Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz; bu ülkede eşcinsellik, transseksüellik konusunda bir gelişme olursa, bu hak mücadelesiyle değil, top yekün toplumsal bir değişimle mümkün olabilir. Sanırım heteroseksist bir kültürde, hiç kimse öteki olarak hakkının peşinde koşmaya niyetli veya cesaretli değil. LGBTİ'ler özgürce kimliklerini gerçekleştirmek istiyorlar ama mücadele vererek değil de, hazırcı bir şekilde bekleyerek. Umarım ben yanılıyorumdur. Ben de bazen çok umutlu bazen de çok karamsar olarak çelişkili davranıyor olablirim LGBTİ'lerin geleceği konusunda ama o umut sadece içimde olan bir şey sanırım.
20 yıl az bir zaman mıdır? Çok değildir ama az da değildir. Eşcinsel hakları konusunda çok ilerleme oldu. Örgütlenme haklarını falan bir kenara bırakalım, artık eşcinseller, transseksüeller dile getirilebiliyorlar, öteki olsalar da, şey denseler de varlıkları biliniyor ve kabul ediliyor resmi olarak hakları verilmese de, devlet tarafından yasal olarak korunmasa da. Artık bir zemin var haklarımıza sahip olabilmek için Kaos GL sayesinde. Belki de içten içe bir ilerleme vardır da, hiç beklemediğimiz anda bu mücadele karşılığını alacaktır.
Kaos GL sayesinde dedim... Evet Kaos GL olmasaydı, şu anda eşcinsel haklarını konuşmuyor olabilirdik, eşcinselliğe, transseksüelliğe dair bazı gazetelerdeki LGBTİ sayfaları, dernekler, oluşumlar, dergiler, intermetteki bazı siteler olmayabilir, en önemlisi diğer oluşumlar, dernekler olmayabilirdi; çünkü onlara cesaret veren ve örnek olan Kaos GL'dir. Belki bir çok LGBTİ Kaos GL'nin öneminin farkında değil ama kazanılan LGBTİ haklarının geri plandaki mücadelecisi Kaos GL'dir. LGBTİ hakları kazanılıyor ama bir çok LGBTİ nasıl kazanıldığını boş verin, kazanılan hakların bile farkında olmuyor. Yani eşcinselliğe, transseksüelliğe dair bazı gerçekleştirmelerde bulunuyor ama bunun nasıl sağlandığını bilmiyor bile. Belki de bizim çok daha ileri bir hak mücadelesi seviyesinde olmamamızın sebebi bu bilinçsizliğimiz, bu duyarsızlığımız, kendimize olan bu inançsızlığımız ve dolayısıyla haklarımıza karşı olan umutsuzluğumuz.
Fanzin olarak varolduğu günden beri takipçisi, çok azıcık da olsa içersindeyim Kaos GL'nin. E posta değil de, normal posta yolu ile yazıştığımız günlerden, Uluslararası Antihomofobi Günleri'ne kadar gelindi. Bir çocuğa 20 sene boyunca emek vermek gibi bir şey bu. Hatta heteroseksist bir toplumda inanılmayan bir şeye emek vermek gibi. Bütün engellere rağmen bazı kesimler lanetlese de, eşcinsel olarak, transseksüel olarak varolundu. Kaos GL 20 yaşında demek, LGBTİ'lerin hak ve hukuksal olarak ne kadar varoldukları da demek; yani sadece bir dergi, bir dernek demek değil. Evet, tam istediğimiz gibi olmasa da, eşcinseller, transseksüeller, kısaca herkesin anlayamayacağı dilde LGBTİ'ler 20 yaşında. 20 yaşına gelmiş bir şeyi de kimse yok sayamaz herhalde. Eşcinselliğin canlı tarihinden beri varolduğunu ama bir türlü doğru ve de arkasında durulacak bir şekilde ifade edilmediğini düşünürsek, bu 20 yıl, bu 20. yaş çok önemli, çok anlamlı.
Üzüldüğüm bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. En ötekisi olan kesimin sivil toplum örgütü 20. yaşını kutluyor ama ne LGBTİ'lerde, ne de ülkede (ülkede demek biraz ağır kaçtı sanırım) bayram havası var? Sadece bu işin içindekilerin bayramıymış gibi... Oysa Ankara'dakilerin verdiği emek bir bilinse, iğneyle kuyu kazıldığı bir anlaşılabilse...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder