24 Aralık 2015 Perşembe

Şenay Lambaoğlu "Başka Türlü Bir Şey!"


Şenay Lambaoğlu sessiz sedasız üçüncü albümünü de çıkardı "başka türlü" bir sanatçı olmasına rağmen yılın son günlerinde. Şenay Lambaoğlu caz sanatçısı ülkemizde hiç değeri bilinmeyen bir tür olan.

Caz, Amerika'ya gelen Afrikalıların halk müziği olan Blues'dan etkilenmiştir. Zencilerin hüznüdür caz; Doğu'nun arabeski gibi... Caz günümüze gelene kadar New Orleans, Swing, Kansas, Çingene cazı, bebop, cool, avangart, serbest caz, Latin caz, soul, füzyon, caz rock, smooth, caz funk, etno caz, asit caz gibi alt türlere ayrılmış ve bir çok müzik türüyle etkileşime girmiştir. Cazın en önemli özelliği, ölçüsünün insanda dans etme arzusu yaratmasıdır. Genelde saksafon, trompet, klarnet, trombon, piyano, kontrbas, gitar gibi çalgılar kullanılır. Bestelenme şekliye seslendirilmesine rağmen, doğaçlama gibi diğer türlerden ayrılan bir özelliği vardır. Bu da caza sürekli yeni bir yorum getirmektedir.

Şenay Lambaoğlu'nun "Başka Türlü Bir Şey" albümünü şarkı şarkı değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Baştan sona keyifle dinlenebilecek çok nitelikli bir albüm kısaca. Caz, müziğin zirve noktalarından biridir. Nitelikili oluşu yüzünden de her bir notası ayrı bir değerdedir. Caz dinlemek ruh meselesidir. Ruhunu vermezsen keyif almak söz konusu bile olamaz. Bizim kültürde cazın dinlenebilmesi için dinleyicinin bayağı çaba sarf etmesi gerekecektir pop müziğimizi falan gözönünde bulundurursak. Hatta caz hiç üzerinde durulmayan, hiç kaale alınmayan, hatta TRT'de kültürümüze yabancı, yeri yok diye kaldırılan, halk arasında da lüzumsuz konuşanları "caz yapma" diye susturmak için kullanılan bir deyimdir sadece. Caz dinleyen kişilere özenti gözüyle falan bakılır. Gerçekten cazın formu bizim oryantalist Doğu ezgilerimizden çok uzak ve düz sayılır.

Caz insanın müzik zevkini geliştirdiğine göre, cazı daha geniş kitlelere duyurabilmek için, bu türle halk arasında temas kurdurtacak denemeler yapılmalıdır. Cazın yapısı zaten buna müsait. Neden bizim müzik türlerimizle de daha ciddi boyutta etkileşime girmesin... Zaten Türkü caz, Alaturka caz gibi deneysel örnekler mevcut ülkemizde. Bu tür deneysellik hem müzik zevkimizi geliştiriyor, hem bize cazı sevdiriyor, hem de müziğimizi daha evrenselleştiriyor, diye düşünüyorum...

Şenay Lambaoğlu'nun son albümünde de cazla aramızda diyalog kurduran samimi bir çaba var. Kulağımızın aşina olduğu melodiler cazca usta bir şekilde formüle edilip yorumlanmış.

Şenay Lambaoğlu'nun sesinde Göksel tınıları var. Göksel popüler bir sanatçımız ama Şenay Lmbaoğlu cazcı..!

Şenay Lambaoğlu ilk çıktığı günden beri benim yüreğime çok derinlerden dokunuyor benim istediğim kıvamda müzik yaptığı için. Ama...
Hayat paylaşınca güzel... Ben güzel olan şeylerin herkese ulaşmasıyla kendini iyi hissedenlerdenim.
Müzik sektörü ülkemizde daha ticari boyutta olduğu için, Şenay Lambaoğlu gibi sanatçılarımızın emeklerinin karşılığını bulması için, yeniliklere, farklılıklara, denemelere açık bir kitle oluşturulması için ne yapılması gerekiyorsa, bu konuda mücadele edilmeli. Kliplerde, kulüplerde, radyolarda, televizyonlarda çalınmalı caz... Sanırım fazla uçuşa geçtim gene..!
Müzikteki gelişim, insanlığı da gelişitirecektir kuşkusuz.
Gerçekten hayat caz ile daha nitelikli hale gelecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder