9 Eylül 2014 Salı

Çevreselse de aynı eşcinselim, genetikselse de aynı eşcinselim...

Eşcinsellik hastalıksa da kendimi iyi hissediyorum


Hala eşcinselliğin hastalık olduğuna inananlar var. Hala eşcinselliğin çevresel, yani sonradan, yani yetiştirilme tarzıyla, özentiyle veya rol modeli gibi eksiklikten veya taciz-tecavüz gibi sebeplerle olduğuna inananlar var. Oysa eşcinsellerin bu çevresel etkilere maruz kalma durumları heteroseksüellerden fazla değil ki; maruz kalıp da eşcinsel olmayan heteroseksüeller nasıl açıklanacak, maruz kalmayıp da eşcinsel olanlar nasıl açıklanacak?

Hastalığın tarifi de ortada; beden veya zihinde meydana gelen, rahatsızlık, dert ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal durum. Benim cinsel yönelimim ne kadar hastalıksa, senin cinsel yönelimin de o kadar hastalıktır. Senin heteroseksüelliğinin sana bir zararı yoksa, benim eşcinselliğimin de bana bir zararı yok. E, neye dayanarak "eşcinsellik hastalık" diyorsun o zaman; Dünya Sağlık Örgütü, 17 Mayıs 1990’da, Amerikan Psikiyatri Kurumu eşcinselliği 1973’te hastalık olmaktan çıkartmış.

Artık eşcinsel karşıtlığı olan homofobi bir hastalık sayılmaktadır. Çünkü homofobi korkuya dayalı bir nefrettir ve hem homofobik olana, dolayısıyla homofobiye maruz kalana zarar vermektedir. Homofobi tedavi edilebilir birşey olduğu için de hastalık sınıfına girmektedir. Oysa eşcinsellik hastalık olmadığı için ne tedaviye ihtiyaç vardır, ne de değiştirilebilmektedir. Peki neye dayanarak eşcinselliğe hastalık denmektedir?

Eşcinselliğin genetiksel olmadığını savunmak da bir rahatsızlıktır. Genetiksel olmadığı üzerinde durmak, eşcinselliğe karşı bir hoşnutsuzluktur. Yoksa niye üzerinde durulsun ki? Eşcinseller için hele hiç önemli değildir bu; genetiksel veya değil. Biz mutlu muyuz; mutluyuz. Bize bir zararı var mı; yok. Size bir zararı var mı; yok. Eşcisnelliğin genetiksel olup-olmadığı veya hastalık olup-olmadığı üzerinde kim duruyor; siz heteroseksistler ve homofobikler.

Biz de homofobiden kurtulmak için size hasta olmadığımızı, hiçbir çevresel faktörün etkisinde kalmadan yapımızdan dolayı eşcinsel olduğumuzu anlatmak zorunda kalıyoruz. Siz bizi eşcinsel diye ötekileştirmeseniz, biz kendimizi eşcinsel diye tanımlamayacağız bile. Çünkü heteroseksüellerden farklı bir tarafımız yok; sadece kendi cinsimizi seviyoruz. Bu bizi rahatsız etse, heteroseksizme ve homofobiye rağmen niye sevelim ki birbirimizi?

Siz silah zoruyla mı karşı cinsi seviyorsunuz; sanırım bir zorluk hissediyorsunuz ki, bizi de öyle zannediyorsunuz. Hayır, biz can-ı gönülden seviyoruz birbirimizi erkek erkeğe veya kadın kadına. Merak etmeyin, bundan bir rahatsızlık duyarsak, size danışmadan da karşı cinse yönelebiliriz. Kendi işinize bakın; heteroseksüellere ve homofobiklere düşmez bizim cinsel yönelimimizin tedavisi. Bence heteroseksüellik üzerinde durun; neden ortam müsait olunca her erkeğin kendi cinsiyle ilişkiye girebildiği üzerine kafa patlatın; acaba doğru yönelim eşcinsellik de, heteroseksüellik acaba çevresel faktörlerin dayatmasıyla kazanılmış bir yönelim mi, diye düşünün. Çünkü eşcinseller karşı cinsle toplumsal baskı olmasa hiç ilişkiye girmeyebilir ama her heteroseksüelin kendi cinsiyle ilişkiye girme durumu söz konusu; tecrübeyle sabit.

Artık sıkıldım bazılarının, eşcinselliğin genetikselliğinin kanıtlanmadığına dair homofobik dirençlerinden. Sen inanma. Sen çevresel olduğuna inan, sonradan eşcinsel olduğuna inan. Ben çok başarılı bir bilim eşcinseli olsam ve DNA'larımdaki eşcinel genini sana çarşaf çarşaf göstersem çok mu mutlu olacaksın (veya mutsuz; çünkü eşcinselliğinden kurtulabilme şansın kalmayacak değil mi?); ama bu durum bende bir değişiklik yaratmayacak ki; eşcinselliğim genetiksel de olsa aynı eşcinselim, çevresel de olsa aynı eşcinselim ve cinsel kimliğimle çok barışığım; bana heteroseksüel olma hakkı verilse bile elimin tersiyle iter...

Heteroseksüeller, karşı cinsel ilişkiden ne kadar haz duyuyor ve mutlu oluyorlarsa, ben onlarınkinden milyon kez fazla haz duyuyor ve mutlu oluyorum. Yani umudunuzu kesin artık eşcinsellerden ve rahat bırakın onları ve eşcinselliklerini. Eşcinsellik çevreseldir, hastalıktır; hadi beni tedavi edin, dememi mi bekliyorsunuz; bye bye!

Bir de... Eşcinsellik karşıtı küçücük buluşlar deve yapılır, din gibi geleneksel heteroseksist unsurlarla lanetlenir ama eşcinselliğin genetiksel olduğuna veya hastalık olmadığına dair koskoca buluşlar görmezlikten gelinir, yok sayılır; onlara göre bunlar sadece bir tezdir. Ben eşcinselliğim konusunda kimseyi inandırmak zorunda değilim, kimsenin de eşcinselliğim aleyhinde konuşma hakkı olamaz. Git heteroseksüelliğini konuş, homofobini konuş ve heteroseksüelliğini ispat etmeye çalış. Tabi heteroseksist dünyada heteroseksüelliği sorgulayan yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder