20 Mart 2020
Bugün sokak kedilerine mamalarını vermeye gittiğimde mamaları ve mama kaplarının, su kaplarının kaldırıldığını gördüm. Buz kesildim. Her gittiğimde yanıma koşan sarı kız da yoktu. Büyük ihtimal mama vermeme karşı çıkan kişiler Corona Virüs'ten aldıkları cesaretle vicdansızlıklarını sergiliyorlardı. Üzüldüm, buz gibi kesildim o an. Sonra insanların Corona Virüsten başlarına gelenlere üzülmemek konusunda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha gördüm. Lütfen tüm insanlar da nefret etsin bu yüzden benden. Çünkü ben hayvanlara eziyet eden, onların yaşama haklarını elinden alan insanlığın başına gelenlere üzülürsem, vicdanıma ihanet etmiş olurum!
Hayvanların yaşama haklarını elinden alan insanlığın başına gelenlere üzülürsem, vicdanıma ihanet etmiş olurum!
Bugün insanlık, mahallemizdeki sokak hayvanlarının mamalarını, kaplarını yok etmiş. Virüsler mi Korona, insanlar mı anlayamadım!
Ben çiçeklerin bile kopartımasına karşı bir insan iken, insanların hayvanlara yaptıkları vicdansızlığa rağmen, insanların başına gelenlere üzülmemi kimse beklemesin lütfen.
İnsanların hayvanlara vurması, onları öldürmesi doğanın kanunu falan değil; SALAK DEĞİLİM BEN! Corona hakkındaki düşüncelerimi siz kendiniz tercüme edin artık!
Sokak kedilerine mama götürdüğümde miyav diye yanıma geliyorlar ama bazı insanlar onlara yaşama hakkı tanımıyor; tıpkı Corana'nın bazı insanlara tanımadığı gibi!
Ben nasıl oldu da insanlardan nefret eder hale geldim acaba? Ailem olarak niye hayvanları tercih ettim acaba?
İnsanlarla ilgili ifadelerimden herkes alınmasın lütfen; ben insanlık dışı insanlardan bahsediyorum!
Bu yıl 2020 İkizler burcunun yılıymış; tam istediğim gibi; doğayı seviyorum çünkü. İnsanların hayvanlara yaptıkları karşısında elim kolum bağlıydı. Doğa devreye girdi sonunda!
ASTROLOGLAR DİYOR Kİ, EĞER HERKES İKİZLER BURCU OLSAYDI, DÜNYA ÇOK DAHA YAŞANILASI OLURDU!
Bazıları İkizler burcunu sevmiyor ya, ayol siz kendinizi ne kadar seviyorsunuz hiç ölçtünüz mü? Zekanız yeter mi bizi anlamaya?
Corona sayesinde insanlar sokakları boşaltınca, vahşi hayvanlar şehirlere inmiş. Tanrım bu günleri de mi görecektim. Gadın gocaman ırabbim yüreğimin sesini duydu da dünyayı insanların egemenliğinden kurtarmaya başladı! Çok duyguluyum Corona'lı günlerde!
Corona dünyayı işgal edince maymunlar, çekirgeler, tüm yaban hayvanları şehirlere inmeye başlamış! Yaşasıııın!
Tanrım kaplanlar ne zaman inecek ki şehirlere? İran'da da gökten patlıcan yağmaya başladığına göre, kıyamet yakın gibi!
Hayvanlardan hiç korkmam,depremlerden ve salgınlardan da hiç korkmam ama insanlardan çok korkarım!Çünkü önlem alamıyorum insanlara
Eşcinsel olduğum için hayvanlar saldırmadı bana, başıma taş da yağmadı eşcinsel olduğum için, virüsler de hiç ilgilenmedi cinsel yönelimimle ama insanlar eşcinsel olduğum-uz için yapmadıklarını bırakmadı. Ve hala depremlerin, salgınların eşcinseller yüzünden olduğunu söyleyenler var... Hadi beter olun demiyorum bak gene de! İnsanlardan neden nefret ettiğimi gene de anlayabileceğinizi sanmıyorum ama ben insanlardan soğuyalı 30 sene oldu! Geçmez bu soğukluk, içimdeki nefret! Çünkü ben, biz eşcinseller yaşadığımız kötülüklerin hiçbirini hak etmemiştik! Ve hayvanların çektiklerini gördükçe insanlara karşı olan içimdeki nefret öyle bir depreşiyor ki!
Eşcinsellik demişken... TV dizilerinde eşcinseller hep mizah unsuru olarak ele alınıyor. Bunda da bir kasıt var homofobiyi körükleyen. Eşcinselleri düzgün gösterirlerse, eşcinsellere hoşgörüyle yaklaşılabilir çünkü. Eşcinsellerin hikayesi, su testisi su yolunda kırılırdan ibaret toplumun gözünde. Oysa istisnalar hariç o kadar masumuz ki eşcinseller/tarnsseksüller olarak... Tek derdimiz herkes gibi insanca yaşama hakkı. Hikayelerimizi anlatmamıza bile izin vermiyorsunuz. Yargıda bizi dinlemiyorsunuz bile. Yaşadığımız şiddetleri bile kanıksadık; çünkü işin ucunda öldürülmek var toplumun seyirci kaldığı. Toplumun konuya yaklaşımı, yasalardan daha önemli; çünkü yasalar bazen toplumun bakış açısına göre işletilebiliyor. Keşke yaşadığımız şiddet, bıçaklanma, öldürülme anlarımız kaydedilse de, onları bir izleseydiniz! Ben yaşadığım her kötü olayı görselleriyle ve yazıyla belgeliyorum. Onları bir gün sergileme umuduyla. Haklı olsak bile nasıl bir vicdansa, zor anlarımızda bile ailelerimizin üzülmesini istemediğimiz için bazı gerçekleri saklıyoruz. Bir keresinde iki sanatçının homofobik tavrına tepki gösterince, bir tanesi ne yaşadın da bu kadar tepkiselsin demişti. Siz hiç gözünüzün üstünde kaşınız var diye öldürüldünüz mü? Hiç unutamıyorum; bir arkadaşım eşcinsel olduğu için dövülmüş, beyin kanaması geçirmiş ve aylarca bilinci kayıp şekilde komada yatmıştı! Hangi bir olayı anlatayım ki...
İnsanların çıkarlarına ters düşerse eşcinseller, hemen sapık diye veya eşcinsel espiri ile acımasızca geçirirler onlara. Üzülmüyor muyuz; özellikle bunu dost bildiklerimiz yaparsa üzülüyoruz ama o anda karşımızdaki kişi sözleriyle, davranışlarıyla, kendi kendine bir etiket de yapıştırmış oluyor nezaketsizlik giib, cahillik gibi, vicdansızlık gibi. İyi de oluyor; böylece dostumuzu düşmanımızı öğrenmiş oluyoruz. Biz kaybetmiyoruz; hayatımızdaki fazlalıklar kendiliğinden zahmetsizce gitmiş oluyor.
21 Mart 2020
Siz okuduklarınız, öğrendikleriniz çerçevesinde olaylara bilimsel yaklaşmaya çalışırken cahil birisi gelir dinden veTanrı'dan giriş yaparak ortamı pat diye kutuplaştırır. Çünkü öğrendikleri ve bildikleri, bundan sonra da bilecekleri o dur, o kadardır!
Arkadaşlar dogmatik, yani radikal dincilerin yanında olaylara akıl ve mantık çerçevesinde bilimsel yaklaşmayın; Tanrı'nın işi diyin, kader kısmet diyin geçin! Yoksa tahrik olurlar ve iş kötüye uzayabilir. Çünkü o tarz insanlar alternatif olarak bilgiyi bilmiyorlar ki senin dediklerini anlamaya çalışsınlar, dediklerine saygı duysunlar! Onlara göre başa gelen çekilir.
Okuduklarım çerçevesinde bilimsel paylaşımlar yapıyorum, mesela dünyaya 29 Nisan'da gökcisminin çarpacağı gibi. Dindar kesim hemen tepki gösteriyor olmaz böyle bir şey diye. Ardından da var mısın iddiasına diyerek sidik yarışına geçiyor. Ulan benim derdim birilerini aletmek değil ki; sohbet ortamında okuduğum bir şey paylaşmak. Tabi dindar kesimin kalıplaşmış bir inancı var ve onun dışında bir şeyden bahsedersen, onun dogmatik inancına ters düşer ve tahrik olur. Ulan bir kere de şu beyninizi değişik bir şeylere açın bee! Şimdi de dünyanın yakınından geçecek olan bir asteroidin hava patlamasına sebep olabileceği söyleniyor. Yaa bilim böyle bir şeydir; araştırır, varsayımlar üzerinden topluma faydalı bir şeyler yakalamaya çalışır. Siz dogmatiklerin tutarsız savlarıyla insanlık nereye varabilmiş bir düşünsenize; Batı'yı eleştirmek dediniz mi, damına koyarsınız ama sıkışınca da Batı'nın icadına sığınırsınız; bir kere de insanlığa bir icatta siz bulunun bee! Batı'yı ahlaksızlıkla suçlarsınız, fırsatını bulsanız seks manyağı olacak bir potansiyele sahipsiniz; çünkü aklınız fikriniz sekste!
Melek kızım 2 yaşında bir kedi. Geçen hafta üçüncü kez doğurdu. Daha önce doğurduğu yavruların hiçbirini yaşatamadı. Çünkü sütü yetersiz geliyor sanırsam. Bu yılki doğurduğu 4 yavrudan biri de bugün ex olmuş. Kediler diğer hayvanlar gibi içgüdüerini gerçekleştiriyorlar ama herbirinin huyu farklı oluyor. Lilly yavruları için kıyameti kopartırken, Melek bu konuda çok serin kanlı davranıyor. Kedilerde annelik içgüdüsü var. Mesela hamile kalamadıkları veya doğurduktan sonra yavruları eğer ölürse, hep bir emzirme ve kucağına basma davranışları sergiliyorlar. Melek önceki yavrularını kaybettikten sonra diğer yavru kedileir emzirdi hep. Süt geliyor mu, yoksa yavrular emiyor gibi mi yapıyor bilmiyorum. Süt olsaveya faydalı olsa, kendi yavrularını yaşatırdı Melek. Bakalım kalan 3 yavru ne olacak. Daha gözleri bile açılmadı, anne sütünden başka ne verilebilir ki onlara...
Corona konusunda ne yapılması gerekiyorsa yapmalıyız ama hayatımızı da Corona'ya endekslememeliyiz. Kurallara uyuyoruz bir şekilde ama hayatımızı da aksatmamaya çalışalım derim...
Ben çok özgürlükçü ve eleştirel biriyimdir ama çok da disiplinli kurallara riayet eden biriyimdir de. Ner'de robot gibi yağcı ve yalaka insan varsa, asıl disiplini-düzeni bozan, kuralları ihlal eden onlardır. Mesela benim Corona'lık bir durumum yok, olamaz da ama çıkıp da toplumsal tavsiyelerle dalga geçer gibi inatlaşmam. İnsalara yanlış örnek olarak da insanları yanlışa itip onların zarar görmesine sebep olunabileceğinin bilincinde olmalıyız. Kırmızı yanınca trafik olmasa da, sen durduğun için insanlar sana deli gözüyle baksa da durmalıyız; yararımıza olacak şeyleri alışkanlık haline getirip, birilerini de bu konuda şevklendirmeliyiz. Benim Corona konusundaki eleştirilerim, innsaların sosyo ekonomik durmlarını düşünmeden bencilce kararlar alınmasına. İnsanları 1 ay ücretsiz izne ayırınca, ev sahipleri, hadi ben de kirayı almayayım demeyecek ki! Evde çocuklar, baba bu ay Corona var, yemek yemesek olmaz demeyecekler ki. Sokağa çıkma yasağını, cebinde parası olup da o bar senin, bu restorant benim diyenlere uygulayın! Zaten sokağa çıkarak kuralları ihlal edenler, benim param var özgüneiyle caka satan zengin ve sosyete tayfası, bir de melekler bizi yıkar, camide virüs bulaşmaz diyerek camilerin kapanmasına karşı çıkan dogmatik kesim!
Evet, laf eden kişilerin kapasitesini bilsem de, kaç yaşında hayat tecrübesi olan birisi olsam da, üzülüyoruz elbet eşcinselliğimizle vumaya çalıştıkları zaman. Ama bu aşağılanmaktan dolayı değil, dost bildiklerimiz tarafından yapıldığı için. Eğer bizi güvendiklerimiz de hançerliyorsa, bizi elalem ne yapmaz değil mi. Nefret cinayetleri işte bu yüzden işleniyor. Benim insanlara güvensizliğim ve nefretim de işte bu yüzden. Tanrı, evren, adına her ne derseniz işte, topunuzu bildiği gibi yapsın(Homofobik olanların)! Kimse de bana uzaklardaki zulümlerden falan bahsetmesin; yanı başınızdakinin gözyaşlarını içine akıttırıyorsanız, hiçbirinizin duası kabul olmaz!
Corona'dan ölenlerin sayısı gizleniyor mu acaba?
1 haftadır 3 kere 1 saat kadar yürüyüş dışında evden dışarıya çıkmadım. Antibiyotiğimi alıyorum, vitamin desteği alıyorum, protein ağırlıklı besleniyorum...
Ne ilginç değil mi; Türk Halk Müziğinde Bedia Akartürk kadar büyük ikinci bir kadın isim, Türk Sanat Müziğinde ise, Zeki Müren ve Bülent Ersoy eşcinsel oldukları için onları saymazsak, Ahmet Özhan'dan daha büyük bir ses çıkmadı. Oysa diğer tür ve kategorilerde biribiriyle yarışan en azından birkaç isim oldu!
Nükhet Duru'yu ayrı bir yere koyarsak, çünkü o benim çok ve en özelim), Sesiyle, yorumuyla, özellikle şrkılarının düzeneme kalitesiyle dinleniebilirlik açısından bu ülkeden çıkan ve diğer dünya starları ayarında en büyük yıldızımız Neşe Karaböcektir. Bu 2+2=4 kadar nettir.
Yobazlar Corona Virüsü eşcinselliğe bağlıyorlar. E eşcinsellik İran'da yasak, neden virüs en çok onları vuruyor öyleyse?
22 Mart 2020
İnsanlara bilimden bahsettin mi cahillikleri depreşir. Çünkü cahil konumunda olmak istemez. Çünkü bilgi cahilliğini kabak gibi ortaya çıkartır. O yüzden hurafelere inanır, o yüzden hacı hoca veya o anda yönetici kimse ona inanır. Çünkü bu şekilde işleyen bir düzen olduğu için, o da bu düzenle varolmaya koşullanmış veya başka şekilde varolması zor olacaktır. O yüzden cahil insanlara çok da bir şey anlatmayacaksın. O zaten anlamak istese, neyin doğru neyin yanlış olduğunu az çok biliyordur ama işine öyle geliyor, çıkarına öyle denk düşüyor, sistemle cahillik aracılığıyla irtibat kurabiliyordur ancak. O yüzden herkes başına geleni çeksin, çekiyor, çeker de zaten. Dine inananlar virüsten kurtulmak için yukarıya mı ricada bulunuyorlar; bırakın bulunsunlar. Melekler yıkar diye ısrarla camiye mi gitmek istiyoprlar, bırakınız gitsinler... Belli yaşın üzerindekiler kendileirne dikkat möi etmiyorlar; ne halleri varsa görsünler...
Erkeklik Corona'dan daha tehlikelidir. Çünkü cahalet söz konusudur. Mutlu Kaya erkek arkadaşı tarafından vurulmuş ve uzun süre tedavi görmüştü. Şimdi de Mutlu Kaya'nın ablası erkek arakadaşı tarafından vurularak öldürülmüş. Sahi bu hafta erkekler tarafından kaç kadın öldürüldü acaba(Geçen hatta 7 idi sanırım.)? Kadınlar tarafından hiç erkek öldürülmediğini biliyorum yalnız!
Cahillik mi daha tehlikelidir, yoksa çıkarına uygun düştüğü için cahil gibi davranmak mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder