Radikal Blog yazarlarından birinden cehalet fışkırmış nefret kusmuklu, resmi olmayan eşcinsel evliliğe istinaden. Cinselliğin amacı zevk değil çoğalmakmış. Peki çoğalmak dışındaki cinsellikleri nasıl açıklayacaksınız? Kişiler sadece çoğalmak için cinsellik yaşamış olsalardı bir ailede kaç çocuk olurdu veya insanlar çocuklarının sayısı dışında cinsellik yaşamamışlar mıdır, ya da bir - iki çocuk yapmışlarsa artık çoğalmak dışında cinselliği sınırsızca hak etmişler midir?
Sonra demiş ki, dünyadaki bütün herkes eşcinsel olsa dünyanın sonu ne olur? Eşcinsellik, heteroseksist yapının eşcinelliğin adını koyduktan sonra ortaya çıkmadı ki. İnsanlık tarihini bir inceleyin. Eşcinsellik canlı tarihinden beri var ve insan nesline olumsuz hiçbir etkisi olmadığı gibi, insanlar lüzumundan fazla çoğalmışlar. Doğayı bitiren bu kalabalığı görünce insanın, keşke herkes eşcinsel olsa bile diyesi bile geliyor. Korkmayın, herkes eşcinsel olmaz, heteroseksist bir toplumda da herkes eşcinsel olsa bile sadece eşcinsel yaşayamaz. Dışlanmaktan korkarlar ve iki yüzlü bir şekilde heteroseksüel ilişki de yaşarlar. Ayrıca eşcinseller de erkek ve kadındırlar ve üreme fonksiyonları vardır ve onlar da bir şekilde insan neslini devam ettirirler.
Özenme meselesine gelirsek... Bunu çok defa dillendirdim. Heteroseksist ve homofobik dünyada, insanın yapısında olmasa, hiç kimse eşcinselliğe özenmez. Öldürülmek için mi özenecekler, ayrımcılığa maruz kalmak için mi özenecekler ve eşcinsel olacaklar? Cinsel yönelimler eğer özenmeyle şekillenseydi, heteroseksit bir dünyada eşcinseller bile heteroseksüelliğe özenirdi. Demek ki ne dayatmayla vazgeçilebiliyor ne de özentiyle oluşuyor cinsel yönelimler. Öldüresiye dövseniz de bir eşcinsel eşcinselliğinden vazgeçemez, bir heteroseksüel de özentiyle eşcinsel olmaz. Veya şiddetle heteroseksüellikten vazgeçirebilir misiniz bir heteroseksüeli? Yani zorlama veya özentiyle değişir mi cinsel yönelimler? Hem de doğanın dengesini alt üst edecek kadar. Eşcinseller heteroseksüel ilişkilerden doğuyorlar ve üreme zincirinin bir halkasıdır eşcinsellik, doğanın da değiştirilemez bir gerçeği. Eğer eşcinsellik doğal olmasaydı, yapay sistem şimdiye kadar eşcinselliğin sonunu getirirdi.
Düşünce özgürlüğü diye bir şey var ama yalan yanlış bilgilerle eşcinsel karşıtlığı yapmak homofobidir, yani eşcinsel düşmanlığıdır ve nefret sınıfına girer, nefret suçu teşkil eder. Ülkemizde nefret suçları kapsamına eşcinseller alınmadığı için kafanıza göre konuşabilirsiniz, yazabilirsiniz ayrı mesele ama Batı'da bir suçtur... Ama bir suçu işlemeMEk için illa ki yasaların seni engellemesi mi gerekiyor? Nerede kaldı vicdanınız ve insanlığınız? Bir de eşcinselliğe saygıdan falan bahsediyorsunuz laf olsun diye samimiyetsizce. Kim inanır sizin homofobinizden sonra saygınıza? Saygıdan bahsetmeniz için, önce kendi kafanızın içinde duyacaksınız saygıyı, ondan sonra dile getireceksiniz. Siz hem eşcinsellik doğa dışı diyorsunuz, hem özenilmemesi için normalleştirilecek noktaya taşınmamasından bahsediyorsunuz, sonra da saygıdan, eşcinsellere mutluluk dilemekten...
Siz sevgiyi bilir misiniz, sevgiye inanır mısınız? Eşcinsel çiftlerin suratlarındaki ifadeye bir bakar mısınız? Gerçek sevgi kutsal değil de nedir? Sadece üreme sevgisinin kutsallığı kadar mantıksız bir şey olabilir mi? Sanırım siz sevgisiz ve üremek için beraberlikleri daha kutsal buluyorsunuz. Ama biz, şahsım adına ben üremektense, içten bir aşkı, sevgiyi daha kutsal buluyorum canlı neslinin tükenmesi pahasına!
Radikal'ede yakıştıramadım eşcinselliğe dair önyargıları pekiştirecek bir yazıyı. Şimdi kimbilir kaç kişi gerçeklerden uzak bu yazıya bakarak "eşcinsellik evet doğal değilmiş" diyecek. "Ay ben özendim, eşcinsel oldum!"; Cinsel yönelim denilern şey bu kadar basite indirgenebilir mi? İnsanların, doğuştan getirdikleri eşcinsellik gibi yapılarının bir parçası olan özgürlük haklarını gerçekleştirmelerinin önünde hiç bir haklı gerekçe olamaz. Eşcinselliğe özenme meselesi ise, homofobiklerin tedavi edilmelerini gerektiren heteroseksistçe toplumsal bir hastalıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder