26 Ekim 2014 Pazar

İsmail Kartal'ın gözyaşlarında aşk var


Ben bu adamı sevdim yaa... İsmail Kartal'dan bahsediyorum. Üzüldüğü zaman ağlıyor, başarıya gözyaşı döküyor cesurca. Ama en önemlisi samimice. Timsah gözyaşları değil. Duygu adamı İsmail Kartal. Akıl çok önemlidir ama duygu da yaptığın işi aşkla yapmanı sağlar. Kendini gönülden verirsin işine. Başarısız olsan da elinin ucuyla yapmamışsındır işini, emek vermişsindir. İsmail Kartal'ın gözyaşlarının arkasında da işte bu aşk var. Bugün gene Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren gollerden sonra gözyaşlarını tutamamış ve futbolcular da sanki bir babanın çocukları gibi İsmail Kartal'a koşmuşlar sevinçlerini paylaşmak, İsmail Kartal'ı mutlu etmek için.

Antrenör olmak gerçekten çok zor bir iş. Bir kişi için değil, takımda kaç kişi varsa hepsi için ayrı ayrı kafa patlatmak zorundasın, gerekirse psikolojik olarak bireysel bir biçimde de yaklaşmak zorundasın onlara. Pep Guardiola ne diyor: "Futbolcuma sevgilim gibi bakarım" diyor. Belki de başarıya götüren motivasyon için kendini bile feda etmen gerekiyor. Belki de özel hayat diye bir şey bile kalmıyor. O yüzden gerçekten herkesin harcı değil antrenör olmak. Sporculara sorarlar ya, sporu bıraktıktan sonra antrenör olup olmayacaklarını. Hiçbir sporcu da antrenör olurum demiyor öyle kolay kolay. Çünkü hem yetenek gerektiriyor hem de çok büyük özveri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder