16 Ağustos 2017 Çarşamba

Bir eşcinselle lezbiyenin felaketle sonuçlanan formalite evliliği


Eşcinselliğinin bilincinde, eşcinselliğiyle barışık, yıllarca süren eşcinsel birliktelik yaşamış bir erkek, sonrasında ata erkil sisteme meyilli olduğu için formaliteden eşcinsel evlilik yapıyor bir lezbiyenle.

Neden böyle bir şey yapar insan durduk yerde; ya ailesini mutlu etmek için, ya da eşcinselliğinin arkasında duramayacağı için çevresine karşı heteroseksüel görünmek için. Gerçekten eşcinseller ailesi ve çevresi için mi heteroseksüel evlilik yapar veya yapmak ister, yoksa eşcinselliğine inançsızlığından ve özgüvensizliğinden mi? Ben ikincisine inanmışımdır oldum olası.

Arkadaşımız 6 ay evli kalıyor. Zaten aile diye bir şey olmuyor. Herkes gene kendi cinsel yönelimine bağlı olarak özgürce bir hayat yaşıyor. Dikiş tutmuyor bu göstermelik evlilik. Çünkü lezbiyen tarafın amacının maddi çıkar olduğu ortaya çıkıyor. Çıkar amaçlı planlar, başka kişilerle işbirliğine girmeler de patlak verince ipler kopuyor.

Eşcinsel arkadaşımız şimdilerde boşanmak için avukat arayışı içinde. Benim tanıdığım veya benim aracılığımla başvurduğumuz avukatlar ya davayı üstlenmek istemiyor, ya da mühlet istiyorlar davayı üstlenebilmek için. Çünkü konuya-eşcinsellik konusuna muvaffak olmadıklarını söylüyorlar. Çünkü daha önce böyle içinde cinsel yönelim barındıran dava üstlenmemişler. Savunularını ancak heteroseksüel evliliği bitirmek üzerinden yapabileceklerini, bunun için de işleyen prosedürün dışında bir kazanım beklenilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Yani mahkemeler kadın taraflı çalışıyormuş. Eşcinsel arkadaşımız tazminat ve nafaka ödemek, mal paylaşımını kabul etmek zorundaymış.

Formelite eşcinsel evliliğinin çıkar amaçlı plana dönüştürülmesi üzerinden bir dava sürecine girilmesinin nasıl neticeleneceği konusunda cevap veremiyorlar. Davayı üstlenmek isteyen bir avukat da 60 bin lira para istiyor. Zaten arkadaşımızın o kadar mal varlığı yok ki böyle bir maceraya evet desin. Avukatlar, eşcinsel arkadaşımızın avukatsız bir şekilde yaşadıklarını olduğu gibi delilleriyle anlatmasının bir işe yarayıp yaramayacağı konusunda da bir şey diyemiyorlar.

Ben eşcinsel olarak heteroseksüel evlilik yapmadım. Ne kaybettim; hiçbir şey. Çevrem ailem, vesaire olduğu gibi yerinde duruyor. Evlenseydim ne kazanacaktım; hiçbir şey; çevrem, ailem beni alkışlayacak mıydı? Sırtımda koskoca bir kambur olacaktı aksine. Sevmediğim bir cins ile nefret dolu, sahte bir yaşam sürecektim. Hem kendi hayatımı, hem de herkesin hayatını zehir edecektim mutsuz oldukça.

İnsanlarda şöyle bir durum var dine falan sırtlarını dayayarak... "İnsan cinsellik yaşamadan hayat sürebilir." (Aklıma gelmişken, avukatların davayı üstlenmemelerini bir tarafa bırakın, "Eşcinsellik doğuştan mı, çevresel faktörlerin etkisiyle mi?" sorusuyla meşguller daha. Eşcinsellik tahayüllerinin dışında olan bir şey. Sanki hayatın gerçeği değilmiş gibi davranıyorlar. Davayı üstlenmelerini beklemek de sanırım fazlaca safdillik). Olmuyor işte eşcinsellerin eşCİNSELLİK olmadan heteroseksüelce yaşama çabası. İnsan ne kadar kendini kandırabilir, hem niye kandırsın? Yaşa gitsin eşcinselliğini; ne kaybedeceksin.

Sanırım bilinçlenmek ve bilinçli yaşamak istemeyenlerin aklı başına, heteroseksizmin parpısını yemeden gelmiyor. İlla ki canları yanacak eşcinsellerin "heteroseksüelce yaşamak istemelerinin saçmalamaktan başka bir şey olmadığını" anlamaları için. Üstelik canları yanıp da pişman olanlar sadece sayılı örnekler. Türkiye gibi ülkelerde heteroseksüel evlilik yapmayan, bu yükü sineye çekmeyen eşcinsel var mı, ne kadar? diye sormak gerekiyor önclikle.

Eşcinsel arkadaşımız çok pişman ama yaptığı hatanın ceremesi olacak gibi gözüküyor heteroseksist bir toplumda. Lezbiyen tarafın ailesi, istenilen maddi çıkar sağlanamazsa ölümle tehdit ediyor eşcinsel arkadaşımızı...

Eşcinsel arkadaşımız, "Türkiye'deki eşcinsel dernekleri bana yardımcı olamaz mı?" diyor; buyursunlar olsunlar eğer yapabilecekleri bir şey varsa. Biraz da onlar zahmete girsinler yardımcı olmak istiyorlarsa. Ben internetten haberimi geçeyim de... Haa, "Halil transfobik, bize ne?" diyorlarsa da kendi bilecekleri iş. Çünkü artık Türkiye'deki eşcinsel derneklerde bir samimiyet göremiyorum son dönemlerde yaşadığım süreçte. Elimden de yaşadığım ortamdaki problemleri paylaşmak ve bireysel olarak kendi çapımda sorunları halletmeye çalışmak dışında bir şey gelmez bu saatten sonra.

Not: Eşcinsel arkadaşımız kendine savunacak bir avukat bualbilmiş. O da nasıl; avukat gay olduğu için...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder