1 Eylül 2015 Salı

Akıtılan kanın üzerine sağlıklı bir barış ortamı kurulabilir mi?

PKK yol kesiyor ve örgüt propagandası yapıyor. PKK'lıların yol kestiğini gören bir araç geri dönüp kaçmaya çalışıyor. PKK'lılar uzun namlulu silahla ateş açıp araçtaki kişiyi öldürüyorlar. PKK'lılar yüzünden ambulans olay mahaline giremiyor. Ölen kişi de doktormuş (Yıl 2015). PKK öğretmen de öldürüyordu değil mi?!

Ben Van - Erciş ve Şırnak'ta askerlik yaptım. Koşullar çok zordu ve bayağı badireler atlattım. Askerlik dönüşünde de PKK'lılar yolumuzu kesti ve örgüt propapagandası yaptı. Durdurdukları otobüslerdeki yolculardan zorla para aldılar. Sonra olaydan haberdar olan jandarmalarla PKK'lılar arasında çatışma çıktı... Ortalık savaş alanına dönmüştü. Çocuklar, kadınlar çığlık çığlığaydı. Ölmedim ama öleceğimi zannettim. Ölüme hazırlamıştım o an kendimi. Çatışma sırasında beraber memlekete döndüğüm asker arkadaşımla otobüse kaçmış ve koltukların altına uzanıp el ele tutuşmuştuk... Dediğim gibi ölmedim, ölmedik ama...

Aradan bayağı zaman geçti. Yıl 1991'di. Ruhumda yarası falan kalmadı, geçti gitti ama benzer olaylar aynı şekilde devam ediyor...

Söyleyeceklerim... Aslında benzer düşüncelerimi paylaşıyorum ara ara... Bakınız, bir sorun varsa, bunun tek çözüm yolu konuşarak anlaşmak olmalı. İnsanlık bunu gerektirir. Ben taraf tutan milliyetçi bir kişi falan asla değilim. Hatta bir böcek bile doğanın eşit bir parçasıdır benim için. Bitki örtüsünün bile zarar görmesine yüreğim el vermez. Çiçek falan kopartmam dalından bu yüzden... Çünkü o çiçekten beslenen böcekler vardır doğanın dengesini sağlayan, vesaire, vesaire...

Konuyu uzatmayalım. Özgürlük herkesin hakkıdır, eşitlik herkesin hakkıdır... Herkesin doğuştan gelen insanca yaşama hakkı vardır... Ama hiçbir şey mağdur olana bile insanlık dışı davranma hakkını vermez. Kötülüğe kötülükle karşılık verilerek hiçbir yere varılmaz. Herkes barıştan bahsediyor ama hiç kimsenin barış vaadine inanmıyorum. Elde silahla insan öldürerek barış olmaz. Bu şekilde barış gelecekse de gelmesin. Akıtılan kanın üzerine sağlıklı bir barış ortamı kurulamaz. Barış mı istenmiyor, barış yolu mu bilinmiyor? Yanlış anlaşılmasın... Kan aktı, barış için geç kalındı, demek istediğim falan zannedilmesin... Barış için bir an evvel silahlar dursun demek istiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder