6 Aralık 2014 Cumartesi

Hayatım boyunca bu kadar yobazlık görmedim

İnsanlar cahil cahil konuşsun konuşmasına da, o cahillerin dediklerine inanıp hayata geçirecek, geçiremeyince de etrafına zarar verecek cahiller de var. Bazıları yobazlıklara karşı, "kim uygulayacak ki bu yobazlıkları?" diyor. Uygulamayanlar olabilir ama uygulatmak isteyenler ne olacak? Tabi yobazlara gönüllü boyun eğenler de vardır ama gönülsüz olanları ne yapacağız; kurtarabilecek miyiz; müdahale edebilecek miyiz? Yobazlıkların uzun vadede normalleşmeyeceğinin garantisi var mı? Muhafazakarların amacı ne zaten; din ile yönetim değil mi?

Türban üniversiteden ilköğretime düştü, dini eğitim de anaokullarına kadar düştü. Şimdi de dördüncü sınıfı bitiren çocuklara hafızlık eğitimi için 2 yıl okula ara verme hakkı tanınmış. İlköğretim çocuğunun dini eğitim için okula ara vermesi diye bir şey olabilir mi? Herkes o zaman sadece dini eğitim alsın, bilgiye dayalı eğitimler iptal olsun; istenen bu mudur? Bu okula ara verme işi zorunlu olmayabilir ama bu tarz uygulamalar kargaşaya neden olacaktır. Şöyle örnek vereyim; din eğitimi almayan, dine inanmayan, dine karşıt olanlara veya farklı dinlerden olanlara nasıl gözle bakılıyor; dinin ayrıcalıklı eğitim haline gelmesi mahalle baskısını arttırmaz mı? Zaten istenen de bu değil mi?

Çalışan kadın fuhuşa hazırlığa sebep oluyormuş ya bir hocanın dediğine göre... Kadın çalışırsa erkeğe cinsel olarak sağlıklı hizmet veremezmiş, erkek de başka kadınlara gidermiş... (http://www.radikal.com.tr/turkiye/calisan_kadin_fuhusa_destek_oluyor-1246103)Kadın cinsel bir hizmetçi mi?

Hocanın biri de eşcinsellik zinadan bile kötü demiş. Gerekçesi eşcinselliğin insan neslini yok etmesiymiş. Zina ve eşcinsellik önlenmedikçe üzerimize lanet yağarmış ve bu da kadın cinayetlerine, bereketsizliğe, vesaire kötülüklere sebep olurmuş. (http://www.bendeyazarim.com/Yazar/News/15895/Rusvet-zina-ve-escinsellik-yayginlasirsa-Salih-Sedat-ERSOZ)

Başka bir hoca da eşcinselliği sapkınlık ve lanetli bir şey olarak ifade etmiş köşe yazısında. Kolera mikrobu gibiymiş eşcinsellik ve bize Avrupa'dan gelmiş. (http://www.anadoluhaberim.com/bu-milletin-mayasini-bozmaya-calisiyorlar.html)

Bu tür insanlar niye konuşuyorlar, konuşma hakkını, fırsatını nereden buluyorlar; çünkü bunları dinleyen ve bunların konuşmasına izin veren bir zemin, bir ortam var. Bu cahiller yüzünden toplu zarar görmemiz şart değil ki. Eşcinseller bu yobazlıklar yüzünden nefret cinayetlerine maruz kalmıyorlar mı? Kadın cinayetleri benzer yobaz zihniyetler yüzünden işlenmiyor mu? Tabi yobazlara göre, insanların yapısına uygun ve özgür yaşama hakları olmaz; yaşarlarsa erkeklerin kurbanı olurlar; bunun da suçlusu eşcinsellerdir, kadınlardır; zinadır, eşcinselliktir...

Bulunduğum şehirde İranlı mülteciler var dini baskıdan, şeriattan kaçan. Bu insanlar durduk yerde mi ülkelerini terk ediyorlar? Hem niye Batı'ya gidiyorlar da, Batı eğer çok kötüyse refah düzeyleri neden bu kadar iyi ve neden Batı'dakiler doğuya kaçmıyorlar? Kafa mı basmıyor, çıkara mı ters düşüyor insanca yaşamak; her ikisi de.

Bakınız, iyi veya kötü şeyler bir günde gelmez insanların başına; yıllar yıllar sürer ve insanlar genel baskıların yarattığı otosansürle ne kadar geriye gittiklerinin farkına bile varmazlar. Belki 10 yılda bir farkına varabilirsin geçmişte daha iyi konumda olduğunu ve 10 yılı da geriye alman mümkün olmayabilir. Çünkü o 10 yıllık süreçte dayatılanlar artık yerleşik hale gelmiş, normalleşmiştir. 10 yıl önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye'yi bir kıyaslar mısınız laiklik açısından, özgürlük açısından..? Gerçekten insanların gericiliği istediğini mi zannediyorsunuz; sadece gericilerin uyguladığı "iki geri bir ileri" planı tıkır tıkır işliyor; göz boyamacalar, vaatler, yerine getirilmeyen sözler, kandırmacalar, herkesi, her şeyi, her yeri ele geçirmeler...

2 yorum:

  1. sanki gün geçtikçe de bu yobazlığı yenmek yerine onunla yaşamayı öğreniyoruz ona bağışıklık kazanıyoruz.

    YanıtlaSil