14 Haziran 2018 Perşembe

Voleyboldan Stuttgart notlarım..!

Türkiye, voleybolda Kadınlar Milletler Ligi'nin son etabında 1 maç kala dünyanın en iyi 5 takımı arasına girerek finallere kalmayı garantiledi

Teşekkürler kızlar... 
Sana da güle güle İtalya! Boşuna bekledin!


Evet, Almanya bizim ayarımızda bir takım değildi ama oynamalarına izin verirsen, her takımın oynama ihtimali vardır. Almanların pes etmeyen inadını da düşünürsek, her an her şey olabilirdi. Üçüncü setin sonlarında resmen tıkandık. Ama sonuçta hedefimize ulaştık 3-1'lik galibiyetle finallere katılmayı hakederek. Son maçımız olan Çin'i de kasmayacağımız için yeneceğimize inanıyorum.

MERYEM SONUNDA..!


Meryem iyi oynadı mı, Giovanni'nin yüzünde güller açıyor! Meryem bugün, dünkü Hollanda maçının üzerine sünger çekti! Sonunda Meryem'i de gördük ya Milli Takım'ın starı olarak... Başarılı bir performansla Milli Takım tarihine geçti ya... Gelecekte onu da hatırlayacağız ya başarılarıyla... Mutluyuz o yüzden...

ŞEN OLA DÜĞÜN, ŞEN OLA!


Ben bu seneki Milli Takım'da en çok, kızların birbiriyle uyumunu, birbirleri arasındaki samimiyeti ve güçlü bağı sevdim. Sanki yıllardır birlikte oynuyormuşcasına birbirine inanan ve güvenen bir aile bağı var gibi aralarında... Maç kazanırkenki agresifliklerinde bile bir pozitif enerji var. Yani hırsları, onları demoralize ederek geri tepmiyor. Dünkü Hollanda maçında 4. sette gerideyken bile Eda'nın "Haydi kızlar bu iş tamamdır" diyen inancı ve enerjisi, bu takımın dünya üzerinde yenemeyeceği takımın olmadığının bir göstergesi....

Bu seneki Milli Takım'ın başarısı nereden geliyor..?


1. Dünyanın en iyi antrenörüne sahibiz önceki planlarının yanı sıra anında taktikler geliştirerek, anlık stratejileri bile tutan.
2. Çok iyi orta oyunculara sahibiz bir baş smaçör gibi sayı üreten Eda, Zehra, Kübra, Beyza...
3. Smaçörlerimizin çok iyi manşetçi ve defansçı olması; buna Meliha ve Şeyma'nın skorerliğini eklediğimizde...
4. Daha çok iyi değerlendiremediğimiz bir Hande Baladın var hem çapraz, hem de smaçör mevkinde oynayabilen ve kolunun gücüyle 1 numaramız bana göre ve tutluması imkansız.
5. Çok iyi pasörlere sahibiz Cansu, Gamze gibi... Daha Naz'ı saymıyorum bile. Ama dünkü Hollanda maçında gördük ki, Gamze en güvenilir pasör bana göre. Pasör Gamze ise, pasın iyi olacağından o kadar emin oluyorsun ki, o bölümü pas geçip, acaba topu öldürebilecek miyiz diye düşünüyorsun...
6. Simge'ye diyecek laf bulamıyorum. Bugüne kadarki tüm liberolarımızı solladı ve şu anda yeryüzünde onun kadar başarılı başka bir libero var mıdır bilmiyorum bu kadar güzel kurtarışlar yapan, kurtardığı zor topları bile düzgün bir şekilde havalandıran...
7. Daha patlatamadığımız Ebrar gibi, Fulden gibi yüksek potansiyellerirmiz var...
8. Servislerimizi de tutturduk mu, bizi kimse tutamıyor.

Dünyanın 1 numarası olmaya ramak kala!



Finallere giden ülkelere baktığımızda, Amerika'yı 3-2 yenmiş, Sırbistan ve Hollanda'ya 3-2 yenilmişiz. Amerika'yı yenebiliyorsak, bu iki takımı da yenebilirmişiz demek ki. Finallere gidemeyecek ola Rusya'ya 3-2 yenilmemiz de bizim hatalarımızla alakalıydı, Rusya'nın bizi yenebileceğinden değildi. Brezilya'ya 3-1 yenildik ama, bizim 3-1 yendiğimiz Almanya bile Brazilya'yı da 3-1 yendi. Şunu demek istiyorum. Biz geröekten şu anda dünyadaki en güçlü 5-6 takımla aynı ayardayız. Küçük nüanslar belirliyor farkı. Genç kızlarımız biraz daha tecrübe kazandı mı, buna bir de Ebrar ve Handa bombalarını eklediniz mi, gerçekten dünyanın 1 numarası olabiliriz.

Geleceğin kaptanları!



Ben, bir gün Şeyma ve Meliha'nın, Milli Takım'ın omurgasını oluşturacaklarını düşünemezdim. Düşünüyordum da, bir ara umutsuzluğa kapılmıştım. Evet, Esra ve Gözde'nin, Neriman'ın, Güldeniz'in yerini doldurabilecek smaçörlerimiz geldi manşet ve defanslarıyla, servisleriyle. Skorerlik önemli ama unutmayın ki skorerlik de manşet ve defansa bağlı... Yani göbeğimiz Meliha ve Şeyma'ya bağlı şu anda! Ayrıca önceki dönemlerini düşündüğümüzde skorerlikte de çağ atlamış bu iki oyuncumuz!



Dünya Voleybolunun zirvesi


Bu listede, yerler değişse de, uzun süre ülkeler değişmez artık. İtalya'dan Egonu'yu çıkar, geriye ne kalır? Çin'den Zhu'yu çıkar, geriye ne kalır? Kore, Kim ile bile ne halde görüyorsunuz. Ama Türkiye'den ilk 6'yı değiştir, gene aynı Milli takım olur! Çünkü voleybol en takım oyunudur. Biz potansiyelimizi ortaya çıkardık ve doğru stratejiyle güzel bir ivme yakaladık.

LÜTFEN KENARA ÇEKİLİR MİSİNİZ; TÜRİYE GELİYOR!


"Hande Baladın gerçeğinin muhteşem performansı; O gerçek bir star!" diye başlamak istiyorum değerlendirmeye... Yani turnuvadaki en çatır çatır maç desem yeridir 3-1 kazandığımız Çin maçı. İnsan diyor ki, 3-2 verdiğimmiz maçlarda Hande oynasaymış, belki de finallere zirvede gidecekmişiz. O ne özgüven öyle, o ne akıllıca oyunlar, taktikler, defanslar, kurtarışlar, smaçlar, plaseler öyle...Hande'nin karşısında ise ne Sırbistan durabilir, ne de Hollanda. Gerçekten biz iki takımlık bir Milli Takımız. Bu paha biçilemez bir şey. Yani Aylin Sarıoğlu'nu gördünüz liberolarda. Eğer Ebrar gelişme sürecini tamamlarsa sağ salim, vay dünyanın haline! Diğerlerini biliyorsunuz zaten. Bloklarda biraz eksiğiz diye de öz eleştiri yapalım... Eda sahada olmadığı zaman, Kübranın Çin seddi bloklarını aramadık desek yalan olur. Japonya, Tayland, G. Kore derken, Çİn ile de Asya voleyboluna noktayı koymuş olduk. Amerika'ya zaten en başta noktayı koymuştuk. Geçmiş olsun Milletler Ligi. Bir hayalimi de burada söylemeden edemeyeceğim. Final oynayalım ve bireysel ödüller de gelsin. EDA MVP!

Voleybol demek, Avrupa demek!


Neymiş; kadınlarda voleybol demek Avrupa ve kalan kıtalardan sadece Amerika, Brezilya demekmiş. Kıtalar kontenjanı yüzünden Avrupa'dan güçlü takımların elenmesi çok büyük haksızlık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder