22 Aralık 2014 Pazartesi

İktidarsızlara salatalık!


Bugün bir haber okudum; "güler misin, ağlar mısın?" cinsindendi. Hürriyet gazetesinin haberde kullandığı fotoğraf da çok manidardı. Cinsel gücü arttırıcı hap siparişi veren erkeklerin kargo paketlerinden ilaç yerine salatalık, domates ve üçü bir arada kahve çıkıyormuş ama "duyulur ve çevreden erkekliğime laf gelir" diye gurur meselesi yapıp utandıkları için de şikayette bulunamıyorlarmış. Dolandırıcılar cinsel problemi olanları enayi yerine koydukları gibi sanki dalga geçiyor gibiler de. Dolandırıcılar da bu utangaçlıktan yılda 50 milyon dolar kazanıyorlarmış. İstatistiklere bakar mısınız... Kaçakçılıkla mücadele polisi 2014 yılında bu konuyla ilgili 367 operasyon yapmış ve 569 kişiyi gözaltına almış ama yakalananların % 90'ı mahkemelerce serbest bırakılmış. Dolandırıcıların serbest bırakılmalarının en büyük sebebiyse, mağdurların utanmalarından dolayı şikayetçi olmamalarıymış.

Erkeklik çok zor gerçekten. Yani kadınları mağdur ettiklerini düşününce kadın olmak da çok zor ama erkeklik meselesinin erkeklere verdiği zarar da az buz değil. Onlar da kendilerince haklı! Heteroseksizm sırtlarına öyle bir yük yüklemiş ki, atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Cinsel güç yetersizliği gerçekten sadece kişinin tatmini açısından değil, topluma hesap verme açısından da çok önemli. Ne zaman kadar görmezlikten gelecek ki iktidarsızlığını? Evliyse aile içinde sıkıntı, evli değilse topluma ve çevreye evlenememenin hesabını verememe sıkıntısı.. Ve erkeklik denilen şey de tamamen iktidara bağlı bir şey. Hatta erkekleri bunalıma sürükleyecek kadar hayat memat meselesi bir konu. Yani benim erkekliğim de olmayıversin denilebilecek bir konu değil. Dediğim gibi sadece kişinin tatminsizliğiyle alakalı olsa, belki insan alışır gider ve farklı tatmin yollarına yönelir; çünkü cinsellik demek sadece cinsel organların birleşmesi demek değil. İnsan cinselliğin başka aşamalarıyla da mutlu olabilir ama biz daha cinselliği bile layığıyla uygulayamıyoruz ki; ilişkiye sondan başlıyoruz! O yüzden ben böyle bir cinsellik anlayışı yüzünden erkeklerin iktidarı olmasa da olur diyebiliyorum. Yani toplumumuzda erkeklik gücüyle çok övünülür ya; bırakın gücünü, o gücü doğru bir şeklde kullanmayı bile pek bilmiyoruz desem yeridir.

Ben de biyolojik olarak bir erkeğim. Cinsel güç problemi bende de oluştu erken denilebilecek bir yaşta. Gittim doktora; hatta bloğumda paylaştım maceralarımı. Kurtarılamadı iktidarım. Mutluluk çubuğu önerdi doktorlar ama kabul etmedim. Macunlarla ve kimyasal ilaçlarla da vücut kimyamı bozamam. Ama mutsuz değilim. Biraz önce dediğim gibi cinselliğin farklı aşamalarıyla mutlu oluyorum. İnanın sıkıntı yaratmıyor. Neden? Çünkü heteroseksist kuralları tınlamıyorum. Başkalarının bakış açıları beni rahatsız etmiyor. Çünkü toplumsal erkek değilim; hatta karşıyım toplumsal erkekliğe. İnsan olmam yetiyor bana. Heteroseksist yükü niye taşıyayım ki sırtımda? Bu yükü taşıyan erkeklere, toplumsal erkekliğin ne faydası oluyor ki heteroseksizme böbürlenmekten başka?

Cinsel problemimi bloğumda paylaştıktan sonra bana mesajlar, mail'ler gelmeye başladı ilaç tanıtımları, doktorlardan tedavi etme istekleri olarak falan. Ama bu bir gönüllülük amaçlı değil; para kazanmak amaçlıydı. Para karşılığı tedavi öneriyorlardı bana. Üstelik tıp gözardı edilerek.

Erkeklerin cinsel yetersizlikleri bir de genellikle psikolojiye bağlanır. E başka çıkış yolu da yoktur. Metabolik desen ve de çaresi yoksa, erkekliğe hakaret etmiş olursun.

...

Velhasıl iktidar konusu erkekliğin yaşam noktası olduğu için, bu zayıf nokta üzerinden fırsatçılık yapılması ve bu fırsat sayesinde erkeklerin istismar edilmesi kaçınılmaz bir son.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder