28 Haziran 2015 Pazar

Eşcinsellere değil, demokrasiye gaz sıkıldı!


Onur Yürüyüşü'nün olacağı saatte bilgisayar başına geçtim sosyal medyadan gelişmeleri takip etmek için. Çünkü memleketin bütün medyası neredeyse ele geçirilmiş durumda olduğu için, bize sağlıklı haber geçecek ne televizyon var, ne de başka bir medya aracı... Twitter'da, Facebook'ta haberler paylaşılmaya başladı Onur Yürüyüşü'ne Ramazan hassasiyeti gerekçesiyle valiliğin izin vermediği ve polisin tomalarla, gazlarla müdahale ettiğine dair. Tam da ülkemize yakışır bir hareket! Ne kadar hassasız bazı konularda; özellikle din konusunda. Acaba?! Hassas mıyız, yoksa nefretimize din bahane mi? Din Ramazan nedeniyle eşcinselleri gazlayın mı diyor? Nerede kaldı dinin hoşgörüsü, sevgisi...? Eşcinseller yürüyünce tutulan oruç mu lekeleniyor? Koskoca dünyada bakışınızı odaklayacak başka bir nokta mı bulamadınız? Bu insanlar insanca yaşamanın derdinde, şov yapmanın değil. Herkes kadar eşit ve insanca yaşamamıza izin verin, biz de yürüyüş yapmayalım! Dine dayanarak Ramazan'a hassasiyet gösterilmesi isteniyor ama bazı insanlara insanca yaşama hakkı çok görülüyor. Onur yürüyüşü insanca yaşama isteğinin bir dikkat çekme aracı. Ama ben kime neyi anlatıyorum ki... Zaten ellerinden gelse eşcinselliği yasaklayacaklar. Yoksa kimsenin umrunda bile değil Ramazan hassasiyeti. Hem, nasıl eşcinselleri Ramazan'ın karşısına koyabilirsiniz ki? Cinsel yönelimin veya cinsiyet kimliğinin meneviyatla ne alakası var? Eşcinseller manevi duyguları alınmuş insanlar değiller ki... Eşcinsellere karşı olumsuz düşünceler, cinsiyetçi ve homofobik dünyanın bir nefreti sadece. Bunlar eşcinsel mi; tu kaka! İnsanı cinsel kimliğiyle değerlendirmek cahilliğe dayalı yobazlıktan başka bir şey değildir. Sen orucunu tut, Ramazan'ını geçir... 3 metrelik alanda yapılan hak mücadelesi mi etkileyecek Ramazan'ı? Bir de şöyle gerçek var; eşcinseller mi ortamı karıştırıyor, eşcinsel karşıtı olanlar, eşcinsel düşmanı olanlar mı? Eğer bir önlem alınacaksa, homofobiklere karşı alınmalı. Dünyanın en masum ve savunmasız insan topluluğunu nasıl tahrik unsuru olarak görebilirsin ki..? İnsan haklarının inanç gibi manevi unsurların üstünde demokrasinin bir gereği olduğu ne zaman öğrenilecek? Ne oldu Onur Yürüyüşü'nde eşcinsellere müdahale edilerek? Ne geçti ele? Eşcinseller pusuktu, sindi mi? Doğayla ve doğanın gerçeğiyle ne kadar, nereye kadar mücadele edilebilir ki? Demokratik bir ülkeyiz mi dediniz; bütün dünyaya rezil olmadık mı gene? Ne istedi eşcinseller bu yürüyüşle; eşitlik ve özgürlük. Eşitlik ve özgürlüğe, demokrasiye gaz sıkıldı gene. Ben böyle bir yönetim şekline mi inanıp güveneceğim? İnsanları, nasıl istiyorlarsa, öyle yönetin; ahlakçılığınıza hapsederek değil. Biz baskı ve ahlakçılık istemiyoruz; eşit ve özgür bir şekilde insanca yaşamak. Bunun önüne geçilemeyeceği ne zaman öğrenilecek merak ediyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder