Bu yazıyı bir kaç saat önce yazacaktım ama işler çıkınca sarktı ama ne kadar zaman geçerse geçsin bu yazı "Bazı erkekler vardır" diye başlayacaktı. Yazının başına geçinceye kadar beynimin içinde hep "Bazı erkekler vardır" başlığı yankılandı.
Kim mi bu bazı erkekler? Bazı erkekler işte. Uzaktan bakınca "şıp" diye eşcinsel olduğunu anladığın veya eşcinsel zannettiğin (Ama ben zannetmiyorum, öyle olduklarına dair düşüncemden vazgeçmiyorum) erkekler. Saçlarını genellikle arkadan bağlarlar ve bunu marjinalliğe, sıradışılığa, entel-dantelliğe vurdururlar. Oysa hiç alakaları yoktur entellektüellikle. Entellektüel olabilmek için, o kelimenin içini gerçekten bilgiyle, kültürle sanatla doldurmak gerekmez mi? Magazine ilgi duymanın, magazinci olmanın entellektüellikle ne kadar alakası olabilir ki?
Tabi beni ilgilendiren kendilerini ne zannettikleri veya nasıl yansıttıkları değil. İnsan kendini nasıl gerçekleştiriyorsa, o şekilde ifade ederse en azından gazı gider ve hem kendisiyle, hem de dışarıyla çatışmaz. Ama akseuarla kendini gerçekleştirmek de bir noktaya kadar olur. Samimi bir şekilde kendinle barışıp kendini gerçekleştirmezsen, bastırılmışlığının kinini ilk önce kendine benzeyenlere öfke ve nefret şeklinde yansıtırsın. Mesela konumuz gereği homofobi gibi.
Eşcinsel ol veya olma ama hangi hakla ve yüzle eşcinsellere, eşcinselliğe ahlaksız-lık dersin ki? Hem entellektüellikle bağdaşır mı nefret ve ayrımcılık? Bence içi gerçek entellektüellikle doldurulmuş bir entellektüel homofobik olamaz.
Hep diyorum, bir kez daha söylemeden edemeyeceğim. Eşcinselliğin ahlaksızlık sayılması için gerekçe ne? Din, gelenek gibi toplumsal değerlere dayanarak eşcinselliği ahlaksızlık ilan etmek insanlıkla da bağdaşmaz. Bir insanın ahlaksız olabilmesi için birilerine bir şey yapması gerekmez mi? Siz öyle inanıyorsunuz diye birileri ve bir şeylerin ahlaksız olmasının akıl ve mantıkla hiçbir alakası olamaz.
Hadi bizler, eşcinseller, eşcinsellik ahlaksız-lık olsun. Peki bizi-eşcinselleri "ahlaksız" diye işeret etme hakkını nereden buluyorsunuz. Ben de eşcinsel olduğum için, heteroseksüellik de bana ve inançlarıma ters düştüğü için, bana göre de heteroseksüellik ve heteroseksüellerin yaptıkları ahlaksızlık sayılabilir. Senin inancın eşcinselliğe "ahlaksızlık" diyor, benim kendime olan inancım da heteroseksüelliğe "ahlaksız" diyebilir. Sen ne kadar kendine göre haklıysan, ben de kendime göre haklıyım.
Entellektüel geçinen, eşcinselliği bastırılmış at kuyruklu erkekimsiler bu kadar eşcinsel düşmanılar ya, niye erkek gibi görünmüyorlar ve davranmıyorlar öyleyse? Herkes toplumsal erkek olmak zorunda değil ama, bu kadar homofobik olanların kadınsı olmaları çelişki değil mi? Eşcinselliği tam anlamıyla bilmeyenleri, detaylandırmayanları anlayabiliyorum da, okumuş-yazmış kesimin de bunların-entelimsi eşcinsellerin evlenip çocuk yapmasına dayanarak ve kibarlıklarına vererek eşcinsel olmayacağını iddia etmelerini anlayamıyorum.
Aslında anlıyorum tabii. İkiyüzlü bir toplumda sistemin düzenini bozmadığın sürece her şey olabilirsin, her şey yapabilirsin ve görmezden gelinebilirsin. Arkandan sadece dedikodunu yaparlar, sen de eşcinselliğin yüzüne vurulmadığı sürece dedikoduları duymazdan gelirsin, dedikodulara razı gelirsin.
Şimdi eşcinseller dahil bir çok kişinin, birilerinin kılığına ve davranışına bakarak eşcinsel ilan etmeme sıcak bakmayacağını biliyorum ama benim yargım evlenen erkeklerin eşcinsel olmayacağı önyargısının yanında masum kalmaz mı? Hem kendime göre benimki bir yargı değil, tecrübelerime dayalı bir gerçek. O eşcinsel değil, bu eşcinsel değil, kim eşcinsel öyleyse? Lütfen biyolojik cinsiyetle gerçekleştirilen toplumsal rollerle cinsel yönelimleri birbirine karıştırmayalım, bilmiyorsak da öğrenelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder