15 Aralık 2014 Pazartesi

Kürtler, Kürt kadınına da özgürlük düşünüyor mu acaba?

İçinde kadının olmadığı bir özgürlük, özgürlük sayılmaz


Haberi bitirdiğimde soluklanınca, nefesimi tuttuğumu fark ettim okuduklarım karşısında. Kadın Doğu'dan Aydın'a gelin gidiyor. Koca şiddeti yüzünden bir süre sığınma evinde kalıp Doğu'ya baba evine dönüyor. Sonra bir gönül ilişkisi başlıyor. Babası töre gereği bunu kabul etmediği için, kızını iple boğarak öldürüyor ve cesedini sevgilisinin kapısının önüne atıyor. Cinayet polisin araştırması sonucu ortay çıkıyor ve itiraf ettiriliyor. Babanın savunmasıysa şöyle: "Kızım şiddet gördüğü için kocasını terk etti. Daha sonra başka biriyle görüşmeye başladı. Kızımın böyle bir hayatı yaşamasını istemiyordum. Onu iple boğarak, cesedini sevgilisi olan A.G.'nin evinin önüne attım. Polis sevgilisinden şüphelensin diye kızımın cesedini evinin önüne attıktan sonra kendi evime döndüm. Pişmanım."

Özgürlükten bahsediliyor; cinsiyetler arsında eşitlik olmadıktan sonra özgürlük olmaz. Dünyanın en özgürlüğü elinden alınmış toplumları tüm özgürlüklerine kavuşsa dahi, cinsiyetler arasında eşitlik bakımından bir uçurum varsa, bu özgürlüğün hiçbir anlamı, hiçbir değeri olmaz. Töre cinayeti bilindiği üzere Doğu'da işleniyor. Kürt halkı haklı olarak eşitlik, özgürlük istiyor. Herkes eşit olsun, herkes özgür olsun ama kadınlara yaptıkları reva mı allahaşkına? Kürtler, Kürt kadınına da özgürlük düşünüyor mu acaba? Yoksa özgürlükten ayrı bir şey mi kadın özgürlüğü? Bir baba 19 yaşındaki kızını iple boğarken, halledilmesi gereken öncelikli sorun, kendi kafalarımızın içindeki özgürlük anlayışı değil mi? Bir kadın, kadın olduğu için bir erkek olan kocasından şiddet görüyor, aynı kadın sevgisini-aşkını gerçekleştirmek istediği için başka bir erkek olan babası tarafından iple boğularak öldürülüyor. O kadın belki sevgilisi tarafından da aynı muameleye maruz kalacaktı. Özgürlük mü istiyorsunuz; önce başkalarının özgürlüğüne saygı duyacaksınız ki hakkınıza saygı bekleyeceksiniz. Sen ki insanoğlu bir kadını sırf birisini sevdiği için öldürüyorsun ya... Sen hiçbir şeyi hak etmiyorsun. Evet bu defa çok öfkeliyim. Bir insanın yaşama hakkı birilerinin elinde olamaz. Bu insan köle mi, robot mu da senin istediğin şekilde yaşasın? Nasıl yetiştirildiysen yetiştiril; bir insanı öldürmeyi akıl edebilecek kadar aklın varsa, insan olabilecek kadar da aklın vardır. Geliştir o aklını. Bahane bulma. İnsan olabilmenin bahanesi olamaz. En kötü koşullar dahi insanı insanlıktan çıkarmak için yeterli değildir. Ben gerçekten aileye, anne-babaya, kan bağına, vesaireye inanmıyorum. Bu heteroseksizm denilen illet, insanı insanlıktan her an çıkarabilir. İnsan yıllarca emek verdiği, sevdiği evladını töreye ters diye öldürebilir mi? Senin töre dediğin ne ki; erkeğin sözüne, düşüncesine, ahlakçılığına karşı gelmemek. Var mı böyle bir erkeklik anlayışında insanlık; YOK. Heteroseksist toplumlara inanın söyleyecek hiçbir söz bulamıyorum. Sadece acıyorum, üzülüyorum; canım yanıyor çünkü. Kürt toplumunun kendi içinde insani bir değişim yaşaması şart. Cinsiyetçi anlayıştan kurtulması gerekiyor bir an önce. Kadının aşk, sevgi, cinsellik özgürlüğü tartışmasız sadece ve sadece kadına aittir. Toplumsal özgürlük istenirken, o toplumun içindeki kadının da özgür olması gerektiği unutulmamalı. İçinde kadının olmadığı bir özgürlük en fazla % 50 olabilir. Bu münferit bir olay değil çünkü; töre cinayeti. Baba pişman olduğunu söylemiş. Pişmanlık yasasından faydalanmak içindir. Çıkınca tekrar töre cinayeti işlemeyeceğinin garantisi var mı? Birileri de kalkıp bana; bu konular bireysel fikirlerle çözülemez, derin sosyolojik çözümlemeler gerektirir demesin. İnsan öldürmenin sosyolojik sebepleri falan kabul edilebilecek bir şey değildir. İnsan hayatından bahsediyoruz. Bir insanın öldürülmesi demek, ölen insan için tüm evrenin anlamını yitirmesi demektir. İnanın dolar fırlamış, baskınlar-gözaltılar olmuş; bu cinayetin milyonda biri kadar bile önemli değil benim için. İnsanın hayatı söz konusuyken, heteroseksizmin siyaset dünyasını düşünmeyi kendime asla yakıştıramam. O siyasetin için eşitlik, özgürlük, adalet, insanlık yok ki. Düşünsem ne olacak, düşünmesem ne olacak. Gene bildiklerini okumayacaklar mı? Bu duyarsızlık değil, ne söylesen boş durumu. Şimdi mecliste falan "bir kadın babası tarafından öldürülmüş" desen ne yapacaklar; umurlarında olacak mı milletvekillerinin? Hatta kadın milletvekilllerinin bile umrunda olmayacak. Çünkü orası erkeklik arenası!'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder