4 Eylül 2015 Cuma

Letonya millet değil mi?


Spor denilince sadece futbolun anlaşılmasından ne zaman vazgeçeceğiz..?
Spor demek sadece futbol demek olunca, yıkımı da büyük oluyor...
Spor vatan millet meselesine getirilirse, sporun centilmenlik ruhundan da uzaklaşılır...
Letonya beraberliği sağlayınca yıkılıyoruz ama Letonya millet değil mi?
Niye hep sen kazanasın  ki..?
Biri kazanırsa, biri kaybedecek... Bu kadar basit... Bunda anlaşılamayacak ne var? Başarısızlık varsa, bu senin eksikliğinden, karşı tarafın da iyi olduğundandır... Öyle değil mi?
Ben çok üzülmedim şahsen... Bu şu demek değil... Ben vatanımı futbol fanatiklerinden daha az seviyorum... Hayır yok öyle bir şey... Bu spora bakış açımla alakalı... Sporumu da yaparım, bazıları gibi spora ilgim sadece gazetelerin futbol sayfalarını takip etmekten ibaret değildir, diğer spor branşlarını da takip ederim...
Voleybolda kızlarımız tarih yazıyor ama hiç kimsenin umrunda değil.. Bu mu spor anlayışınız..?
Hadi vatandaş uzak da gerçek spor anlayışından, ya medyaya ne demeli...
Venüs Williams tekrar kortlarda üst tura yükseliyor.. Bu benim için mesela en önemli futbol karşılaşmasından daha fazla anlam taşıyabilir...
Mesela Andy Murray 2-0 dan döndürerek 3-2, 8. defa maç kazanmış... İşte budur spor ruhu ve azmi...
Kaybedince sporcunun sporcuyu kucaklayabilmesidir sporculuk...
Her yenilgi seni bir üst başarıya taşıyan itici bir unsur olmalıdır... Hep yen, hep yen... Bu da anlamsız ve de yavan bir şeye dönüşmez mi..?
Futbola mesafeli oluşum, belki de eril dille ifade edilen bir şeye dönüşmesindendir...
Bir de neye üzülüyorum biliyor musunuz..?
Bir maç kaybedilince, ülkenin gündemi değişiyor..!
Bu normal mi?
Bir spor yazarı yenilgi için, "utanın" demiş...
Yenilmek utanılacak bir şeyse, sporcuların vay haline...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder