldığım ürünlerin fiyatı değişiyor. Bunun dolarla, dövizle alakası yok; fırsatçılıkla, vicdansızlıkla alakası var!

1 kilo salça 15 lira; haklı; çünkü domatesin kilosu da 8 lira! Arkadasım, Halil bize artık salçalı makarna ikram edemeyecek diye üzgün; ben ise kedileirm aç kalacak diye; çünkü kedi mamaları da uçtu.

Market çalışanı, bir markanın traş bıçağının 1 haftada 32 liradan 44 liraya, oradan 55 liraya çıktığını söyledi örnek olarak. Nasılsınız diye sordu bana; ben de hayat pahalı olsa da sağlığıma şükür dedim. Sağlık başka, fırsatçılık başka dedi. Bir anne çocuğuna mama alamadığı için ağladı dedi. Ben de tüketici haklarına şikayet ediyorum fiyatları dedi. Çünkü ben de br tüketiciyim, ben de bir müşteriyim dedi.

Pahalılıktan ebadını kapanma noktasına geldiği için zarf büyüklüğüne kadar küçülten mizah dergisi Leman, hayat pahalılığını ön ve arka kapağına taşımış. Dediğine göre çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden babanın haberini yapan gazeteci tutklanmış. Çünkü pahalılığın vahametinin gündeme taşınmasına sebep olan adam öldüğü için tutklanamayacağına göre..! Bir arkadaş, adamın psikolojik sorunları varmış dedi. Peki hayat pahalılığı olmasa bu adam gene de intihar edecekmiymiş dedim. Hayat pahalılığı gibi olumsuz etkilere sebep olan unsurların tetikleyiciliğini görmezden gelemeyiz...

Ekonomik güvenimiz de sarsıldıktan sonra geriye bir şey kaldı mı?

Lezbiyen arkadaşım, hayat pahalılığı beni de vurdu, dedi; Heteroseksüel kadınlar lezbiyeniz diye bana yaklaşı soyup soğana çevirdiler, borç bataklığına sürüklediler dedi... Demek hayat pahalılığı, heteroseksüeli bile eşcinsel yapabilecek noktada!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder