Aslında Yeşilçam'ı küçümsememek gerekiyor. Çok iyi filmlerimiz olduğu gibi çok iyi oyuncularımız da var. Mesela bu filmde Hakan Balamir süper oynuyor. Talat Bulut'u da çok sevdim. Filmin konusu da çok güzeldi. Altı çizilen toplumsal gerçeklerimiz vardı filmde. Mesela sevdiği erkeğe karşılıksız aşk duyan ve bu yüzden evlenmekten vazgeçen kadın... Toplumun özgür kadına kötü bakış açısı... Hasan ahlakçılar için filmin bir sahnesinde diyor ki, "Bütün uğraştıkları kendilerine benzemeyenler". Verilmek istenen asıl mesajı da çok güzel filmin ahlakçılık konusundaki. İnadına vazgeçmemek gerektiği, ahlakçılara karşı görünür olmak gerektiği anlatılıyor. Şarkıcıyla balıkçı, ahlakçı toplumun ötekileştirmesine rağmen düğün davetine katılarak el içine çıkıyorlar gururla; başkalarınınkine benzemeyen aşklarını toplumsallaştırıyorlar. Ve köyün beyi pes etmek zorunda kalıyor gerçekler karşısında. O gerçek ne mi; korkmamak ve hayır diyebilmek.
Ben psikolojik ve de aksiyonsuz, ağır aksak ilerleyen filmleri çok severim. Bir de diyaloglar sağlamsa... Bu film 1983'te, ben 13-14 yaşındayken çevrilmiş. Senaryo Selim İleri, yönetmen Ömer Kavur, yapımda Atıf Yılmaz da var... Film de tablo gibi filmlerden; görüntü yönetmeni de Salih Dikişçi'ymiş. Hepsine saygılar. İzleyin derim.
Aklıma gelmişken... Eskiden TV'de Türk filmi izlemek özel bir durumdu. Şimdi ana kanallarda film gösterilmiyor. Büyük ihtimal raiting yapmıyor düşüncesiyledir. Daha az kitleye hitap eden kanallarda zaman doldurmak için oynatılıyor Türk filmleri. Gerçi artık sinema kanalları falan da var ama bence ulusal kanallarda nitelikli Türk filmleri gösterilmeli sinemamız adına. Ulusal kanallar ancak yeni Türk filmlerini gösteriyor ama ben son dönem filmlerini hiç de beğenmiyorum. Sadece raiting yapmak amaçlı komedi tarzında filmler çünkü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder