10 Haziran 2015 Çarşamba

Bale ile ne alıp veremediği var bu insanların...


TV'de bir yarışma programı...
Soru: 100 kişiye sorduk; bedava olsa gitmeyeceğiniz etkinlik...
Ne olabilir sizce..?
Tamam tiyatroyu da sevmiyoruz, klasik müziği de, plastik sanatları da, vesaireyi de...
Ama en çok neyi sevmiyoruz..?
BALE!
Evet, bedava dahi olsa gitmeyeceğimiz 1 numaralı gösteri, bale...
Niye...
Bize çok mu uzak olduğundan..?
Tek sebep bizim kültür ve sanatımıza sonradan girmesinden mi?
Aslında tam anlamıyla girip girmediği bile tartışılır, ayrı mesele...
Baleye karşı olmamızdaki en önemli sebep...
Ahlakçı olmamız...
Ahlakı cinselliği çağrıştıran bedene indirgememiz...
Baleye karşı olmamızdaki en önemli diğer bir sebep de,
cinsiyetçi olmamız...
Çünkü bale dendiği zaman,
tayt giymiş erkek dansçılar gelmektedir akla...
Toplumsal cinsiyet algısına göre bir erkeklik kalıbı var...
Erkeğin bir giyim kuşam tarzı var, erkeğin toplum içersinde her anlamda bir rolü var...
Erkek dar giyemez, erkek dans edemez, hele kalça hiç oynatamaz...
Peki erkek egemen yapının erkeklik anlayışı, her erkek cinsiyetine uyar mı..?
Adam biyolojik olarak erkektir ama eşcinseldir...
Adamın cinsiyet kimliği erkektir ama toplumsal cinsiyet kalıplarına karşıdır...
Neden..?
Çünkü her insan baskıya gelemez...
Özgür olmak isteyen erkekler de vardır...
İçinden geldiği gibi yaşamak isteyen erkekler de vardır...
Sanatçı ruhlu erkekler de vardır...
Erkekliği toplumsal cinsiyetle alakalandırmayan erkekler de vardır...
Erkekliği bedene indirgemeyen erkekler de vardır...
Yobaz olmayan erkekler de vardır...
Yobazlar müzik ve dansı sevmez çünkü...
Çünkü sanat insanı geliştirir...
Ufkunu, bakış açısını genişletir..!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder